29 Nisan 2024 tarihinde Steam üzerinden bir Erken Erişim oyunu olarak piyasaya sürülen Farm Manager World, sonunda 1.0 sürümüne ulaştı ve ben de kendisini inceleme şansı elde ettim. Eğer bilmiyorsanız, adından da tahmin edebileceğiniz üzere bu oyunda tarım dünyasına adım atıyoruz ama Farming Simulator serisindeki gibi birinci şahıs bir deneyim yerine, bu yapıtın içerisinde oyun dünyasına tepeden bakıyoruz ve çiftliklerimizi, hatta daha fazlasını yönetiyoruz.
Farm Manager World içerisinde sıfırdan başlıyoruz ve sadece tarımcılıkla uğraşmıyoruz, aynı zamanda kendi köyümüzü kuruyoruz, çalışanları işe alıyoruz ve araçları yönetiyoruz. Oyun, düşük bütçeli ve bağımsız bir çalışma olmasına rağmen tatmin edici seviyede bir detaya sahip. Bu detaylar sadece oyunun sistem ve mekaniklerinde değil, görselliğinde de geçerli. Şöyle ki oyuna ister uzaktan, isterseniz de yakından bakın, her şey göze hitap ediyor ve detaylı görünüyor.
Oyun içerisindeki maceranız Avrupa, Orta Amerika veya Asya içerisinde başlayabiliyor ve eğer yanlış anlamadıysam sadece Avrupa bölgesindeki oyun seansları için öğretici sunuluyor. Daha önce söylemiştim, Farm Manager World oldukça detaylı ve bu yüzden de öğretici bölümü saatler sürebiliyor. Öyle bir veya iki saatten bahsetmiyorum, öğretici bölümler neredeyse dört saate kadar ulaşabiliyor. Eğer dilerseniz, öğretici elementler olmadan da oyuna başlayabiliyorsunuz.
Farm Manager World, sadece bir tarımcılık oyunu değil, daha önce bahsettim gibi bir şehir kurma oyunu da. Yani, yolları siz yapıyorsunuz ve elektriği siz döşüyorsunuz; hayvancılığın yapılacağı binaları siz kurup, çalışanlarınız için evleri siz sağlıyorsunuz. Sizler yeni binalar yaptıkça, oyunda ilerledikçe ve araştırmalar yaptıkça daha fazla opsiyon da açılıyor. Oyun, en baştan her binayı aktif etmediği halde oldukça karışık ama zevkli bir yapıya sahip, özellikle de türü sevenler için.

Farm Manager World içerisinde yeni tohumlar filan alabileceğiniz bir yer, ürünlerinizi satabileceğiniz bir başka yer ve tüm bunları otomatikleştirebileceğiniz bir kısım daha bulunuyor ama otomatikleştirme kısmı için oyunda biraz ilerlemeniz gerekiyor. Bu zorunluluğu açıkçası ben pek sevmedim; en azından öğretici bölüm bittikten sonra satış yapmayı otomatik hale getirmeyi bekliyordum. Her şeyle tek tek ilgilenmek biraz boğucu olabiliyor.
Aynı zamanda çalışanlarınızı da yönetmeniz gerekiyor ve yetiştirilecek ürünleri yönetmek ondan daha da detaylı. Her bir ürün için farklı ekipmanlar, farklı öncelikler, mevsim gereksinimleri ve daha fazlası bulunuyor. Yani, detaylı bir tarımcılık oyunundan bekleyebileceğiniz her şey Farm Manager World içerisinde mevcut. Dediğim gibi bu oyun, Farming Simulator serisinin daha yönetim temelli versiyonu gibi hissettiriyor ki bu kesinlikle iyi bir şey.
Seraların sıcaklık derecesini değiştirme, ürünleri silolarda ve depolarda depolama, hava durumuna göre ekim planı yapma, ekonomik durumlara göre ekinleri satma veya tutma ve çok daha fazlası Farm Manager World içerisinde yer alıyor. Eğer tarımcılık ve hayvancılık gibi şeylerle ilgileniyorsanız ve bunun üzerine bir de şehir yapma oyunlarından hoşlanıyorsanız, incelemesini yaptığım bu oyundan alabileceğiniz zevkin haddi hesabı yok.
Farm Manager World oyununun temposu çok fazla yavaş ama bu da oyunun türüne ve temasına göre gayet normal. Yani, çileklerin birkaç dakikada yetişmesini ve satılmasını beklemiyorsunuz herhalde böyle bir oyuna girerken. Bazı işler günler sürüyor. Ayrıca oyunda iyi olabilmek için de ustalık gerekiyor. Yani, sırf öğretici bölümü oynadınız diye bir anda oyunda iyi olmayı beklemeyin. Oyuna oldukça fazla zaman ayırmanız ve üzerinde ustalaşmanız gerekiyor.

Farm Manager World, tarımcılık ve hayvancılık temalı oyunları sevenler için gerçekten gizli bir elmas olabilecek potansiyele sahip. Oyun zaten Erken Erişim sürecinde başarılıydı ve 1.0 sürümüyle de kendisini tekrardan kanıtladı. Oynanış, zaten şahane. Daha önce de bahsettiğim gibi hem bir şehir kurma, hem de tarımcılık yönetimi deneyimi sunuluyor ve oyun, tüm bunlara olabildiğince çeşitlilik ve detay katıyor. Kısa ve hatta orta vadede dahi sizi sıkabilecek bir deneyim değil.
Övmem gereken bir diğer element ise kesinlikle Farm Manager World oyununun nasıl göründüğü ve oynandığı. Sadece oynanışta değil, görsellikte de güzel bir detay seviyesi var ve daha da önemlisi, alanınız ne kadar büyük ve derin olursa olsun, oyun sorunsuz bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Tabii ki bu biraz da sizin işlemcinizin gücüyle alakalı ama sistem gereksinimlerini karşılıyorsanız, çok büyük bir ihtimalle hiçbir zaman, hiçbir boyutta sorun yaşamayacaksınız demektir.
Tabii bu yine de karşımızda kusursuz bir oyun var demek değil. Farm Manager World oyununun en büyük problemi, zorluk seviyeleri. Kolay ve normal seviyeler kesinlikle ideal bir şekilde başlıyor ama zaman geçtikçe oyun gerçekten inanılmaz kolay bir hal alıyor. Zor olan seviyeler ise o kadar zor ki ne kadar denerseniz deneyin, ne yaparsanız yapın, iflas etmeden işin içinden çıkamıyorsunuz. Oyun içerisindeki kredi sistemi de zorluklar gibi biraz dengesiz hissettirdiği için yardımcı olmuyor.
Bu problemlere rağmen Farm Manager World oyununu satın almanızı ve oynamanızı öneririm. Steam üzerindeki fiyatı da zaten şu anda indirimli olarak 8 USD; bugüne kadar gördüğü en büyük indirim. Orijinal fiyatı ise 10 USD civarın da ki emin olun fiyat iki katına çıksa bile hala satın almaya ve oynamaya değer benim gözümde. Eğer siz de tarımcılıktan, hayvancılıktan, yönetimden ve şehir kurma oyunlarından hoşlanıyorsanız, bu yapıtın içerisinde kendinizi kaybetmeye hazır olun.