Tom Clancy’s The Division serisi yıllar boyunca karşımıza farklı anlatılar, mekanikler ve deneyimler sundu. 2025 yılının dikkat çeken içeriği ise hiç şüphesiz, Tom Clancy’s The Division 2 için Battle for Brooklyn adlı indirilebilir içerik paketi oldu. Massive Entertainment, bu DLC ile oyuncularını serinin ilk oyununun başladığı noktaya, yani Brooklyn’e geri döndürüyor. Bu dönüş, yalnızca nostaljik bir ziyaret değil; aynı zamanda serinin bugünkü ruhunu taşıyan bir mini kampanya deneyimi.

Brooklyn’in 2016 yılındaki çöküşünden bu yana geçen sürede, bölge kaotik gruplar ve yıkımla şekillenmiş. Bu ek içerikte, Cleaner’lar ve Riker’ların karanlık gölgesi yeniden yükselirken, oyuncular Brooklyn’in huzurunu koruma görevini üstleniyor. Kısa ama etkili bir anlatım sunan hikâye; ihaneti, yeniden dirilişi ve bilinmeyen tehlikeleri merkezine alıyor. Eski düşmanlar, beklenmedik dostluklara dönüşüyor ve geçmişte öldü sandığımız karakterler de geri dönüyor.

Tom Clancy’s The Division 2 için yaklaşık 6 ila 10 saatlik bir oynanış süresi sunan Battle for Brooklyn, dokuz ana görev ve bol miktarda yan içerikle karşımıza çıkıyor. Ana hikâye görevlerinin yedi tanesi tekrar oynanabilirken, dört kontrol noktası, on iki açık dünya yan aktivitesi ve on adet ödül hedefi bulunuyor. Başlangıç için Level 40 takviyesi verilmesi ise yeni oyuncuların doğrudan içeriklere atlamasına olanak tanıyor. Bu da kesinlikle işleri hızlandırıyor.

Hikâyenin merkezinde, artık karantinadan çıkmış, fakat yeniden kaosa sürüklenen bir Brooklyn var. Cleaners hâlâ şehri ateşle “arınmaya” çalışırken, Rikers çetesi de şiddetle düzen kurma peşinde. Ortaya çıkan yeni bir tehdit olan Purple Flame statü etkisi ise zırhınızı zamanla eriterek sizi saklanmaya veya stratejinizi değiştirmeye zorluyor. Bu yeni tehlike, oyuncuyu daha dikkatli oynamaya ve karakter yapısını buna göre yapılandırmaya itiyor.

Tom Clancy’s The Division 2 ile sunulan bu yeni hikaye, geçmişteki karakterleri yeniden işin içine dahil ederek duygusal bağ kurmayı başarıyor. Özellikle de Jessica Kandel’in daha derinlemesine işlenmesi ve gizemli ajan Hoskins’in geri dönüşü, önceki oyunlara dair pek çok kapıyı aralıyor. Bu nostaljik yapı, hem yeni hem de veteran oyuncular için etkili bir hikâye deneyimi yaratıyor.

Görev yapıları klasik Tom Clancy’s The Division 2 formülünü sürdürüyor. Görevler, helikopter ile taşındığınız harici alanlarda geçiyor ve bu da içerikler arası bağ kurma ihtiyacını ortadan kaldırarak akışı hızlandırıyor. Mekan çeşitliliği sınırlı ama kompakt yapısı sayesinde sıkıcı olmaktan uzak. Özellikle de Brooklyn Heights ve Dumbo gibi bilindik bölgelerin atmosferik kullanımı övgüyü hak ediyor. Ek paket, aynı anda hem yeni, hem de nostaljik hissettiriyor.

Görsel atmosfer tarafında Battle for Brooklyn, Snowdrop motorunun gücünü etkili biçimde yansıtıyor. Sonbaharın kızıl ve turuncu tonlarıyla bezenmiş sokaklar, dumanlı hava efektleri, yanan barikatlardan yükselen kıvılcımlar, oyunun post-pandemik yıkım temasını başarıyla yansıtıyor. Ray tracing veya teknik bir sıçrama olmasa da, atmosfer çizimi güçlü ve sinematik.

Tom Clancy’s The Division 2 içerisindeki ses tasarımı ise en az görsellik kadar dikkat çekici. Ambiyans sesleri, düşmanların diyalogları ve savaş esnasında yükselen karmaşa gerçekçilik duygusunu artırıyor. Cleaners’ın flamethrower ile çıkarttığı sesler ya da Rikers çetesinin tehditkâr bağırışları, taktik kararları etkileyebilecek kadar iyi konumlandırılmış. Ana karakterlerin seslendirmeleri başarılı, ancak bazı yan karakterler biraz yüzeysel kalabiliyor.

Gelelim oynanış mekaniklerine. Battle for Brooklyn, mevcut Tom Clancy’s The Division 2 oyununun temel yapısını bozmadan küçük dokunuşlarla güncellemiş. Smart Cover yeteneğinin geri dönüşü, savunma ve saldırı arasında daha aktif bir taktik geçiş imkânı sunuyor. Ayrıca, Catalyst Exotic Mask gibi yeni egzotik ekipmanlar da build çeşitliliğini artırıyor. Özellikle de Purple Flame etkisine karşı bu maskeyi kullanmak çok kritik hâle geliyor oyun içerisinde.

Yapay zekâ da bir miktar geliştirilmiş. Düşmanlar artık daha taktiksel davranıyor; siper değiştiriyor, sizi kuşatmaya çalışıyor, gerektiğinde geri çekiliyor. Özellikle bölüm sonu canavarı savaşları, belirgin yapay zeka farklılıklarıyla dikkat çekiyor. Tom Clancy’s The Division 2 için sunulan bu yeni ek paketin sonlarına doğru gelen zırhı olan, sniper tüfekli ve yakın dövüşte de SMG kullanan bir bölüm sonu düşmanı, tek oyuncular için ciddi bir meydan okuma sunuyor.

Yan içerikler tarafında ise iş biraz daha tanıdık. Kontrol noktaları, propaganda yayınları, rehine kurtarma görevleri ve malzeme sevkiyatları, önceki içeriklerin birebir kopyası olarak karşımıza çıkıyor. Hunter bulmacaları ise istisna; sekiz farklı açık dünya bulmacası gözlem, mantık ve çatışmayı harmanlayarak gerçekten tatmin edici bir ekstra sunuyor.

Tom Clancy’s The Division 2: Battle for Brooklyn içeriğinin en zayıf halkası, maalesef yeni oyun sonu içeriğinin olmaması. Yeni bir raid, yeni bir endgame döngüsü veya Warlords of New York içerisinde olduğu gibi saatlerce uğraşılacak bir mekanik sunulmuyor. Oyun, hikâyesini bitirip açık dünyadaki birkaç etkinliği temizleyen oyuncular için kısa sürede tükenebiliyor.

Ubisoft şirketinin bu genişlemeyi Brooklyn’e taşıması, yalnızca nostaljik bir dönüş değil; aynı zamanda serinin geleceğine dair bir sinyal gibi okunabilir. Battle for Brooklyn, hem ilk oyunun başladığı yere tematik bir köprü kuruyor hem de karakterler, olay örgüsü ve yeni tehdit türleriyle evrenin genişlemeye açık olduğunu gösteriyor. Özellikle Jessica Kandel’in hikâyeye yeniden entegre edilmesi ve Hoskins’in dönüşü, bu evrende hâlâ çözülmemiş meseleler olduğunu ortaya koyuyor. Bu da oyunculara “hikâye burada bitmedi” hissiyatını kuvvetli şekilde veriyor.

Tom Clancy’s The Division 2: Battle for Brooklyn içeriğinin yapısı, yaklaşan üçüncü ana oyun için zemin hazırlayan bir prova gibi duruyor. Smart Cover gibi orijinal oyundan gelen mekaniklerin yeniden sunulması, dizaynın oyuncu geri bildirimleriyle şekillendiğini gösteriyor. Ayrıca, Purple Flame gibi yeni statü efektlerinin test edilmesi, geliştirici ekibin daha karmaşık ve stratejik çatışma sistemleri geliştirmeye açık olduğunu ortaya koyuyor. Kısa ama hedefe odaklı bu ek paket, stüdyonun oyuncu tepkilerini ölçüp ileriye dönük daha sağlam adımlar atmasının önünü açabilir.

Tom Clancy’s The Division 2: Battle for Brooklyn, serinin köklerine saygı duruşu niteliğinde hazırlanmış bir ek paket. Temiz bir anlatım, görsel ve ses tasarımında atmosferik başarı, sınırlı ama kaliteli görev dizaynı ve önceki oyunlarla duygusal bağ kuran anlar… Bunların hepsi burada mevcut. Ancak bunun bir “mini” genişleme olduğu gerçeğini göz ardı etmemek gerekiyor. Yeni içeriklerin sınırlılığı, tekrar oynanabilirliği zayıflatıyor. Bunu unutmayınız.

Yine de 15 dolarlık fiyatıyla, Tom Clancy’s The Division 2 oyununun hayranlarına birkaç saatlik heyecanlı bir geri dönüş sunuyor Battle for Brooklyn. Eğer seriyi seviyorsanız, Brooklyn sokaklarında yeniden yürümek için bundan daha iyi bir fırsat olmayabilir. Ayrıca bu ek paket sayesinde serinin geleceğine de ufak bir bakış atabilirsiniz.

Tom Clancy's The Division 2: Battle for Brooklyn incelemesi
Tom Clancy's The Division 2: Battle for Brooklyn
Olumlu
Brooklyn’e dönüş nostaljiyi ve duygusal bağı başarıyla kuruyor.
Purple Flame statü etkisi ve Catalyst maskesiyle yenilikçi oynanış.
Smart Cover gibi klasik mekaniklerin dönüşü.
Görev tasarımı kompakt ama etkili, görsel atmosfer oldukça güçlü.
Olumsuz
Endgame içeriği eksik, uzun vadeli oynanabilirlik sınırlı.
Yan görev ve açık dünya aktiviteleri tekrar hissi veriyor.
Co-op tasarıma uygun ama solo oyuncular için bazı zorluklar fazla keskin.
Yan karakter seslendirmeleri yüzeysel kalabiliyor.
8