Subnautica serisini eminim ki daha önce duymuşsunuzdur, hatta oynamış bile olabilirsiniz. Bugün ön incelemesini yazdığım ve bir Erken Erişim oyunu olarak sunulmuş olan Astrometica ise “Subnautica, ama uzayda” tarzı bir yapıt. Bir felaket sonrasında kendinizi bir gezegende buluyorsunuz ve hayatta kalmak için kendinize bir üs kurmanız, etrafı keşfetmeniz ve daha fazlasını yapmanız gerekiyor. Hatta, bir süre sonra uzay geminizi kullanıp, gezegeninizin ötesini de keşfedebiliyorsunuz. Oyun, sadece bir gezegen ile sınırlı kalmıyor yani.
BeryMery tarafından geliştirilen ve RockGame S.A. tarafından piyasaya sürülen Astrometica, oldukça kısa bir ara sahneden sonra sizi direkt olarak oyun dünyasına atıyor. Erken Erişim sürecinde olduğu için hikaye henüz bitmiş değil ama mevcut olan parçaları da siz topluyorsunuz. Oyun, hikaye anlatımı noktasında da zaten Subnautica ile benzerlik gösteriyor; ilham kaynağının bu olduğu çok açık. Oyun döngüsü de aynı şekilde oldukça benzer; materyal topluyorsunuz, şemalar için etrafı tarıyorsunuz, üssünüzü kuruyorsunuz ve etrafınızı keşfediyorsunuz.
Astrometica içerisindeki durum umarım bir fikir çalmaktan ziyade, Subnautica oyunundan ilham almaktır; bu oyuna giriş yaptığım zaman kendimi evimde gibi hissediyorum. Sadece etrafımda bitmek bilmeyen bir okyanus yerine uzay var. Eğer siz de daha önce bahsettiğim hayatta kalma serisini oynadıysanız, benim gibi hissedeceksiniz, buna eminim. Bu oyunda, su altına dalmak yerine gezegeni veya yakınınızdaki uzayı keşfediyorsunuz. Yabancı binalara giriş yapmak yerine de terk edilmiş uzay istasyonları ve benzeri şeylerle karşı karşıya kalıyorsunuz.
Uzaya karşı benim bir ilgim var ve Astrometica içerisinde keşif yapmayı sevdim. Asteroit kuşakları, daha önce belirttiğim terk edilmiş uzay istasyonları ve tabii ki karşınıza çıkabilecek tehlikeli olaylarla birlikte oyunu oynamak ve keşfetmek eğlenceli hissettiriyor; sadece çok kısa bir sürede eskiyor. Bunun sebebi, görsel kalite ve sanat tasarımı açısından uzayı pek ilgi çekici bulmamış olmam. Her şey ne yazık ki çok gri görünüyor ve can sıkıyor. Bilinmeyen bir uzaydayız; kreatiflik zirve yapabilirdi ama çok yüzeysel kalmış gibi hissettim.

Astrometica içerisinde keşif yapmak haricinde bir de kendi üssünüzü kurmanız gerekecek. Sadece birkaç saat içerisinde küçük bir uzay üssüne sahip olabilmek çok kolay. Ayrıca oyunda birden fazla üs kurmak gerekiyor. Mesela, bazı üsleri tamamen kaynak elde etmek için kurup, orada işleri otomatikleştirebiliyorsunuz. Bu noktada oyun kendi dişlerini gösteriyor birazcık ve bir kopya olmanın ötesine geçiyor. Oyunda keşif yapma ve üs kurma gibi madencilik de ayrı bir öneme sahip ve otomasyon da zaten orada devreye giriyor benim gözümde.
Tahmin edersiniz ki uzayda olduğumuz için bazı tehditler de karşımıza çıkıyor. Bunlar hakkında çok spoiler vermeyeceğim ama hem kendimizi, hem de üslerimizi korumamız gerekiyor. Üslerimizi dayanıklı hale getirerek belirli elementlerden koruyabiliyoruz ve otomatikleştirdiğimiz operasyonlarımız hiç hız kesmeden devam edebiliyor . Tabii ki her şey otomatik de değil; oyunda madencilik ve keşif için birkaç farklı alet ve edevat var. Daha da önemlisi, oyunda ilerledikçe ve yeni teknolojilerin kilidini açtıkça, ekipmanlarınız da sizinle birlikte yenileniyor.
Astrometica içerisinde tüm bunları yapmak gayet eğlenceli. Oyunun kontrolleri inanılmaz akıcı ve çoğu yerde akıllıca düşünülmüş. Yine de her yerde değil. Mesela, karakteriniz ile uzay boşluğunda hareket etmek istediğiniz zaman doğal olarak “W” tuşuna basarsınız ve gerçek bir durumda, baktığınız yöne doğru ilerlersiniz. Bu oyun neden bu şekilde kodlanmış, bilmiyorum ve anlamıyorum ama o tuşa bastığınız zaman baktığınız yere değil, yukarı doğru gidiyorsunuz. Bu da uzay temelli oyunlarda ne yazık ki pek mantıklı bir şekilde çalışmıyor. Umarım zamanla düzeltilir.
Uzayla alakalı mantıksızlıklar ayrıca bununla da sınırlı değil. Tahmin ediyorum ki oyunu geliştiren kişi veya kişiler, tam olarak uzayın ne olduğunu (veya yerçekimsiz ortamın ne olduğunu) bilmiyor. Bunu gösteren en büyük sebeplerden birinden zaten yukarıda bahsettim. Diğeri de sırt roketinizin şarjı bittiği zaman karakterinizin anında duruyor olması. Uzay boşluğunda böyle bir şey mümkün değil; kütle, aldığı momentum ile yoluna devam eder. Ayrıca, bu sırt roketinin mazotu filan nereden geliyor, hiçbir şekilde oyunda açıklanmış değil. Bu da ayrı bir garip nokta.

Tahmin edersiniz ki bir Erken Erişim oyunu olduğu için ve bizler daha bu sürecin başında olduğumuz için Astrometica içerisinde sayısız hata var. Hataların çoğu küçük ve oynanışı etkilemiyor ama ilerlemenizi durdurabilecek, oyunu kilitleyebilecek kritik hatalar da mevcut. Beni rahatsız eden daha genel bir şey ise geliştiricilerin hiçbir konuda net konuşmuyor ve pasif agresif cümleler kuruyor olması. Net konuşmama durumu oyunun geleceği ve şimdiki durumu ile alakalı. Mesela, oyuncuların merak ettiği yeni özellikler ya hiç gelmeyecek, ya da “bakarız” şeklinde cevaplanıyor.
Bir diğer detay da oyunun ömrünün tamamen başarısına bağlı olması. Geliştirici ekip, her şey için “yeterli başarı sağlanırsa” veya “yeterli oyuncu sayısına ulaşırsak” tarzı cümleler kuruyor. Oyunun tam sürümünün çıkması hakkında bile “buna istekliyiz ama yeterli oyuncu olursa” tarzı kelimeler kullanılıyor. Bu oyun, 8.198 takipçiye sahip ve en çok istek listesine eklenen 325. oyun. Rakamlar belki size büyük geliyor olabilir ama Steam gibi geniş bir okyanusta bu rakamlar, başarı için yeterli olmayabilir. Bu da projenin öleceği anlamına gelebilir. Sizin verdiğiniz para da boşa gidebilir.
Astrometica gibi bir oyunun başarılı olmasını isterim tabii ki. Durduk durmadık yere kimseye başarısızlık dilemek istemem ama aynı zamanda cebinizden çıkacak bir para var ve onun da çöpe gitmesini istemem. Bu yüzden dikkatli olmanızı öneriyorum. Bu arada, oyunda Türkçe dil desteği de var fakat tahmin ediyorum ki oyun tamamen makine öğrenimi ile çevrilmiş. Bu yüzden kalite de vasat. Çok da bahsetmeye değer, özel bir çeviri performansı yok yani. Açıkçası, bundan daha fazlasını da beklemiyordum efendim.
Astrometica, Subnautica ile çok benzer olan bir video oyunu ve eğer aynı deneyimi uzayda yaşamak istiyorsanız, kendisine bir şans verebilirsiniz. Yalnız, ben yine de çıkış döneminde bu oyunu almanızı önermiyorum. Bekleyin, fiyatını görün, hataların düzeltilmesine tanıklık edin, öyle oyunu alın. Şu anda, bu türü çok sevseniz bile bence bu oyuna kütüphanenizde ihtiyaç yok. Ayrıca, ben de bu satıları oyun henüz piyasaya sürülmeden önce yazdığım için fiyatı bilmiyorum; geliştiriciler de hiçbir şey söylemiyor. Bu yüzden, fiyat belli olunca onu siz kendiniz tartarsınız.