Assassin’s Creed Origins, benim bu seride en sevdiğim oyun olmayı başarmıştı. Hatta Assassin’s Creed Origins sayesinde, Assassin’s Creed Odyssey için de heyecanlanmıştım. Aral ve/veya Ubisoft sağ olsun, bu video oyunu üzerinden verdiği saçma sapan kararlar ile heyecanımı yerle bir etti ama sonunda bu yapıtı oynama imkanı bulabildim. Şimdi ise sırada incelememiz var. Dilerseniz bir an önce Antik Yunan dönemine adım atalım, Assassin’s Creed evreninin biraz da köklerine gidelim.

Assassin's Creed Odyssey

Assassin’s Creed Odyssey, tam bir RYO olduğunu hissettiriyor

Assassin’s Creed serisi daha önce bir RYO değildi fakat özellikle de Assassin’s Creed Origins ile Ubisoft, bu yönde adımlar atmaya başlamıştı. Şimdi ise bu video oyunu ile seri, tam bir RYO olmayı başardı. Bu RYO, bizlere oyunun ilk dakikalarından hissettiriliyor; bu yapıt, öncelikle cinsiyet/karakter seçimi ile karşımıza çıkıyor.

Assassin’s Creed Odyssey içerisinde Alexios veya Kassandra karakterlerinden bir tanesini seçebiliyoruz. Bu, öncelikle oyunculara cinsiyet açısından büyük bir özgürlük sunabiliyor. Bu özgürlük, oyun başlamadan önce verdiğimiz bazı kararlar ile de devam ediyor. Mesela, bu video oyunundaki keşif ögelerinin işlemesi yolundan 2 farklı seçenek sunuyor bizlere. Bu seçeneklerden bir tanesi, klasik bir Assassin’s Creed deneyimi sunuyor bizlere. İkinci yol ise oyunun açık dünyasındaki keşif ögelerini biraz daha Far Cry 5 gibi yapıyor. Yani, oyunda keşif yapabilmek için haritayı açıp, noktalara bakmak yerine oyunun dünyasından ipuçları toplamamız gerekiyor.

Assassin’s Creed Odyssey, diyalog seçimleri ile bir RYO olduğunu hissettirmeye de devam ediyor. Ayrıca oyundaki bu diyalog seçimleri, öyle basit filan da değil. Yaptığınız seçimler, insanlarla olan ilişkinizi etkiliyor, aşk bile yaşanabiliyor. Ayrıca diyalog seçimleri, hikayenin gidişatını ve dünyayı derinden etkileyebiliyor ki bu, bence çok güzel bir şey. Ubisoft, bu video oyunundaki yetenekler ve envanter kısmı ile de rol yapma türünü kucaklıyor. Aslında bu durum Assassin’s Creed Origins içerisinde de geçerliydi ama Assassin’s Creed Odyssey ile tam bir dönüşüm gerçekleşti.

Artık bu video oyununda zırh setleri ve çok daha fazlası bulunuyor. Oyuncular, farklı kıyafetler ile farklı bonuslara sahip olabiliyor. Yetenekler de benzer bir şekilde çalışıyor. Ayrıca, oyunda 3 farklı değer de bulunuyor. Bu değerler, oyundaki bazı hasarlarımızı arttırıyor. Mesela bu değerlerden bir tanesi, Assassin olarak geçiyor. Eğer Assassin değerine katkı yapan yetenekleri ve eşyaları kullanırsanız, normal dövüş hasarınız azalıyor ama Assassin durumlarında hasarınız yükseliyor.

Assassin's Creed Odyssey

Ubisoft, yine de kusursuz bir video oyunu yapmadı

İnceleme yazımın bu noktasında sadece oyunun olumsuz yönlerine değineceğim, şimdiden söyleyeyim. Karşınıza birden tüm olumsuz şeyleri yazınca, beni yanlış anlamayınız. Her neyse, Assassin’s Creed Odyssey her ne kadar RYO ile birleşince başarılı bir oyun olmuş gibi görünse de, temelinde öyle değil. Öncelikle, Assassin’s Creed Origins ile bu oyun, sunum tarafında neredeyse birebir aynı görünüyor. İki oyunun temeli zaten aynı, en azından sunum farklılaştırılmalı idi.

Assassin’s Creed Origins içerisinde iyi olmuş olan şeyler bile bu oyunda kötü durumda. Mesela kullanıcı arayüzü ve özellikle de harita. Yahu, bu video oyunundaki haritayı test sürecinde kim onayladı, gerçekten çok merak ediyorum. Harita o kadar yoğun ki, haritanın üzerindeki ikonları tek bakışta görmeniz imkansız. Kullanıcı arayüzü ise zaman zaman başarısız göründü gözüme, sanki ucuz bir ürüne sahip olmuşum gibi hissettim.

Tahmin edersiniz ki bu video oyununda daha fazla olumsuz yön bulunuyor. Mesela, sinematik ve ara sahnelerdeki kamera geçişleri. Bu sorun özellikle oyunun başında hissediliyor. Oyun, sanki rastgele yerlerde kamerayı kesip, oyuncuyu tamamen bağlantısız bir şekilde, aniden başka bir sahneye geçiriyor ve bu durum, oyun boyunca da devam ediyor. Açıkçası özellikle Ubisoft cephesinden böyle bir şey çıkmasına gerçekten şaşırttı beni. Bu ekibin diğer oyunlarında kamera ve sahne kesimleri bu kadar kötü değildi.

Tabii bir de temel dövüş sistemi var. Şimdi, itiraf edeyim Assassin’s Creed Origins ilk çıktığı zaman dövüş sistemine çok ön yargılı yapmıştım ve bir süre boyunca da Assassin’s Creed Origins oyununun dövüş sisteminden nefret etmiştim. Assassin’s Creed Odyssey ile de aynı şey oldu ama bu sefer bilinçli olduğum için ön yargımın geçmesini bekledim. Ön yargım geçti ama dövüş/savaş sisteminin berbatlığı bu sefer geçmedi. Hatta Assassin’s Creed Origins oyununa da geçiş yaptım bu sırada ve gerçekten güncel oyunun dövüş sisteminin, bir önceki oyundan bile kötü bir his verdiğini fark ettim. Gizlilik ögeleri bile kötüleşmiş durumda ama oynanamaz seviyede de değil.

Assassin's Creed Odyssey

Oyunun olumsuz yönleri devam ediyor

Assassin’s Creed Odyssey, ilerleyen noktalarda birkaç farklı olumsuz nokta ile de karşıma çıkmaya devam ediyor. Mesela, Ubisoft ekibinin klasik açık dünyası. Bu video oyununun haritası dev gibi. Gerçekten dev gibi bir harita var, suyu ile karası ile ama haritanın içi ne yazık ki, büyüklüğü kadar epik değil. Karşımızda klasik bir Ubisoft açık dünyası var ve ben bu durumdan rahatsızım. Yani, oyun sizi öyle bir moda sokuyor ki, her bölgede en fazla kez bulunuyorsunuz. Bir bölge bitince, hemen diğer bölgedesiniz.

Peki, bu neden kötü bir durum? Assassin’s Creed Odyssey, güzel bir dönemde, güzel mekanlarda geçiyor ama bu mekanları en fazla 2 kez gördüğümüz için, bunların hiçbir anlamı olmuyor. Hani video oyunlarında bölgeler olurdu, kendi ilçemizden daha iyi bilirdik oraları. İşte Ubisoft, bu dev gibi haritalarla, tekrar eden aktiviteler ile bu hissi oyunculara veremiyor.

Bu video oyununda bahsedebileceğim son iki olumsuz nokta ise fotoğraf modu ve yükleme ekranları. Öncelikle fotoğraf moduna deyineyim. Ubisoft yine bizlere güzel bir evren sunuyor. Bu evrende bol bol fotoğraf çekmek istiyoruz ama bu fotoğraf modu, ne yazık ki bizlere pek yardımcı olmuyor. Bu modun hem özelliklerini, hem de kullanımını yetersiz buldum. Bu, çok önemli bir sorun değil ama yükleme ekranları önemli bir sorun. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim ki: Assassin’s Creed Odyssey içerisinde bol ve uzun süren yükleme ekranları bulunuyor. Bu da bir sorun.

Özetle söylemek gerekirse, Assassin’s Creed Odyssey her ne kadar dışarıdan bakınca güzel bir video oyunu gibi görünse de, çoğu zaman kendimizi çok ucuz bir video oyunu oynuyormuş gibi hissediyoruz. Assassin’s Creed Origins oyununa yüzlerce saatimi verdim ve öyle kaliteli bir video oyunundan sonra, Ubisoft cephesinden böyle bir şey görmem, gerçekten beynimi allak bullak etti.

Assassin's Creed Odyssey

Assassin’s Creed Odyssey, bizleri aksiyonun içerisine atıyor

Ubisoft ekibinin en yeni oyunu, bizlere bol bol aksiyon yaşatıyor ve bu aksiyonların en büyüğü, büyük alan savaşlarında karşımıza çıkıyor. Evet, bu video oyununda Conquest isimli büyük savaşlar bulunuyor. Bu büyük savaşları, belli bir bölgedeki düşman kuvvetlerin gücünü azaltarak aktive ediyoruz. Bu güç, Nation Power olarak geçiyor ve Nation Power, bölgedeki önemli isimlerin öldürülmesi, kaynakların yok edilmesi ile düşüyor.

Bahsetmiş olduğum bu aksiyon ve oyundaki genel hikaye, tarihten gerçek isimler ile de çok güzel bir şekilde destekleniyor. Ben, deli gibi Assassin’s Creed oynayan biri değilim. Sadece Assassin’s Creed Origins ve Assassin’s Creed IV: Black Flag oyunlarını çılgınlar gibi oynamıştım. Bu yüzden, tarihten tanıdık isimlerin görünmesi benim hala ilgimi çekiyor ve oyunun hikayesini, bir yandan da aksiyonunu daha çekici bir hale sokuyor.

Tarihten tanıdık isimler, oyunculara gayet renkli bir şekilde sunuluyor. Bu renklilik, oyunun detaylarında da devam ediyor. Mesela bu video oyununda artık Bounty ve Paralı Asker sistemi bulunuyor. Şöyle ki, bu video oyununda suç işleyebiliyoruz. Mesela, cinayet işlemek veya hırsızlık yapmak, eğer birine yakalanırsanız, suç olarak geçiyor. Suç seviyeniz arttıkça, Bounty değeriniz artıyor ve bu değere göre peşinize Bounty Hunter denen düşmanlar takılıyor. Bu tipler, Assassin’s Creed Origins içerisinde de bulunuyordu ama Assassin’s Creed Odyssey içerisinde durum daha da detaylandırılmış durumda. Ayrıca, biz de bir paralı asker olduğumuz için, aslında o düşmanlarımız ile aynı zamanda da yarışıyoruz.

Bir de gemimiz var. Assassin’s Creed Origins içerisinde gemi savaşları tam anlamı ile ele alınamamıştı. Assassin’s Creed Odyssey ile bu değişiyor ve neredeyse Assassin’s Creed IV: Black Flag oyunundaki gibi bir deniz savaşı sistemi karşımıza çıkıyor. Bu video oyununda gemimize tayfa alabiliyoruz, tayfalar bizlere bazı bonuslar verebiliyor, gemimizin 9 farklı ögesini güçlendirebiliyoruz ve görünümünü de değiştirebiliyoruz. Yine de deniz savaşları, eskiden olduğu gibi eğlenceli değil. Bir yan aktivite kalitesinde.

Assassin's Creed Odyssey

Ubisoft yine göze hitap eden bir yapıt geliştirdi

Assassin’s Creed Odyssey isimli bu video oyununu PlayStation 4 Pro üzerinde, Supersampling özelliği aktif, hız aşırtma özelliği kapalı iken denedik. Monitör olarak da AOC AGON AG251FZ kullandık. Oyun, tüm bunların sonunda oldukça güzel göründü ama genel anlamdaki grafik kalitesinin yüksek olduğunu söyleyemem. Oyunun haritası dev gibi ve bol çeşitlilik bulunuyor. Tüm bu olumlu noktalar gelirken, genel kalite düşürülerek, denge sağlanıyor. Yine de bu video oyununun kötü göründüğünü söyleyemem.

Performans için de ortalama diyebilirim. Oyun, 30 FPS olarak çalışıyor ve çoğu zaman da stabil bir deneyim yaşatıyor bana. Yine de, bu video oyunundan daha akıcı, daha stabil video oyunları oynamıştım. Mesela, Horizon: Zero Dawn da 30 FPS idi, Forza Horizon 4 da, Assassin’s Creed Origins de. Fakat tüm bu oyunlar, Assassin’s Creed Odyssey oyunundan daha akıcı deneyimlenebiliyordu. Performans güzel ama çok daha iyisi olabilirdi ve bu video oyunu, en azından performanstan kusursuz bir şekilde karşımıza çıkabilirdi, en azından çıkmalı idi.

Grafikler ve performans her ne kadar ortalama veya ortalama üstü olsa da müzikler ve sesler, bunlara göre daha başarılı. Oyundaki müzikler gayet hoş ve seslendirmeler de güzel. Sadece oyunu ilk açtığım zaman seslerde bir saçmalık olduğunu düşünmüştüm, sanki bit hızı inanılmaz düşüktü ama oyunu kapatıp açtığım zaman önemli bir farklılık hissettim. Benim mi kulaklarım bozuktu, oyunda mı problem oldu, anlayamadım ama sorun yok sonuç olarak.

Yani efendim, Assassin’s Creed Odyssey çok büyük ve güzel bir video oyunu gibi gözüküyor. Aslında oyun büyük de ama güzellik kısmında sizle tartışabilirim. Ubisoft, Assassin’s Creed Origins ile kendi çıtasını oldukça yükseltti ve bence, Assassin’s Creed Odyssey ile bu çıta aşılamadı. Belki bu video oyunu, Assassin’s Creed Origins oyunundan önce çıksaydı daha farklı olabilirdi ama şu an benim beklentilerim karşılanamadı, ucuz ve kalitesiz bir oyun gördüm. En azından oyun bana böyle bir his verdi.

Assassin's Creed Origins ile çıtayı oldukça yükselten Ubisoft, Assassin's Creed Odyssey ile benim beklentilerimin ne yazık ki altında kaldı. Oyunda öncelikle tasarımsal anlamda birçok problem ile karşılaştım ve oynanış kısmında da serinin önceki oyununa göre daha güçsüz kalan önemli noktaları keşfettim. Assassin's Creed Odyssey, tek başına güzel olabilir ama bu oyuna güzel diyebilmem için daha önce hiç Assassinls Creed Origins oynamamış olmam gerekiyordu.
Olumlu
Verilen RYO hissi.
Açık dünya yapısında keşfe önem verilmesi.
Tarihten tanıdık isimler ile aynı evrende olmak.
Olumsuz
Assassin's Creed Origins ile çok benzer.
Mikro ödemeler.
Temel dövüş ve savaş mekanikleri.
Ucuz bir oyun hissi.
7.8

Yazar Hakkında

Kaan Gezer

Kurucu

Video oyunlarını ve müzik bestelemeyi seven bir kişi.

Tüm yazıları göster