Capcom, Resident Evil 2 oyununun Remake sürümünü piyasaya sürdükten bir sene sonra karşımıza şimdi de Resident Evil 3 oyununun Remake sürümü ile çıktı. Bu oyunun orijinali 1999 senesinde oyuncuların karşısına çıkmıştı ve o video oyunu için canlı aksiyon tarzında bir tanıtım videosu yayımlanmıştı. 1999 senesi için ortalama bir tanıtım videosu olsa bile şimdi dönüp, o videoyu izlerseniz eminim ki kendinizi başarısız bulacaksınız. Capcom ise sadece oyunu değil, belli ki pazarlamayı da yeniden elden geçirdi.

Bunu neden mi söyledim? Çünkü incelemek için elimize ulaşmış olan bu video oyunu, canlı aksiyon tarzında bir tanıtım videosu ile başlıyor. Bu tanıtım videosunda Umbrella Corporation, Nemesis isimli efsanevi yaratığı oluşturuyor ve helikopter ile kendisini taşıyor. Bu canlı aksiyon tadındaki tanıtım videosundan hemen sonra oyunumuz başlıyor ve baş karakterimiz olan Jill Valentine, uykusundan uyanıyor ve yüzünü yıkamak için lavaboya gidiyor. Ardından da kendisi bir zombiye dönüşüyor ve dönüşüm tam bitmeden intihar ediyor.

Tahmin edebileceğiniz gibi oyun daha başlamadan bitmiyor ve aslında bu anların rüya olduğunu öğreniyoruz. Resident Evil 3 oyununda Jill Valentine bir kez daha uykusundan uyanıyor ve aynı şekilde elini yüzünü yıkamaya gidiyor. Tüm bu anlar sırasında oyun, birinci şahıs bakış açısından ilerliyor ve bunun çok garip bir his olduğunu söyleyebilirim, özellikle de oyunun demosundan sonra. Jill Valentine, apartman dairesinde biraz zaman geçiyor ve ardından telefon çalıyor. Telefonda ise tanıdık bir ses, Brad Vickers var.

Brad Vickers, Jill Valentine gibi bir S.T.A.R.S. üyesi ve hatta bu ikili, şu anda Raccoon City içerisinde kalan son iki S.T.A.R.S. üyesi. Brad Vickers, telefonda bizi uyarıyor ve şehirden hemen çıkmamızı söylüyor. Jill Valentine, daha bunun nedenini soramadan bir anda telefonun arkasındaki duvar parçalanıyor ve Nemesis ile ilk defa orada tanışıyoruz. Oyun boyunca zaten hiç beklenmedik anlarda karşımıza çıkan Nemesis, daha bunu oyunun ilk sahnesinden belli ediyor ve ciddi anlamda aksiyon dolu bir şekilde başlıyor her şey..

Resident Evil 3: Nemesis
Nemesis ile sizler de tanışın.

Resident Evil 3 oyununda Nemesis, başımızın belası oluyor

Resident Evil 3 oyununun girişinden de anlayabileceğiniz üzere oyun boyunca amacımız Nemesis isimli beladan ve Raccoon City bölgesinden kaçmak. Tabii ki oyun ilerledikçe hikaye bu kadar basit kalmıyor ve inanın bana çok güzel bir şekil alıyor ama ben hikayenin detayından bahsetmek istemiyorum. Eğer inceleme yazımız ardından bu oyunu satın almak isterseniz, hikayenin sürprizini sizin için kaçırmak istemem. Yine de bu video oyununun hikayesinin çok güzel bir şekilde, yüksek tempoda ilerlediğini söyleyebilirim.

Eğer Resident Evil 2 oyununu oynadıysanız, bu oyunun hikayesini ayrıca seveceksiniz; bu oyunun ilk yarısı, Resident Evil 2 oyunundan 24 saat öncesini konu alıyor. Oyunun ikinci yarısı ise aynı oyunun geçtiği zamandan iki gün sonrasında yer alıyor. Hatta oyunun bir noktasında, Resident Evil 2 oyunundaki polis merkezini de ziyaret ediyoruz. Zaten bu oyun, serinin hem ikinci oyununun Remake sürümüne, hem de 1999 senesinde çıkışını gerçekleştirmiş olan orijinal Resident Evil 3: Nemesis oyununa bolca gönderme yapıyor.

Bu oyunun kadrosunda dediğim gibi baş rolde Jill Valentine bulunuyor. Aynı zamanda Carlos Oliveira da oyunda ve kendisini toplamda iki farklı mekanda kontrol etme lüksüne sahip oluyoruz. Nicholai Ginovaef, Mikhail Viktor, Tyrell Patrick, Dario Rosso ve Robert Kendo gibi karakterler de oyunda yer alıyor. Aslında Nemesis, Jill Valentine ve Carlos Oliveira karakterleri haricindeki diğer herkes, oyun boyunca çok az bir oranda karşımıza çıkıyor ama kadronun genel anlamda çok başarılı olduğunu söyleyebilirim.

Oyunun hikayesinin gayet başarılı olduğunu söyledim, oyunculuğun da başarılı olduğunu belirttim. Karakterlerin başarılı seslendirmeleri de tüm bunlara olumlu bir etki bırakıyor. Yani, durumu genel olarak değerlendirmek gerekirse, sadece hikaye ve hikaye anlatımını bu yapıtta gayet başarılı buldum. Karakterler başarılı, hikaye gayet güzel, hikaye anlatımı da aynı şekilde… Oyunun temposunun çok iyi sunulması, hikayedeki sürprizler ve tabii ki peşimizi bir türlü bırakmayan Nemesis, çok iyi bir iş çıkartmış bu yapıtta.

Resident Evil 3
Macera boyunca Nemesis ile uğraşmak Jill Valentine da etkili bir hava bırakıyor.

Resident Evil 2 ile bu oyun arasında çok mu benzerlik var?

Ben Resident Evil 2 oyununu oynadım ama kendisini biliyorum tabii ki. Resident Evil 3 oyununu açtığınız zaman da benzer bir hava alıyorsunuz oynanış açısından. Bu oyun, aslında benzersiz kamera açıları ile farklı bir başlangıca imza atıyor. Hatta aynı kamera açıları oyunun ilerleyen noktalarında da kullanıyor ama asıl oyun başladığı zaman gayet tanıdık bir deneyime şahitlik ediyoruz. Öncelikle dikkatimizi tabii ki silahlar çekiyor. Resident Evil 2 oyununda mermiler çok büyük bir önem taşıyordu ve bu oyunda da durum pek farklı sayılmaz.

Bu video oyununda en başta dört farklı zorluk seviyesi bulunuyor ve oyunu bitirdiğiniz seviyeye göre daha fazla zorluk seviyesi de açabiliyorsunuz. Bu zorlukların en düşüğü Assisted olarak geçiyor ve bu zorluk seviyesinin haricindeki diğer tüm seviyelerde mermi sıkıntısı yaşamaya devam ediyorsunuz. Yani, yine attığınız her merminin kafadan hedefi vurması gerekiyor. Aksi taktirde kendinizi sıkışmış bulabiliyorsunuz. Yalnız, zombiler her kafadan vurulduğunda ölmeyebiliyorlar, tekrardan canlanabiliyorlar.

Bence Resident Evil 3 oyununun en sinir bozucu noktası tam olarak da bu. Oyunda, zombilerin kafasına 20 mermi sıksanız bile onlar yere düştükten sonra tekrar kalkabiliyor. Bir zombinin tamamen öldüğünden anca kafası patlarsa emin olabiliyorsunuz ki bu durum tamamen tesadüfen yaşanıyor. Yani, kafa patlatmak için herhangi bir yetenek kullanmıyorsunuz. Ayrıca farklı düşman tipleri, farklı silahlara veya mermilere karşı zaaf gösterebiliyor ki bu bence çok güzel düşünülmüş bir detay ve oynanışı zenginleştiriyor.

Bu video oyununda Resident Evil markasının klasik kayıt sistemi ve otomatik kayıt özelliği de bulunuyor. Yalnız, manüel kayıt sistemini ne kadar az kullanırsanız, oyunun sonunda o kadar daha yüksek puan alıyorsunuz. Aynı şekilde oyun sonundaki derecenizi ölme sayınız ve oyunu bitirme süreniz de etkiliyor. Ben oyunun süresinden biraz sonra bahsedeceğim detaylı olarak ama ilk oynanışımda yavaş ilerlemeyi tercih ettim ve alttan ikinci zorluk seviyesinde, 6 saat içerisinde oyunu bitirmeyi başardım.

Resident Evil 3
Oyunun belli bölümlerinde Carlos Oliveira karakterini de kontrol edebiliyoruz.

Resident Evil 3 oyununda envanter yönetiminin dibine vuruyoruz

Resident Evil oyununun eski oyunlarında olduğu gibi bu oyunun içerisinde de bulmacalar bulunuyor ama bu bulmacalar, diğer oyundaki bulmacalara göre kesinlikle daha kolay. Yani, bu oyunda sizi hiçbir şekilde zorlayacak herhangi bir bulmaca bulunmuyor. Oyun, bulmacaların çözümlerini de bulmaca gelmeden ya önce ya da sonra size veriyor. Haritayı kullanarak tüm bu şeyleri de kontrol edebiliyorsunuz; oyunun haritası bölgelere ayrılıyor ve bir bölgede keşfetmediğiniz bir şey, çözmediğiniz bir bulmaca kaldıysa size söyleniyor.

Açıkçası Resident Evil 3 oyununun en sevdiğim detayı, bu haritası oldu. Ben, video oyunlarını oynarken her şeyi %100 şekilde bitirmekten hoşlanırım ve her şeyi de aldığımdan emin olmayı tercih ederim. Bu oyunun haritası ise her şeyi tam benim istediğim gibi bana gösteriyor. Bu oyunun en sevmediğim detaylarından biri ise envanteri oldu. Envanter yönetiminden nefret eden biri olarak bu oyunun küçük başlayan ve zamanla büyüyen ama ne olursa olsun sürekli mikro yönetim yapmanız gereken envanterini sevmedim.

Oyun, birkaç boşluk bulunan bir envanter size veriyor. Görev ögeleri, silahlar, mermiler, bulmaca ögeler, anahtarlar ve diğer her şey bu envanterde yer kaplıyor. Oyun ilerledikçe bazı ögeleri toplayarak envanteri genişletebiliyorsunuz ama envanterin genişlemesi size hiçbir şey kazandırmıyor; zaten siz envanter genişlediği zaman yeni bir silah almış oluyorsunuz, o silahın mermileri oluyor ve daha da fazla şey taşıyorsunuz. Yani, envanter sürekli bela oluyor. Bu sorunu, minimalistik oynayarak çözebilirsiniz.

Bu envanter üzerinde eşyaları birleştirerek farklı şeyler de elde edebiliyorsunuz. Bu durum da zaten serinin klasik oyunlarında her zaman yer alıyordu. Bunun haricinde, oyunun arayüzü ile alakalı şeyler hakkında sizlere vereceğim herhangi bir bilgi bulunmuyor. Hikaye kısmında olduğu gibi açıkçası kullanıcı arayüzü ve onla alakalı olan ögeler de benim hoşuma gitti. Bu noktada sevmediğim tek şey envanter oldu ama açıkçası sınırsız envanter alanı da bu oyunu ciddi anlamda kolaylaştırırdı diye düşünüyorum.

Resident Evil 3
Elimizdeki o silahın atış hissinin ortalama olduğunu da söylemek gerekir.

Biraz da oynanış ile aldığımız histen bahsedelim, değil mi?

Resident Evil 3 oyununda çok güzel bir hikayeye tanıklık ediyor olsak da oyunun temelinde silahlar ve o silahların içerisinden çıkan mermilerin zombiye olan teması bulunuyor. Bu oyunda birçok farklı silah kullanabiliyorsunuz. Klasik tabancalardan tutun da bomba atarlara kadar farklı silahlar elinize geçiyor ama ne yazık ki hepsinde atış hissi, minimum seviyede bulunuyor. Bu noktada oyunun temelinde çok bir problem olduğunu sanmıyorum. Bence biraz daha oyun kolunda titreşim olsaydı, sorun kalmayabilirdi.

Oyunun temelinde aslında zombi sayısı 1-2 olduğu zaman sizin için çok bir tehlike taşımıyorlar ama zombi sayısı 3 ve üstünde olduğu zaman o yaratıklar sizi hemen bir köşeye sıkıştırabiliyor. Bu noktada da işin içine çevre detaylarını kullanmak giriyor. Kırmızı varillere sıkıp patlamalar oluşturmak, elektrik kutularına sıkıp zombileri sersemletmek gibi stratejileri oyun içerisinde kullanabiliyorsunuz ve hepsi gerçekten çok işe yarıyor. Asıl sorunu, olumlu anlamda tabii ki Nemesis isimli efsanevi karakter yaratıyor.

Resident Evil 3 oyununun ana olayı, Nemesis karakterinin oyun boyunca bizi takip ediyor olmasıydı. Bu durumun oyuncuları geriyor olması gerekiyordu. Onlarca senedir oyun oynamaktan mı, sektörün içinde bu kadar senedir bulunmaktan mı bilemiyorum ama Nemesis ben de o etkiyi bırakmadı; oyunun temel tasarımına baktığınız zaman Nemesis karakterinin ne zaman peşinizde olduğunu, ne zaman peşinizde olmadığını, ne zaman ortaya çıkacağını filan tahmin edebiliyorum. Tabii bu benden oyunun zevkini pek çalmadı.

Resident Evil 3 oyununda en sevdiğim oynanış anları aslında Nemesis karakterinden kaçtığımız anlar ve onunla 1’e 1 şeklinde savaştığımız anlar oldu. Kaçış bölümleri genelde atmosfer olarak çok güçlü oluyor ve Nemesis karakterinin gücünü ortaya koyuyor. Nemesis ile olan savaşlar ise hem o karakterin gücünü, hem de bizim karakterimizin ne kadar havalı olduğunu ortaya çıkartıyor. Jill Valentine, özellikle final bölüm sonu canavarı savaşında inanılmaz güçlü ve havalı bir karakter gibi görünüyor ve ben bunu gerçekten çok sevdim.

Resident Evil 3
Hiçbir zaman zombilerin o telleri aşamayacağını düşünmeyin.

Resident Evil 3 oyununda birçok farklı tehlike sizi bekliyor

Resident Evil 3 oyununu oynarken sizin için tehlikeyi sadece klasik zombiler ve Nemesis yaratmıyor. Oyunun içerisinde farklı tipte zombiler, köpek zombiler, Hunter Beta ve Hunter Gamma gibi düşmanlar da yer alıyor. Açıkçası beni bu oyunda en çok geren düşman tipi Nemesis değil, Hunter Beta oldu. Fakat oyundaki her düşmanın çok başarılı bir şekilde tasarlandığını söyleyebilirim. Özellikle de Nemesis, biz kendisini her öldürdüğümüzü zannettiğimizde daha farklı ve havalı şekillerde geri dönmesi oldukça etkileyici idi.

Bu arada, Nemesis karakteri üzerinde çok ilginç bir detay da bulunuyor. Eğer bu karaktere hasar verebileceğiniz anlarda kendisine kritik noktalarından yeteri kadar hasar verirseniz, kendisi ganimet kutusu düşürüyor. Bu ganimet kutusu, rastgele bir şansa sahip ve kutunun içerisinden de silah iyileştirmeleri veya dünyada bulunabilecek olan diğer ögeler çıkabiliyor. Ayrıca Nemesis karakterinin de iki farklı şekilde sersemlemesi bulunuyor. Bunlardan biri, kendisini kısa bir süre boyunca durduruyor; diğer uzun sürüyor.

Nemesis gibi bir karakterden kaçtığımız, çeşit çeşit zombilerle savaştığımız bu video oyununun genel olarak tüm bölümlerinin de çok başarılı tasarımlandığını söyleyebilirim. Temel bölüm tasarımları, o bölümlerin karmaşıklığı ve aynı anda basit yapısı, yeni bölümlerin açılma şekilleri ve çok daha fazlası bu oyunda çok güzel ve akıllıca bir şekilde düşünülmüş. Ayrıca bazı bölümlerde Carlos Oliveira gibi karakterlerle aynı anda oynuyoruz ve bu da oyuna nadiren de olsa farklı bir hava katıyor.

Bu arada tüm bu bölümlerin, karakterlerin ve düşmanların konsept tasarımları ile modellerini oyun içerisinden kontrol edebiliyorsunuz. Oyunun temelinde bazı meydan okumalar bulunuyor ve bunları bitirdikçe hem para kazanıyorsunuz, hem de konsept tasarımları ve modelleri açabiliyorsunuz. Kazandığınız paraları oyun bittikten sonra açılan bir mağazada kullanabiliyorsunuz. Bu mağazadan yeni silah görünümleri, karakter kıyafetleri, sınırsız mermi gibi ekstra bonusların kilidini tekrar oynamanız için açabiliyorsunuz.

Resident Evil 3
Raccoon City bölgesinden kaçmak için bu treni kullanmayı planlıyoruz.

Oyunun görselliği, performansı, sesleri, müzikleri ve dahası nasıl?

İnceleme yazımı bitirmeden önce Resident Evil 3 oyununun sunumundan bahsetmek istiyorum. Öncelikle bu oyunu 4K/HDR destekli bir televizyonda, PlayStation 4 Pro konsolum ile oynadım. Karşıma çıkan görsellik ile gerçekten tatmin edici idi. Ara sahnelerdeki görsel kalite ciddi anlamda kaliteli ve bu kalite, oynanış anlarına da yansıyor. Aynı zamanda oyundaki animasyonların gerçekten kaliteli ve gerçekçi bir his vermesi de genel görselliğe çok güzel bir şekilde iltifat ediyor; en azından ben öyle düşünüyorum.

Bu görselliğin yanında performans da oldukça başarılı. Oyun, PlayStation 4 Pro konsolunda oldukça stabil bir 60 FPS değerinde çalışıyor. Ben bu oyunu oynadığım süre boyunca performansın düştüğünü hiçbir şekilde fark etmedim ve inanılmaz güzel bir deneyim yaşadım. Oyundaki sesler, seslendirmeler ve müzikler de gayet başarılı idi. Oyunun genel anlamdaki atmosferine olumlu bir etki bıraktı. Yalnız, oyundaki bazı müzikler nostalji oluşturup, akılda kalsa bile çoğunluk ne yazık ki akılda kalıcı seviyede başarılı değildi.

Resident Evil 3, benim bu sene içerisinde oynadığım en iyi video oyunlarından bir tanesi idi. İnternet alemindeki yorumlara baktığım zaman oyuncuların bu oyunu kısa sürüyor diye eleştirdiğini görüyorum ve buna gerçekten anlam veremiyorum. AAA seviyesinde olup, 60 Dolar fiyat etiketine sahip olan her oyun, yüzlerce saatlik ucuz bir deneyim mi sunmak zorunda? Bazı oyunların kısa sürmesi, her şeyi tadında bırakması gerekiyor ki orijinal oyun da kısaydı zaten. Bu oyunu kısa bulan insanlar ne bekliyordu?

Bu oyunun kısa olması gerçekten hoşuma gitti çünkü oyna oyna bir türlü bitmeyen, sürekli aynı şeyleri içerik diye bana tekrar tekrar sunan oyunlardan bıkmıştım. Resident Evil 3, 5-6 saatlik bir deneyim ile bana güzel saatler yaşattı. Ayrıca bu oyunun yanında bir de ücretsiz olarak Resident Evil: Resistance veriliyor. Sınırsız oyun saati istiyorsanız, 5 saatinizi ana oyuna ayırdıktan sonra gidip Resident Evil: Resistance oyununu oynayabilirsiniz. Yani, ben gerçekten insanların bu kadar garip yorumlara sahip olmasını anlamıyorum.

Resident Evil 3
Resident Evil 3
Resident Evil 3, kesinlikle 2020 senesinde oynadığım en iyi video oyunlarından bir tanesi. Halihazırda bitirmiş olduğum bu oyunun tamamını tekrar hatırladığım zaman gerçekten öyle çok büyük bir problem hatırlamıyorum. Bu oyuna tam puan vermedim ve bunun sebebi ise birkaç farklı küçük problemin oyun içerisinde yer alıyor olması. Fakat Capcom ekibini gerçekten tebrik etmek gerekiyor. Resident Evil 2 oyunu ile büyük bir başarı yakaladıktan sonra bu başarı, Resident Evil 3 ile de taşındı ve umuyorum ki bir başka Remake oyunu da gelecekte göreceğiz. Gerek oynanış olsun, gerek hikaye olsun, gerek de oyunun sunumu olsun gerçekten çok başarılıydı. Daha önce hiç herhangi bir Resident Evil oyunu oynamadıysanız bile tekli oyuncu temelli aksiyon-macera oyunlarından hoşlanıyorsanız, bu oyunu sizlere öneriyorum. Eğer serinin halihazırda bir fanı iseniz zaten kendisini kesinlikle satın almanız gerekiyor.
Olumlu
Verilen aksiyon ve macera hissi güzel ve eğlenceli bir oyun.
Nemesis ile olan teke tek karşılaşmalar gayet eğlenceli.
Görsellik, performans, atmosfer, bölüm tasarımları ve karakterler başarılı.
Oyunun uzunluğu yetersiz gibi görünse de aslında kusursuz.
Olumsuz
Envanter için mikro yönetim yapmak hiç eğlenceli değil.
Nemesis, sürekli peşimde olduğu hissini veremiyor ve etkisini kaybediyor.
Müziklerin çoğunluğu akılda kalacak kadar başarılı değil.
Zombilerin kafadan birkaç mermide ölmemesi çok sinir bozucu olabiliyor.
9

Yazar Hakkında

Kaan Gezer

Kurucu

Video oyunlarını ve müzik bestelemeyi seven bir kişi.

Tüm yazıları göster