Blue Reflection serisine ait ilk video oyununu çok da uzun bir süre önce değil, 2017 senesinde görmüştük. Açıkçası oyuna gelen ilk yorumlar net olarak çok yüksek değildi; birçok kişi bu oyunu ortalama üstü olarak görmüştü. Yine de Koei Tecmo, seriye bir şans daha verdi ve bir devam oyunu olan Blue Reflection: Second Light ile karşımıza çıktı. İlk oyundaki hikayenin odak noktasında tek bir karakter bulunuyordu ama bu oyunda, üç farklı karakterin kontrolünü ele alıyoruz ve onların hikayesini deneyimliyoruz. Bu üç karakter, bir akademiye ışınlanıyor ve isimleri haricindeki her hafızasını kaybediyor. Amaçları ise eve geri dönebilmek.

Karakterlerimiz eve dönmek isterken, karşılarına ölümcül yaratıklar çıkıyor ve kendilerini savunmak isterken, aslında özel güçlere sahip olduklarını öğreniyorlar. Blue Reflection evreninde bu tip insanlara Reflector deniyor. Blue Reflection: Second Light oyununda üç farklı Reflector karşımıza çıkarken, savaş anlarında da gerçek zamanlı sistemler kullanılıyor. Bu sayede savaş hissiyatını en iyi şekilde alabiliyorsunuz. Tabii ki sıra tabanlı sistemler de yerine göre güzel olabiliyor ama bu video oyunu, kendisine en uygun olan sistemi seçmiş gibi hissettiriyor. Ayrıca, bu oyunun savaş sistemi hakkında bahsedebileceğimiz daha çok fazla detay var.

Blue Reflection: Second Light oyununda savaşırken, Ether Point isimli bir birim göreceksiniz. EP olarak da kısaltılan bu birimi toplayarak, yeteneklerinizi kullanmanın süresini kısaltabiliyorsunuz ve eğer belli bir puanın üzerine çıkmayı başarırsanız, karakterlerinizin yetenekleri vites yükseltiyor. Bu sayede 1’den fazla yeteneği aynı anda kullanabilir hale geliyorsunuz ve kombolar yapmaya başlıyorsunuz. Bu komboları kullanmak hem savaşın hızını, hem de verdiğiniz hasarı yükseltiyor. Tüm bunlar ikinci viteste yaşanıyor; üçüncü vitese geçtiğiniz zaman ise kontrol ettiğiniz karakterlerin gerçek doğası ile karşı karşıya kalıyorsunuz.

Blue Reflection: Second Light oyunundaki üçüncü viteste, Reflector temelli özellikler kendilerini ortaya çıkartıyor. Bu anlarda, çok güçlü düşmanlara karşı teke tek savaş sahneleri aktif oluyor ve bu sefer de hızlı bir şekilde düşmandan kaçma ve ona saldırma hareketleri yaparak kombolar elde etmeye çalışıyorsunuz. Bu noktada da belli bir kombo sayısına ulaştıktan sonra karakteriniz, ölümcül bir bitirici hareket yapabiliyor. Tüm bu sistemler sayesinde, en başta çok basit gibi görünen bu savaş sistemi, ciddi anlamda eğlenceli, derin ve kaotik bir yapı alıyor. Yalnız, bu video oyunundaki her şey düşmanları öldürmekten ibaret değil.

Blue Reflection: Second Light

Blue Reflection: Second Light ile yeni arkadaşlar ediniyoruz

Blue Reflection: Second Light oyununun hikayesi oldukça zengin diyaloglar ile ilerletiliyor. Dövüş ve savaş sisteminden de zaten bahsetmiştik. Tüm bunların üzerine keşif ve benzeri sistemler de ekleniyor. Mesela, oyunun dünyasını özgür bir şekilde keşfedebiliyorsunuz ve eşya üretme gibi sistemler üzerinde kullanabileceğiniz materyaller keşfedebiliyorsunuz. Eşya üretme ve yemek yapma gibi sistemler, oynanış döngüsünü bir tık da olsa zenginleştirirken, dünyada aynı zamanda hafıza parçaları da bulunuyor. Bunları keşfetmek ise arka planda yer alan hikayeyi daha da derinleştiriyor. Tüm bunları keşfetmek, sizi daha güçlü bir Reflector yapıyor.

Blue Reflection: Second Light gibi bir video oyununda her zaman savaşmak zorunda değilsiniz. Bazen de akademi içerisinde zaman geçirip, yeni arkadaşlıklar kurabiliyorsunuz. Oyunda, karakterleriniz birlikte zaman geçirebilecek ve bu dönemlerde de kristaller elde edeceksiniz. Kristaller, diğer karakterlerle birlikte zaman geçirdiğiniz anlarda yaşanan diyaloglara nasıl cevap verdiğinize göre değişiklik gösterebiliyor ve bu ögeleri savaş sırasında benzersiz özelliklere sahip olabilmek için kullanabiliyorsunuz. Ayrıca, sadece akademideki arkadaşlarınız ile değil, akademinin kendisiyle de ilgilenmeniz gerekiyor. Burada da başka mekanikler devreye giriyor.

Akademi içerisindeki arkadaşlarınız ve onlarla olan ilişkileriniz ile alakalı olarak yeni istekler elde edebiliyorsunuz. Bazen belli yemekleri yapmanız gerekiyor, bazen belli eşyaları üretmeniz gerekiyor, bazen de akademinin kendisine yenilikler eklemeniz gerekiyor. Akademinin kendisine yeni alanlar ekleyebiliyorsunuz ve tüm bunları yapmak, karakterler ile olan ilişkilerinizi ve birlikte zaman geçirebileceğiniz mekanları etkileyebiliyor. Eğer tüm bu anları ölümsüzleştirmek istiyorsanız, bir başka içerik olan fotoğraf modunu da kullanabiliyorsunuz. Blue Reflection: Second Light zaten sizlere fotoğraflayabileceğiniz sayısız güzel an sunmayı çok iyi biliyor.

Konu içerik olduğu zaman Blue Reflection: Second Light, inanılmaz bir devam oyunu gibi hissettiriyor. Yani, daha en başta bahsetmiş olduğum savaş sistemlerinden tutun da fotoğraf moduna kadar oyunda yapılabilecek birbirinden farklı aktivite var ve tüm bunlar, size olabildiğince fazla eğlence sağlamak için tasarlanmış gibi hissettiriyor. Benim içerik tarafında gördüğüm tek problem, bazı oyuncular için savaş sisteminin çok karışık olacağıdır. Yani, özellikle de bu tip oyunlara uzak bir insansanız, savaş sistemi size gereksiz yere çok karışık gibi görünebilir. Bu da oyunun en önemli özelliklerinden biri olduğu için yapıttan kısa sürede soğuyabilirsiniz.

Blue Reflection: Second Light

Reflector olmaya kendinizi şimdiden hazırlayın

Blue Reflection: Second Light hakkındaki inceleme yazımı bitirmeden önce oyunun sunumuna da parmak basmak istiyorum. Bu noktada da öncelikle görsellikten bahsedeceğim. Ben bu yapıtı PlayStation 5 konsolumda deneyimledim ama oyunun ne yazık ki bir yeni nesil sürümü yoktu. Buna rağmen oyun, PlayStation 5 konsolunda oynarken 60 FPS olabiliyor ama daha iyi bir görsellik ne yazık ki sunmuyor. Yine de oyunun sanat tasarımını oldukça beğendim ve yeterince kreatiflik de vardı. Yalnız, kullanıcı arayüzünü özellikle de savaş anlarında çok kalabalık buldum. En azından benim için çok boğucu bir deneyimdi ekranda yazan her şey.

Performans tarafında ise dediğim gibi oyun, yeni nesil konsollarda 60 FPS olarak çalışabiliyor. Yalnız, yine de performans tam olarak kusursuz bir şekilde verilemiyor. Aksiyonun çok yüksek olduğu anlarda, ekranda da çok fazla karakter varsa performans düşüklüğünü net bir şekilde hissedebiliyorsunuz. Bu da ne yazık ki oyun deneyimini olumsuz bir şekilde etkiliyor. Yine de Blue Reflection: Second Light, bu tip problemler yüzünden çöpe dönüşebilecek bir oyun değil. Açıkçası, 60 FPS yerine 30 FPS değerine kilitli olsa bile ben bu oyunu kabul edebilirdim. Bu arada, oyunun yükleme ekranları da kısmen kısa sayılır.

Sesler ve müzikler ise bu video oyununun çok daha üst bir seviyeye çıktığı alanı. Ben bu video oyununu orijinal seslendirmelerini kullandım ve oyunu anlayabilmek adına da altyazıları İngilizce yaptım. Karşıma çıkan seslendirme performansı ise oldukça kaliteliydi. Zaten isteseniz de farklı bir şekilde bu oyunu oynayamıyorsunuz; oyunda sadece Japonca seslendirme bulunuyor; İngilizce sadece altyazı olarak sunuluyor. Yalnız, bu benim için bir eksi değil; ben zaten video oyunlarını orijinal seslendirmeleri ile oynamayı tercih ediyorum. Bu şekilde deneyiminiz her zaman daha kaliteli oluyor. Müzikler ise yeterince başarılıydı.

Blue Reflection serisinin ilk oyunundan sonra Blue Reflection: Second Light yapıtından pek bir beklentim yoktu. Belki hiçbir beklentim olmadığı için, belki de oyun gerçekten kaliteli olduğu için, sunulan deneyimden oldukça memnun kaldım. JRPG seven oyuncular arasındaysanız ve inceleme yazım boyunca anlatmış olduğum özellikler hoşunuza gittiyse, bu video oyununu gözünüz kapalı bir şekilde satın alabilirsiniz. Yalnız, JRPG türüne giriş yapmak isteyen meraklı bir oyuncuysanız, ilk adımınızı atabileceğiniz daha anlaşılabilir oyunlar var piyasada. Bu yüzden, Blue Reflection: Second Light oyununu şimdilik es geçmek isteyebilirsiniz.

Blue Reflection: Second Light
Blue Reflection: Second Light
Olumlu
Savaş mekanikleri ve diğer tüm oyun içi sistemler çok duyarlı ve hızlı.
Hikaye, hikaye anlatımı ve yazılmış olan diyaloglar bayağı bir zengin.
Seslendirmeler sadece Japonca ama başarılı bir performans sergileniyor.
Karakter modelleri, çevre detayları ve sanat tasarımı oldukça kaliteli.
Olumsuz
Savaş mekanikleri bazı oyuncular için gereksiz yere karışık görünebilir.
Animasyonlar zaman zaman problemli görünebiliyor; bazı oyun içi hatalar da var.
Seslendirmelerde başarılı bir performans var ama sadece Japonca.
Kullanıcı arayüzü bazı anlarda boğucu bir hal alabiliyor ve rahatsız ediyor.
9