Super Seducer ve Super Seducer 2 oyunlarının incelemelerinden sonra sıra tabii ki Super Seducer 3 yapıtına da gelecekti. Bir süredir oynamak için vakit aradığım bu oyunu sonunda bitirdim, Super Seducer serisinin anlamsız finaline tanıklık ettim ve şimdi sizler için oyun hakkındaki düşüncelerimi paylaşacağım. Yalnız, bu yazımda bahsedeceğim şeyler, daha önce yazmış olduğum iki inceleme ile bağlantılı olacak. Bu yüzden, sadece bu incelemeyi okursanız, muhtemelen tam olarak neler düşündüğümü anlayamayabilirsiniz. Bu üç oyunun incelemesini de bir üçleme veya yazı serisi olarak düşünebilirsiniz.
Super Seducer 3, ne yazık ki beni hayal kırıklığına uğrattı. İlk oyun kesinlikle fena değildi ama ikinci oyunda gerçekten güzel adımlar atılmıştı. Durum böyle olunca üçüncü oyunda da aynı ivme korunur diye düşündüm ama öyle olmadı ne yazık ki. Öncelikle, bu seride benim gözüme batan en kötü noktalardan bir tanesi, öğretici ve bilgilendirici temelli bir deneyim sunma, bu oyunun kalbiydi resmen. Yani, oyunda yüzeysel bir seks eğitimi ve kişisel gelişim bölümü bile vardı. Bu oyunun yapması gereken tek şey, absürt komediye odaklanmaktı ama bu oyunda onun haricinde her şeye parmak basılıyor resmen.
Super Seducer 3, serisinin en çok çıplaklık içeren oyunu, hatta hafif pornografi bile yer alıyor oyunda. Bu yüzden de zaten oyunu Steam gibi platformlarda bulabilmeniz mümkün değil. Sansürlü veya sansürsüz sürümleri, üçüncü parti satıcılardan alabiliyorsunuz. Eğer oyun, karşısındaki kişiyi bilgilendirme konusunda güzel bir iş çıkartsa, çıplaklık normal bir şey olacak. Sonuçta bu gerçek bir şey ama bu oyunun içerisindeki çıplaklık ögeleri tamamen insanların ilgisini ekstradan çekmek için hazırlanmış gibi duruyor. Hatta çoğu noktada zorlama seviyesine de çıkabiliyor, yetsin artık diyorsunuz bu video oyununa karşı.
Super Seducer serisinin son oyunu olan Super Seducer 3, ne yazık ki eğlenceli bir interaktif film deneyimi sunmayı beceremiyor. Konu, bilgilendirme olduğu zaman da her insana, her durumda uymayacak şeylerden bahsediliyor; hatta ahlaki açıdan yanlış olan tavsiyeler bile veriliyor. Bu oyunun amacı en başta kadınlarla konuşmayı öğretmekti. İkinci oyunda bu bir adım ileri gitti, üçüncü adımda da her şey tek gecelik ilişkilerle alakalı, final noktadayız yani ama bir insanın böyle bir yapıttan tavsiye alıp, onu uygulaması hiçbir zaman oyundaki gibi sonuçlar doğurmayacaktır. Yine de oyunda ufak da olsa işe yarar, doğruluğu kanıtlanmış bilgiler var.
Super Seducer 3, bilgi vermek için içerikten vazgeçiyor
Super Seducer oyununda 10 farklı bölüm vardı. İlk oyun için gayet güzel bir uzunluktu bu ve her bölümde de farklı, benzersiz temalar yer alıyordu. Super Seducer 2 oyununda yine 10 farklı bölüm vardı ama tema benzersizliği korunurken, bir de işin içine tamamen farklı bakış açıları girmişti. Mesela, bölümlerden birinde ana erkek karakterimizi yönlendirmek yerine, bambaşka bir hikayedeki bir kadını kontrol ediyorduk. Ayrıca oyun, komediye önem verdiği için tamamen eğlence amaçlı boş bölümler de vardı. Yani, oyunda çeşitlilik vardı. Super Seducer 3 ise içeriği tamamen camdan dışarı atıyor.
Super Seducer 3 oyununda yine 10 adet bölüm var ama hepsi farklı değil. Mesela, birkaç hikaye iki bölüme ayrılıyor. Yani, diğer oyunlarda olduğu gibi 10 farklı hikaye değil de, 5-6 farklı hikaye görüyorsunuz. Ayrıca oyunda iki adet de tamamen bilgilendirmeye yönelik bölüm var. Bunlar, seks ve kişisel gelişim hakkındaydı, söylemiştim. Ayrıca genel anlamda bölümlerdeki temalar birbirini hem bu oyunun içerisinde tekrarlıyor, hem de serinin eski oyunlarından gelen temalar görüyoruz. Ben diğer iki oyunu da 2018 senesinde oynamış olmama rağmen temaları hatırlıyordum ve açıkçası içerik konusunda hiçbir şekilde memnun kalamadım.
Bölümlerin içerisinde elde edebileceğiniz deneyimler de ne yazık ki pek iç açıcı değil. Birçok farklı diyalogda, onlar en iyi seçenekler olsa bile garip sessizlikler ve bakışmalar olabiliyor. Ayrıca genel anlamda diyalogların yazımı da vasat. Bu noktada en iyi işi ikinci oyun yapmıştı ama Super Seducer 3, ilk oyundan da geriye gitmiş gibi duruyor. Buna karşılık, diğer iki oyunun eksik kaldığı bir yön olan bölümlerin uzunluğu ve detaylı yapısı bu oyunda daha çok öne çıkıyor. Tabii bölümlerin uzun olması, kendilerinin iki parçaya ayrılmasına sebep oluyor ve bu da kötü bir sonuç doğuruyor ama sonuçta verilen emeği de göz ardı edemeyiz.
Super Seducer 3 oyununda ilgimi çeken bir başka yeni şey de aslında her bölümden sonra Detroit: Become Human oyununda olduğu gibi oyunun ilerleyiş tablosunun gösterilmesi. Yani, hangi diyalog seçimleri ile nereye vardığınızı bölümlerin sonunda görebiliyorsunuz ve eğer dilerseniz, daha farklı sahneleri oynamak için tekrardan bölüme başlayabiliyorsunuz. Yalnız, temel olarak her bölümde 1 adet en iyi final bulunuyor. Bazı bölümlerde bunun sayısı ikiye çıkıyor ama çeşitlilik yok denecek kadar az. Ayrıca bölümlerin içerisinde QTE de denenebilecek hızlı zaman etkinlikleri ve bir mini oyun da bulunuyor. Bunlar da deneyimi az da olsa zenginleştiriyor.
Kişiliğimiz de mi varmış?
Super Seducer 3 oyununda aslında bazı güzel fikirlere yer verilmiş ama hiçbirinin üzerine tam olarak gidilmemiş gibi duruyor. Mesela, mini oyun sistemi toplamda 10 bölümde sadece 1 tanesinde kullanılıyor. Hızlı zaman etkinlikleri de pek yenilikçi bir şekilde sunulmuyor. Bunun haricinde, bir de yaptığınız diyalog seçimlerine karşı kişiliğinizin değiştiğini belirten bazı simgeler görebiliyorsunuz. Mesela, dürüst bir cevap verdiniz diyelim, sağ üst köşede güvenilirliğinizin arttığını size gösteriyor oyun ama bu sistem tamamen boş. Yani, güvenilirliğin artması, oyunda aktif olarak hiçbir şey sağlamıyor; sistem diğer iki oyunda olduğu gibi.
Tüm bunların haricinde, Super Seducer 3 oyununda bir de film modu var. Böyle bir şeyi neden yapmak isterseniz, bilmiyoruz ama bir bölümü iyi veya kötü bir şekilde tamamladıktan sonra film modu açılıyor. Bu mod aracılığı ile oynadığınız bölümü hiçbir seçim yapmadan, en iyi sonuçları görerek izleyebiliyorsunuz. Yalnız, oyunun içerisinde çok fazla sahne yer aldığı için geçişler pek de kusursuz bir şekilde işlemiyor. Yani, yine düşünülmüş bir sistem var ortada ama üzerine pek gidilmemiş. Bunun sebebi belki COVID-19 olabilir, belki de bütçe yetmemiştir, şu anda bilemiyoruz ama bu oyun, şu andaki haliyle yarım görünüyor bana.
Konu, oyununun sunumuna geldiği zaman ise Super Seducer 2 ile benzer bir durum karşımıza çıkıyor. Bu tabii ki kötü bir şey değil; özellikle çekim kalitesi konusunda ikinci oyun adeta bir sinema filmi tadındaydı. Super Seducer 3 de bunu bozmuyor ve aynı kaliteyi bir üst seviyeye çıkartarak devam ettiriyor. Aynı zamanda seslendirmeler de bu sefer daha hoş geliyor kulağa. Özetle, sunum konusunda bu oyunun neredeyse hiçbir problemi bulunmuyor. Tabii bu söylediklerim sansürsüz mod için geçerli. Sansürlü olan modda ana karakterimiz haricindeki herkes neredeyse bulanıklaştırılıyor. Bu da biraz abartı ama durum bazen gerçekten de öyle olabiliyor.
Her şeyi özetlemek gerekirse Super Seducer 3, benim gözümde vasat bir deneyim sunuyor. Yani, ilk oyunu deneyimsizlikten ötürü affedebiliriz ki ikinci oyunun muhteşem olması da ortada gerçekten deneyim ile alakalı bir problemin olduğunu kanıtlar nitelikteydi. Üçüncü oyunda ise her şey, gitmesi gerektiği yönün tam tersine ilerliyor. Ben açıkçası ilk iki oyunu oynarken aldığım eğlenceyi bu oyundan alamadım. Diğer oyunları oynadıysanız, geleneği bozmadan bu oyunu da denemenizi tabii ki öneririm ama onun haricinde bu oyuna pek sıcak bakamıyorum. Richard La Ruina, interaktif film konusunda başarılı bir isim ama bu oyunda bolca yanlış kararlar verilmiş.
