Perakende simülasyonu sevenlerin radarına yıllar önce giren King of Retail, hem mizahi tonu hem de kapsamlı yönetim sistemleriyle dikkat çeken, niş bir deneyim sunmuştu. Serinin ikinci oyunu, yani King of Retail 2 ise daha büyük hayallerle geliyor: Bir değil, onlarca mağaza yönetmek; müşterilerin ruh halini analiz etmek; kurumsal kararlarla şehir genelinde markalaşmak… Ancak oyunun şu anki Erken Erişim sürümü, bu büyük hayallerin henüz sadece tabelada kaldığını açıkça hissettiriyor.

Oyuna ilk kez girdiğinizde karşılaştığınız şey oldukça tanıdık: Küçük bir mağazayla işe başlıyor, ürünleri stokluyor, raflara yerleştiriyor ve müşterilerin alışveriş deneyimini yönlendiriyorsunuz. Ancak kısa sürede fark ediyorsunuz ki King of Retail 2 şu anda ilk oyunun oldukça gerisinde. Ne yazık ki birçok temel sistem ya eksik ya da yarım bırakılmış hissi veriyor.

Ürünleri kutulardan çıkarıp, rafa yerleştirme gibi temel işler bile ciddi bir sabır testi hâline dönüşmüş. Arayüzün karmaşıklığı ve etkileşimlerin sezgisel olmaması, yeni oyuncular için değil sadece, birinci oyunu bilenler için bile ciddi bir engel teşkil ediyor. İşin teknik tarafı da durumdan muzdarip. Ben de dahil olmak üzere birçok oyuncu, ürünleri rafa yerleştirme işlemini bile tamamlayamadan oyundan hızlı bir şekilde sıkılıyor.

Hatta virgül ve nokta ayrımı gibi basit para birimi biçimlendirme hatalarının bile oyun deneyimini etkilediği görülüyor. Bu küçük gibi görünen ama sık karşılaşılan sorunlar, kullanıcı deneyimini zayıflatan detaylar arasında ve oyundan anında soğumanızı sağlıyor. Peki, hiç mi iyi bir şey yok? Elbette var. Oyunun en güçlü tarafı, mağaza tasarımı konusundaki derin özgürlüğü. İç ve dış mekân dekorasyonunda neredeyse sınırsız bir kişiselleştirme alanı mevcut.

Oyuncular ister klasik bir giyim mağazası, ister minimal bir elektronik dükkânı kurmak istesin, sistem buna imkân veriyor. “Display Designer” adı verilen araçla raflar, standlar, soğutucular ve diğer tüm sunum elemanları sıfırdan inşa edilebiliyor. Bu sayede mağazanız gerçekten size ait hissettiriyor. Tasarım odaklı oyuncular için bu sistem, oyunun en ilgi çekici parçası olabilir.

Ayrıca oyunda 1000’den fazla ürünün yer alması ve bu ürünlerin farklı müşteri profillerine hitap etmesi, teorik olarak derinlik sunan bir sistem kuruyor. Müşteri tiplerinin tercihleri, alışkanlıkları ve değişen trendler, doğru ürünü doğru yere koymayı anlamlı hâle getirebilir. Ancak bu sistemlerin çoğu hâlen yüzeysel seviyede. Müşteri davranışlarının gerçek anlamda simüle edilmesi, henüz yeterince detaylı biçimde uygulanmış değil.

King of Retail 2 oyununun geliştiricisi, bu oyunu tıpkı ilk oyunda olduğu gibi oyuncu topluluğunun geri bildirimleriyle şekillendirmeyi hedefliyor. Bu yüzden Erken Erişim sürecinin yıllarca süreceği daha baştan duyurulmuş durumda. Geliştirici bu süreçte, oyunculardan gelen önerilere göre sistemi geliştirmeyi ve eksikleri güncellemelerle tamamlamayı planlıyor.

Yani, şu an oynadığınız şey, aslında daha büyük bir projenin ilk tuğlaları. Ancak bu açıklama, fiyatlandırma konusunda oyuncuları ikna etmeye yetmeyebilir. 20 dolarlık bir etiketle “gelişecek potansiyeli olan bir demo” izlenimi vermek, birçok oyuncuda hayal kırıklığı yaratmış durumda. Özellikle de orijinal King of Retail ile kıyaslandığında ikinci oyunun bu kadar zayıf bir çıkış yapması dikkat çekici. Tabii bunu olumlu anlamda söylemiyorum.

Birçok oyuncuya göre birinci oyun şu anda daha oturmuş, daha dengeli ve daha eğlenceli bir deneyim sunuyor. Bu nedenle King of Retail 2 oyununa şans vermek isteyen birçok kişi, güncellemeleri takip edip birkaç yıl beklemeyi tercih ediyor. Oyunun Discord üzerinde topluluğunun aktif olması, geliştiricinin ulaşılabilirliği ve güncellemelere açık yapısı bu anlamda olumlu sinyaller veriyor ama mevcut sürüm, sabırlı olmayanları cezalandıracak türden.

Kurumsal yönetim tarafı ve konsept sistemi gibi vaat edilen özellikler ise henüz oyun içerisinde hissedilir düzeyde değil. Kendi markanızı oluşturmak, farklı mağazalar açmak ve şehir genelinde bir perakende ağı kurmak hâlâ taslak aşamasında. Oyunun “tam sürümünde” bu sistemlerin derinleştirilmesi bekleniyor. Ancak şu hâliyle, bunlar yalnızca menülerde adını gördüğünüz ama işlevini anlamakta zorlandığınız unsurlar.

Son olarak, oyun bazı sanatsal ve müzikal varlıklarında üretken yapay zekâ (generative AI) kullanıldığını da açıkça belirtiyor. Bu, bazıları için ilgi çekici olabilirken, kimileri için estetik bütünlük ya da yaratıcı tasarım açısından olumsuz bir işaret olabilir. Şu an için grafiksel kalite fena olmasa da, oyun henüz stilistik bir kimlik kazanmış değil.

King of Retail 2, vizyon olarak büyük, uygulama olarak şu an oldukça zayıf bir perakende simülasyonu. Mağaza tasarımı konusunda sunduğu derin özelleştirme seçenekleri takdire şayan olsa da, bu sistemin etrafında inşa edilmesi gereken oyun mekaniği henüz oluşmamış durumda. Eğer birinci oyunu sevdiyseniz ve ikinci oyun için sabırlı olup gelişmeleri bekleyebilecekseniz, bu proje ileride sizi tatmin edebilir. Ancak şu anki hâliyle, King of Retail 2 bir oyun olmaktan çok, fikirlerin bir araya getirildiği yarım kalmış bir taslak gibi duruyor.

Etiketler: