Bu incelemeyi yazmak için bilgisayarımın başına oturduğumda, EA Sports ekibinin NHL serisini değerlendirmeye başlayalı birkaç yılı geride bıraktığımı fark ettim. NHL 22 ile başladığım eski yazılarımı yeniden okuyunca hep aynı tavsiyeyi verdiğime gülmeden edemedim: Her sene yeni oyunu almak şart değil, iki yılda bir bile yetiyor. Son yıllarda bu öneri, biraz sabredip bu ya da geçen yılın sürümünün PlayStation Plus ya da Game Pass kataloglarına düşmesini beklemeye evrildi.
Bu yüzden NHL 26 hakkında hissettiklerim sürpriz sayılmaz. Oyun, sevdiğim NHL 25 deneyimine oldukça çok benziyor – bazı alanlarda daha iyi, bazılarında geride kalıyor. Bu yılki alışveriş sepetine girip girmeyeceğini ise hokeye olan iştahınız belirleyecek. EA Vancouver, ICE-Q 2.0 gibi sistemleri öne çıkarsa da ağırlığı yine Hockey Ultimate Team içeriğine vermiş. Buna da şaşırmadım.
Mesela, geliştiricinin derinlemesine videolarında Be A Pro içeriği üç dakika, oynanış ise beş dakika anlatılırken HUT modu ikisini toplayan sekiz dakikayla başrolde. Kart açtıran ve para harcatmayı seven bu oyun modunda en büyük yenilik Cup Chase. Kendisi, kısaltılmış bir mini lig gibi çalışıyor, Takım kadronuz başka oyuncularınkilerle kapışıyor.
Maaş tavanı ve elinizdeki kart çekilişleriyle çevrili bir yarış bu, yeni kartı oyun içinde kazanmak mı yoksa cüzdanı açıp ağır toplara yönelmek mi istediğinize göre değişiyor. Çevrim içi ya da çevrim dışı oynayabiliyor, zorluk seçip 18 maçlık kısa bir sezonda playoff hedefleyebiliyorsunuz, ardından dört takım üç maçlık serilerle şampiyonluk için atışıyor ve başarıya göre ödüller dağıtılıyor.

Araştırmalarıma göre NHL 11, “oyuncuyu mikro ödemelerle lime lime etmek” hissini bu seriye ilk defa taşıyan oyundu ve bu mod da ilk kez o zaman girmişti. O zamandan beri benim ve oyuncuların fikri değişmedi, bugün de aynı. Cup Chase içeriğini oynarken eğlendim, sonra hedef ve paket kovalamak için daha fazla maça girdiğimi fark edip irkildim; kendimi tanırım, takım ortalaması takıntısı bir yerden sonra gerçek parayla sayıları yükseltme dürtüsüne dönüşür…
Hockey Ultimate Team denilen çok kollu ahtapotun ruhuma yerleşip, banka hesabımı ele geçirmesine izin vermemek için o moddan çekildim, HUT içeriğini tamamen bıraktım. Aynısını bu sene muhtemelen EA Sports FC 26 oyununda da yapacağım… Neyse, yine de gerçek değişmiyor: bu mod sağlıksız ve cüzdan yakan davranışları hızla tetikleyebilir.
Birkaç yıllık seri geçmişinde geri dönünce netleşen bir şey var, ben genelde Be A Pro modunu tercih ediyorum. En yüksek anlarım da en düşüklerim de oradan, Genelde orta halli takımlarla macerama başlamayı seviyordum ama bahsettiğim mod bir noktadan sonra çizgisini bozmuştu. İçeriğin hikaye anlatımına yaklaşacağı söylenirken, bir anda kopyala-yapıştır hamleleri ile bitirilmişti. Zamanında EA Vancouver da bunu kabul etmişti. Bu kez farklılık var ama istediğim türden değil.
Önce, World Juniors, Be A Pro içeriğine epey yama gibi ve tembelce eklenmiş. En fazla iki maça çıkıp, 21 sonrası sistemde doğrudan NHL içerisine ya da birkaç turluk Champions League tarafına fırlatılıyorsunuz. Hatta kupanın ya da başarımın ismini bile World Juniors ile uyumlu olacak şekilde güncellemeye üşenmişler, hâlâ CHL tarafına göre yazıyor.

NHL 26, X-Factor yeteneklerini abartılı şekilde parlatıyor. Kaleci başarımı için Alumni All-Stars ile Japonya’ya karşı oynarken ekranım Gretzky, Howe, Lidström ve diğerlerinin X-Factor tetiklemeleriyle sürekli yanıp söndü, daha CHL içerisinde sürünürken sıfırdan yarattığım çaylak bile üç X-Factor açabildi. Güç şişmesi tam da bu. Aynı zamanda Kanada doğumlu karakterime Macklin Celebrini sık sık telefonla ulaşıyordu ve tekdüze seslendirmesi hiç iyileşmedi, sanki kankayız…
Kanada ile şampiyonluk fotoğrafına nedense ben giremedim, sanırım o da yoktu. Be A Pro modunun yeni sunumlarındaki seslendirmelerin çoğu aynı derecede zayıf, ayrıca ses havuzu epey kısıtlı; Threes anlatıcısını basın mensubu olarak da duyabiliyorsunuz. Be A Pro içeriğini kuşatan hikâye de darmadağın. Celebrini’den bunca arama aldıktan sonra Edmonton Oilers ile San Jose Sharks karşılaştığında bir telefon daha bekledim, gelmedi. Gelmeliydi, gelse havalı olurdu.
Bunun yerine menajerim aradı, Oilers’ta üçüncü hatta zar zor süre alırken bir sonraki maçta üç asist yapmamı istedi, lisans anlaşması için şartmış. Kısa maçtan uzun maça geçip daha çok buzda kalayım dedim ve görevi yaptım, maç bitince anlaşmanın yattığı söylendi. Başarı, başarısızlık sayıldı ve nedenini anlamadım. Ayrıca, yeni Be A Pro içerisinde bir maçı simüle etmek başarısızlık demek.
Simüle etmek bir bölümü yüksek ihtimalle çökertiyor ve bazı durumlarda büyük lig takımınızın çiftliğine yolluyor ve işleri gereksiz bir yere uzatıyor. Bir seferinde tek bir maç simüle ettiğim için başarı oranım yüzde 100’den 9’a indi, o bölüm için gereken puanın iki katını önceden toplamış olmama rağmen… Bu resmen acımasızlık ve ortada bir sıkıntı var bence.

Tüm bunların haricinde, Be A Pro modunun merkezinde, odak sadece sizde, arayüz sürekli “Kaan” diyor, sanki McDavid seviyesinde bir yıldızmışım. Draisaitl, Hyman, Ekholm, Nugent-Hopkins, hatta Nurse varken yeni yetme bir çaylağım, biraz gerçekçilik lütfen… Şunu da not düşeyim. World of CHEL tarafına girip de çevrim içi maç bulmakta ciddi zorlandım.
ICE-Q 2.0 etrafındaki iddialara rağmen yapay zekâ büyük ölçüde aynı, hatta bana kalırsa biraz daha kötü. Açık koridora dalarken takım arkadaşlarımın döngüye girmediğini ya da yol açmadığını görünce televizyona bağırdığım oldu, 2.0 sürümü ile vaat edilen büyük sıçramaları da pek göremedim. Draisaitl’in tek vuruş noktası istatistiklerle övüldüğü gibi mi ayarlandı, yoksa bir oyuncunun akla yatkın yer tutması mı bu? Emin değilim efendim.
İlginç bir detay daha var: PlayStation 5 Pro konsolunda spiker yorumları belirgin biçimde gecikiyordu, bunu en çok da iptal edilen bir golde fark ettim. Konsol fazla hızlı, yazılım yetişemiyor olabilir mi? Bilmiyorum ama güncellemeyi bekleyecek bir sabrımın olduğunu da açıkçası söylemeyeceğim. İnceleme yazımın başında da dediğim gibi kendi serisinin bir önceki oyunu ile oldukça benzer bir deneyim var ortada. Bir kısmı daha iyi, bir kısmı daha kötü.
Birçok spor gibi hokey de bazı insanlar için hayat demek, neşe demek. NHL 26, bana soracak olursanız bu hislerin gerisine düşüyor. İyi yanları olsa da bu yıl zayıf bir halka, kesinlikle serinin daha geçmişindeki kadar yüksek kaliteli değil ve ben daha fazlasını ummuştum. Bu haliyle isterseniz PlayStation Plus, Game Pass veya bir indirim entegrasyonu bekleyin derim.