Uzun ve hasret dolu bir bekleyişin ardından erken erişime açılan Mount & Blade II: Bannerlord oyunu nihayet karşımızda. Aksiyon, strateji ve rol yapma oyunu türlerinin özelliklerini barındıran bu yapımda bizlere neler sunulduğunu beraberce göz atacağız. Ülkemizde faaliyet gösteren TaleWorlds Entertainment tarafından geliştirilen Mount and Blade 2: Bannerlord ile bakalım bizlere neler sunuluyor? Bu markanın oyunlarını daha önce oynadıysanız veya şimdiye kadar hiç deneyimlemediyseniz de bu yazıya göz atmanızı önererek, ön inceleme yazısına hızlı bir giriş yapalım.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Mount and Blade 2: Bannerlord ile neler yapılabiliyor?

Ülkemizde ve dünyada pek çok hayranı olan bu markayı henüz deneyimlemeyen, içeriğinde nasıl bir cevherin gizli olduğunu bilmeyen pek çok kişi olacaktır. Bu kişiler için karşımızda nasıl bir video oyunu yapısının bulunduğunu anlatmak istiyorum. Okumakta olduğunuz ön inceleme yazısının genelini de bu yapımı daha önce deneyimlemeyen ve neler kaçırdıklarını göremeyen okurlarımızın anlayacağı şekilde kaleme alacağımı şimdiden belirteyim.

Öncelikle, Mount & Blade II: Bannerlord oyununun türü için net bir tabirin kullanılamayacağını ifade edeyim. Giriş kısmında da belirttiğim gibi bu yapım; aksiyon, strateji ve rol yapma oyunu türlerinin özelliklerini bir çatı altında topluyor. Ayrıca, bu özelliklerden azar azar alıp ortaya yarım yamalak bir iş çıkarmıyor. Şöyle ki, karakterimizi oluşturduğumuz andan itibaren attığımız neredeyse her adımın stratejik anlamda bir karşılığını görürken, dolu dolu bir yapım elimizde bulunmuş oluyor.  

Yalnız, oyunun sunduklarını bir çırpıda anlatmaya kalkarsam, bu yapımı daha önce deneyemeyenlerin aklı karışabilir. Oysa karşımızda oldukça kapsamlı olsa da karışık bir yapım yer almıyor. En azından bu oyunu nasıl bir tarzda oynamak istiyorsanız öyle yola devam edebileceğinizi söyleyebilirim. Evet, bir karakter oluşturuyoruz, özelliklerini kısmen belirliyoruz ve yola koyuluyoruz.

Bu oyunun açık dünya temalı bir rol yapma oyunu olarak düşünülmemesi gerektiğini belirtmem gerekiyor. En basit şekliyle anlatmak gerekirse, bir haritamız var ve strateji oyunlarındaki gibi bu haritada seçtiğimiz noktalara ilerliyoruz. Burası Kalyadra kıtası oluyor ve büyüklü küçüklü yerleşim alanlarından oluşuyor. Birazdan detaylıca anlatacağım gibi her bir yerleşim alanına harita üzerinden girerek; asker toplayabiliyor, ticaret yapabiliyor, çeşitli geliştirmeler için uğraşabiliyor, görevler alabiliyor ve pek çok aktiviteyi gerçekleştirebiliyoruz.

Amacımızı, giriş bölümlerinden sonra tek başımıza kaldığımız bu dünyada söz sahibi bir hükümdar olmak şeklinde tanımlayabiliriz. Bu arada, oyunun yalnızca harita üzerinden ilerlemediğini söyleyeyim. Mount and Blade 2: Bannerlord oyununda, görebileceğiniz en başarılı topyekun savaş mekaniklerine de şahit olacaksınız, şehirlerde rol yapma mekanikleri eşliğinde gezindiğimiz anlara da. Oldukça güçlü bir yapının karşımızda olduğunu söyleyerek ön inceleme yazımızı sürdürelim.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Karakterimizi, kendi hikayemizle birlikte oluşturuyoruz

Ön inceleme yazısını kaleme almakta olduğum bu yapımda oldukça geniş bir karakter oluşturma seçenekleri bizi karşılıyor. İlk önce kültürümüzü yani kökenimizi seçiyoruz. Burada karşımıza; Vlandiyalılar, Sturgiyalılar, İmparatorluk, Aseray, Kuzaitler ve Batanyalılar olmak üzere 6 seçenek çıkıyor. Her bir kültürün farklı özellikleri var ve seçtiğimizde karakterimize bu özellikler işleniyor.

Sonrasında, geniş bir karakter özelleştirme seçeneğiyle karşılaşıyoruz. Oluşturmak istediğimiz karakterin; yüzünü, gözlerini, çene bölgesini, burnunu ve saçlarını, pek çok olasılığın içerisinden farklılaştırabiliyoruz. Detaylardan bahsetmek gerekirse, kaç yüksekliğinden gözlerin çekiklik oranına kadar seviye sistemiyle karakterlerimize şekil verebiliyoruz. Bir sonraki adımımız ise geçmişimiz oluyor.

Mount & Blade II: Bannerlord oyununun kendine özgü yapısı gereği karakterimizin yetenekleri, bir hikaye tabanıyla geçmişimize dair izlerle belirleniyor. Bu kısımda sırayla; ailemiz, çocukluğumuz, gençliğimiz, yetişkinliğimiz şeklinde bazı soruların yanıtını vermemiz gerekiyor. Verdiğimiz her bir yanıt, oluşturmakta olduğumuz karakterin yeteneklerine odak puanı olarak etki ediyor.

Örneğin, çocukluğunda öne çıkan özelliğin, sorusuna liderlik becerileri yanıtını verirseniz, liderlik ve taktik becerileri sekmesine 10 seviye ve 1 odak puanı dahil ediliyor. Her adımda bu yeteneklere bir yenisini ekleyerek temel karakterimizi ortaya çıkartıyoruz. Son olarak başımıza gelen bir olaydan bahsediliyor. Burada, ebeveynlerimizin öldürüldüğü ve küçük kardeşlerimizin kaçırıldığı söyleniyor.

Başımıza gelen olayın anlatılmasıyla bile karakter şekillenmemiz devam ediyor. Erkek kardeşimizle birlikte, bize saldıranların peşine düşmemiz ve birkaç alıştırma adımından sonra Kalyadra kıtasında kendimizi bir başına buluyoruz. Burada şehirlerden şehirlere giden kervanlar, çeşitli ordular, haydutlar ve çeteler kol geziyor. Nihayetinde, bir yandan ana hikaye görevleri için hareket ederken, diğer yandan da kendimizi bir hükümdarlık yolculuğunda buluyoruz.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Kalradya nasıl bir yer?

Hemen üst kısımda gördüğünüz sorunun yanıtını bir çırpıda veremeyeceğim ama öncelikle bu yapımın eski hayranlarının da dikkatini çekeceğini düşündüğüm birkaç kelime sarf edeyim. Bu diyarlarda yapılabilenler oldukça fazla ve Mount and Blade 2: Bannerlord ile oyunculara oldukça kullanışlı bir oyun alanı sunuluyor. Haritadan, etkileşimlerimize kadar pek çok hamle hızlı ve kolay anlaşılır bir biçimde oyunculara sunulmuş durumda.

Attığımız her adımda bizleri kolay ulaşılabilir menüler karşılıyor. Karşılaşacağımız unsurlar hakkında geniş bilgileri alt satırlarda sizlerle paylaşacağım yalnız onlardan öncesinde bu haritada genel anlamda nelerin yapılabildiğinden bahsetmek istiyorum. Karşımızdaki haritada, bir strateji oyunu misali hareket ediyoruz. Farenin sol tuşuyla tıkladığımız noktaya doğru karakterimiz ve sahip olduğu ordumuz hareket ediyor.

Bu arada, tek bir kişi olarak görünüyoruz ve sahip olduğumuz ordudaki kişi sayısı üzerimizde sayı olarak gösteriliyor. Yalnızca bizim değil, haritada hareket eden her unsurun sahip olduğu asker sayısı üzerilerinde yazıyor. Haritadaki birimlerin içeriklerini merak edersek de bu birimlerin üzerilerine farenin imlecini getirip bekletmemiz yeterli oluyor. Oyunun ilerleyen safhalarında, Kalyadra haritasında gördüğümüz bu birimlerin gücüne bakarak saldırabiliyor veya farklı etkinlikler gerçekleştirebiliyoruz.

Haritamızda, hareket eden unsurlarla birlikte büyüklü küçüklü yerleşim alanları da yer alıyor. Bunları; şehirler, kaleler, köyler olarak sınıflandırabiliriz ama haritaya baktığımızda rahatlıkla yerleşim alanının yapısı hakkında görüş sahibi olabiliyoruz. Büyük şehirler ise daha büyük yazılıyor ya da kalelerin sembolleri farklı oluyor. Ayrıca, her bir yerleşim alanında hangi kültür tarafından yönetildiğine dair renkli sembolleri görebiliyoruz.

İşte bu haritanın üzerindeki varlık mücadelemiz, Mount & Blade II: Bannerlord oyununun temelini oluşturuyor. Öte yandan, bu haritada hareket etmek dışında, şehirlere girebiliyor ve savaşmak durumunda kaldığımızda savaş meydanlarında da boy gösteriyoruz. Savaş meydanlarında, topyekun savaşın ve kumandanlığın coşkusunu yaşarken, şehirlerde de insanlarla tanışıyor, görevler alabiliyor ve pek çok işlemimizi gerçekleştirebiliyoruz. Haydi gelin, yerleşim alanlarında yapabildiklerimize de bir göz atalım.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Mount and Blade 2: Bannerlord oyunundaki yerleşim alanlarında neler yapabiliyoruz?

Kalyadra üzerinde bulunan yerleşim alanlarını ziyaret etmek, Mount & Blade II: Bannerlord oyununun en temel alanlarından birisini oluşturuyor. Bu yerleşim alanlarına ulaştığımızda, oyunun genel haritasındaki yerleşim alanlarına ulaşıldığında, bir menünün ekrana eklendiğini görüyoruz. Bu markanın eski oyunlarına oranla oldukça kullanışlı bir alan bu menü sayesinde kullanımımıza sunuluyor.

Her yerleşim alanı türünün kendine özgü büyüklükleri bulunuyor ve menüde ulaşılabilir alanlar ekranın sol kenarında sıralanıyorlar. Ayrıca, ekranın üst kısmında yine kolay erişilebilir bir şekilde bu yerde yaşayan önemli kişileri görebiliyoruz. Eğer burada yaşayan kişiler bizlere bir görev vereceklerse, bu kişilerin resimlerinin üzerinde mavi renkli bir ünlem işareti görülüyor. Kişinin resmine tıkladığımızda, şehirde dolaşmadan doğrudan bu kişiyle konuşabiliyoruz.

Yerleşim alanına ulaştığımızda ortaya çıkan sol kısımdaki menüde ise ziyaret edebileceğimiz alanların listesini görüyor ve kişilere benzer şekilde üzerilerine tıklayıp doğrudan bu alanlara geçiş yapabiliyoruz. Mount and Blade 2: Bannerlord oyununda en kapsamlı yerleşim yerleri büyük şehirler olarak görünüyor. Buralar, oyun haritasının alanını genişlettiğimizde dahi görülebilen noktalar oluyorlar.

Büyük şehirlere ulaşıldığında ekranın sol tarafında beliren menüde genellikle; şehir merkezinde yürüyüşe çık, avluya git, arenaya git, han bölgesine git, asker topla, ticaret, demirciye git, bir süre burada bekle ve çıkış seçenekleri yer alıyor. Bu seçeneklerden şehir merkezinde yürüyüşe çık, yazılı olanını tercih ettiğimizde o şehirde bir açık dünya oyunundakine benzer biçimde dolaşabiliyoruz.

Şehirlerin içerisindeyken ALT tuşuna bastığımızda buralarda etkileşime girebileceğimiz yerler ve insanlar gösteriliyor. Bu insanların veya bölgelerin yanına bu yolla gidebildiğimiz gibi üst kısımdaki menü vasıtasıyla da doğrudan ulaşabiliyoruz. Her şehrin, bulunduğu bölgeye göre farklı temalarla işlendiğini söyleyerek alt kısımda şehirlerde yapabildiğimizi anlatmaya devam edeyim.  

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Şehirler ticaret ve asker toplama işlevleriyle oyuna yön veriyor

Şehir merkezlerinde çıkan avluya git seçeneği, kazandığımız nüfusa göre etkili oluyor. Burada, soylu kişileri bularak etkileşime geçebiliyoruz. Oyunun başlarında, bu kısma geçmek için gardiyanlara rüşvet vermemiz gerekiyor. Arenaya git seçeneğinde, bu yapımda para kazanmak için bir yol buluyoruz. Eğer bulunduğumuz şehirde bir turnuva düzenleniyorsa, gladyatör olarak arenalarda rakiplerimize karşı mücadele edebiliyoruz ve turnuva kazanıldığında büyük ödüllere sahip olabiliyoruz.

Arenalarda; pratik yapma, turnuvaya girme, turnuvayı izleme gibi seçenekler yer alıyor. Han bölgesine git seçeneğindeyse, oyunda bazı bilgiler alabileceğimiz toplu alanlara gidiyoruz. Buradaki bazı satıcılarla iş yapabileceğimiz gibi yandaş olarak yanımıza almak istediğimiz yapay zeka tarafından yönetilen karakterleri de bu bölgelerde bulabiliyoruz. Bu karakterler, belirli bir ücret verdiğimizde ordumuza katılıyor ve kendi karakterimize benzer biçimde ilerleme kaydedebiliyorlar.

Asker topla seçeneği, Mount & Blade II: Bannerlord oyununun bu markanın eski oyunlarına göre en rahat ettiğimiz alanlarından birisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu seçeneği tercih ettiğimizde şehirde asker satın alabileceğimiz kişilerin listesini doğrudan karşımızda görüyoruz. Bu kişilerle olan ilişki derecemize göre alınabilen askerlerin dereceleri değişiyor. Özellikle oyunun başlarında, girdiğimiz her yerleşim alanından bu yolla kolayda asker edinebiliyoruz.

Ticaret seçeneği de oyunda en çok uğramamız gereken alanların başında geliyor. Bu alana girdiğimizde ekranın sol tarafından satın alabileceğimiz malzemeleri, sağ tarafındaysa satabileceğimiz malzemeleri görüyoruz. Bu ürünlerin üzerine geldiğimizde bedelleri ortaya çıkıyor. Eğer bir bedelin üzerindeki rakam yeşil renkliyse bu ürün ortalamanın altında, kırmızı renkliyse ortalamanın üstünde fiyata sahip olduğu anlamına geliyor.

Her ürün, farklı bölgelerde ve şehirlerde aynı fiyata satılmıyor bu sözlerimden anlaşılacağı üzere. Dilerseniz, fazla güçlü bir ordu kurmadan oyunun başında şehirler arası dolaşarak bu yapımı bir ticaret oyununa çevirip para kazanabilirsiniz. Sizlere bahsedeceğim diğer seçenek ise demirciye gir başlığı altında bulunuyor. Bu kısımda, malzeme ayrıştırabilir, üretim yapabilir veya elimizdeki silah ve zırhları geliştirebiliyoruz. Öte yandan, kalelerde bulunan zindanlarda esirlerle ilgili alım satımlar yapılabiliyor.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Hazırlanın, savaş meydanları bizi bekliyor

Ön inceleme yazısını kaleme aldığım bu yapımın yalnızca genel oyun haritası ve yerleşim alanlarında vakit geçirmediğimi belirtmiştim. Video oyunu dünyasında benzerine pek rastlamadığımız biçimde bu oyunda kendimizi topyekun çatışmaların gerçekleştiği savaş alanlarında buluyoruz. Bu kısımlara geçildiğinde bu yapım bir aksiyon oyununa, hem de bir gerçek zamanlı strateji oyununa dönüşüveriyor.

Aksiyon diye nitelendirdiğim kısımlarda atımızın üzerinde savaşa sahil oluyor ve yeteneklerimizi sergiliyoruz. Burada, zırhımızın dayanıklı olmasından, silahlarımızın gücüne ve kullanım yeteneğimize kadar pek çok unsurun etkisini görüyoruz. Savaş meydanında, komuta ettiğimiz orduyla birlikte topluca mücadele etmenin keyfinin bambaşka olduğunu söylemek isterim.

Tabii diğer yandan da bu orduyu komuta ettiğimiz, kendi mücadelemizden daha büyük bir öneme sahip olan kısımlara dikkat etmemiz gerekiyor. İşin bu kısmında da gerçek zamanlı strateji türünün özelliklerini kullandığımız alanlara geçiş yapıyoruz. Şöyle ki bazı baskın görevleri dışında savaş meydanında ordumuz sıralanmış halde mücadeleye giriş yapıyoruz. Düşman uzakta duruyor ve bize doğru yaklaşıyor.

Eğer karşımızda bizden sayıca az olan bir çete veya ordu varsa sıkıntı yapmamıza pek gerek kalmayacaktır. Kenara çekilerek savaşı seyredebilirsiniz. Yine de tüm durumlarda daha az kayıp vermek adına hızlı komut sistemiyle ordumuzu hareket ettirebiliyoruz. Bu sistemde, klavyedeki sayı tuşlarıyla askerlerimizi birimlerine göre tek tek seçebiliyoruz. Örneğin, 1 tuşuna bastığımızda piyadeleri, 2 tuşuyla okçuları, 3 tuşuyla atlıların kontrolünü ele alabiliyoruz.

İster tüm ordumuzu isterse de belirli bir sınıfı hareket ettirmek istediğimizde F1, F2 ve devamındaki tuşlara basmamız gerekiyor. Bu tuşların her birisi farklı bir savaş stratejisini ortaya koyuyor. Ekranın sol tarafında çıkan menülere bakarak, su sistem sayesinde; ordumuzun yerlerini değiştirebilir, taarruz emri verebilir, geri çekilmelerini sağlayabilir, okçulara ateş emri verebilir ve daha pek çok hareketi yaptırtabilirsiniz. Savaşları kazandığımızdaysa, düşmanın kalan askerlerini esir edebildiğimiz gibi savaş ganimetlerine ve bir miktar paraya sahip oluyoruz.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Mount and Blade 2: Bannerlord oyunundaki karakter özellikleri neler?

TaleWorlds Entertainment tarafından geliştirilen bu yapımdaki karakter özelliklerine baktığınızda, aklınıza spor oyunlarındaki oyuncu özellikleri gelebilir. Hayat hikayesine yön vererek temelini oluşturduğumuz özelliklerimiz, Mount & Blade markasının eski oyunlarından farklı olarak 6 temel sınıfa ayrılmış durumdalar. Bu temel sınıflar; güç, kontrol, dayanıklılık, kurnazlık, sosyallik ve zeka olarak sıralanıyorlar.

Karakterimizin özellikleri bu kadarla sınırlı değil, her bir sınıfın yetenekleri kendi arasında da üç sınıfa ayrılıyorlar. Örneğin, kontrol yeteneği kendi arasında; okçuluk, kundaklı yaylar, fırlatma silahları olarak 3 sınıfa ayrılıyorlar. Matematiksel olarak basit bir hesap yaptığımızda, karakterimizin 6 farklı özelliğinin her birisinin 3 sınıfının yer aldığını söylersek, toplamda 18 ayrı birim detaya sahibiz ve karakter geliştirirken bu 18 birim arasından seçenekler yaparak artışlar yapılabiliyor.

Buradaki artışların, oyunun tamamına etki ettiğinin altını çizmek isterim. Mesela, yakaladığımız haydutları normal askerlere dönüştürebilmek için sosyallik seçeneğinin içerisinde yer alan liderlik birimlerini güçlendirmek gerekiyor. Burada bulunan disiplinci seviyesi aktif olduğunda, haydutları normal asker olarak ordumuzda bulundurabiliyoruz. Benzer şekilde, askerlerin rütbelerini arttırmak ve farklı sınıflar oluşturmak için bu tip seçenekler gerekiyor.

Bu verdiğim örnek de 18 farklı yükseltmenin içerisinde yer alan yalnızca bir değerdi. Mount & Blade II: Bannerlord oyununda yer alan hemen her noktada bahsettiğim karakter geliştirme seçenekleri arasında mantıklı tercihler yapmamız gerekiyor. Ayrıca, bu seçeneklerin fazlalığı da zihninizi bulandırmasın. Ordunuzun gelişimine önem veriyorsanız farklı, para kazanmaya önem veriyorsanız farklı bir yolu tercih edebiliyorsunuz.

Tüm bunlarla birlikte, bu yapımın geliştirme seçenekleri yalnızca kendi yönettiğimiz karakterimizle sınırlı kalmıyor. Kazandıkları deneyime göre yoldaşlarımız gelişim gösterirken, ordumuzdaki birimlere de belirli ücretler karşılığında rütbe atlatabiliyoruz. Oyunda neredeyse yaptığımız her hareket, bizim ve yanımızdakilerin gelişmesine imkan tanıyor. Kısaca, aktif olarak oynadığımız neredeyse her anın kazancını bir şekilde görüyoruz.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Bir değil, birkaç oyundan çok daha fazlası

Üst kısımda anlattıklarımın bu oyunun temelinde bilinmesi gerekenler olduğunu söylemem gerekiyor. Geçtiğimiz günlerde inceleme yazısını kaleme aldığım Animal Crossing: New Horizons oyunu gibi Mount and Blade 2: Bannerlord oyununu da belirli bir kalıba sığdırmak oldukça güç. Tek kişi olarak başladığımız maceramızda, ordumuzu büyüterek bir yola çıkıyoruz ve tüm Kalyadra kıtasında adından söz ettiren bir hükümdar olma yolunda ilerliyoruz.

Dileyen kişiler, ticarete önem verebilir, dileyenler liderlik özelliklerini geliştirebilir, dileyenler karakterinden güçlü bir dövüşçü ortaya çıkarabilirler. Başarıya ulaşmak için gereken yol tamamen oyunculara bırakılıyor bu yapımda ve markanın bu yeni oyununda oyuncuların işlerini kolaylaştıran pek çok yeni yapı sunuluyor. Henüz erken erişim aşamasında olmasına karşın bu yapımın ortalama bir oynanış süresinin çok üzerinde vakit harcatabileceğini rahatlıkla söyleyebilirim.

Anlattıklarımın dışında bu satırlara sığdıramadığım kadar çok detay var bu video oyununda. Dileyenler, şehirlerde kendilerine dükkan açarak bunların başına yoldaşlardan birisini getirebilir, dileyenler demirci ocağı işletebilir, dileyenler bir fatih olarak tüm Kalyadra kıtasında adını duyurduğu anda insanların korkudan titremelerine sebep olabilirler. Ayrıca, bu dünyadaki aktiviteler bitmeyen bir düzenekle devam ediyor.

Oyunu sonsuza kadar oynamanıza gerek yok tabii. Dileyenler, bu yapımın ana hikayesinde ilerleme de gösterebilirler fakat buradaki ilerleyiş için karakterlerin güçlendirmek gerekiyor. Zaten, her hareketimizde bir şekilde ilerleme kaydedebiliyoruz ve oyunun düzeni kendi içerisinde akıp gidiyor.  Mount & Blade markasının eski oyunlarını oynayanların daha iyi bileceği gibi yapabileceklerimizin ve izleyeceğimiz yolun onlarca çeşidi var.

Yine misal vermek gerekirse; bir kültüre katılabilir, kendi garnizonumuzu oluşturabilir, kaleler işgal edebilir ve ordumuzun boyutunu günden güne arttırabiliriz. Yalnız, attığımız her bir adımda gözlerin daha çok üzerimize odaklanacağını ve daha fazla düşman edineceğimizi unutmamamız gerekiyor. Bir kaleyi ele geçirdiğimizde, kaleden ayrıldığımız anda orayı yeniden ele geçirmek için gelecek orduların olduğunu bilerek ilerlemeliyiz.

Mount and Blade 2: Bannerlord ön incelemesi

Mount and Blade 2: Bannerlord oyunu erken erişim sürecinde satın alınmalı mı?

Okumakta olduğunuz ön inceleme yazısıyla, erken erişim sürecine başlayan Mount & Blade II: Bannerlord oyununa genel bir bakış yapmış olduk. Bu oyunun grafiklerine ve performansına dair de birkaç cümle sarf etmek istiyorum ama henüz erken erişim aşamasından olunduğundan ötürü kesin yorumlar yapmayacağım. Şahsen beni rahatsız eden görsel bir eksiklikle karşılaşmadım.

Ana amacı iyi grafikler sunmak istemeyen bu yapım ağırları açık bırakan grafikler sunamıyor belki ama bir savaş meydanının etkileyici halini ziyadesiyle yansıtmayı başarıyor. Ayrıca, oyunun performansı konusunda da memnun kaldığımı söyleyebilirim. Yer yer yaşanılan aksilikler dışında genel olarak akıcı bir oynanışın sunulduğunu gördüm. Oyunun çıkış gününden itibaren yaşanılan aksaklıklar da ardı ardına gelen güncellemelerle süratle düzeltiliyor.

Hoşuma giden bir hususun da Mount and Blade 2: Bannerlord oyununun Türkçe metin desteğiyle erken erişime açılması olduğunu belirtmeden geçmeyeyim. Sanılanın aksine bu oyun yalnızca İngilizce olarak değil, Türkçe dil desteğiyle bizlerle buluştu. Böylelikle, ülkemizde bu oyuna olan ilgi ilk günden itibaren üst düzeyde olabilecek. Tabii, bu çeviride bazı noktalarda aksaklıklar bulunuyor ama belirttiğim gibi zamanla düzeltilecek durumlar bunlar.

Grafiklerle benzer şekilde oyundaki karakter animasyonları da bu markanın eski oyunlarına göre gelişme göstermiş durumda ama mükemmel değil. Karakterlerin ifadesiz bakışları biraz göze batabilir. Ayrıca, oyunda çok sayıda karakter olmasına karşın birbirlerinden pek ayırt edilememesi de oyunun eksik duran yanları arasında sayılabilir. Bazı zamanlarda, sanki oyundaki her şehirde aynı kişiler yaşıyormuş hissine kapıldım. Oysa, oldukça zengin bir karakter oluşturma sistemi mevcut bu yapımda.  

Toparlamak gerekirse; topyekun savaş sistemiyle, strateji ve rol yapma oyunu unsurlarının beraberce sunumuyla oldukça farklı ve başarılı bir yapım görüntüsü veriyor Mount & Blade II: Bannerlord. Böyle ilgi çekici bir fikrin ülkemizden çıkmasını da şahsen ayrı bir gurur vesilesi olarak gördüğümü söylemek isterim. Açıkçası, 2020 senesinin en dikkat çekici yapımlarından bir tanesinin bu yapım olduğunu belirtebilirim.

Yazar Hakkında

Emrah Subaşı

Yazar

Bir roman yazarı ve iki çocuk babası. Hayattaki en büyük hobilerinden bir tanesi video oyunları ve onlarla ilgili çalışmayı çok seviyor.

Tüm yazıları göster