RIDE serisi hayatımıza ilk defa girdiği zaman Mavi Kol diye bir isim henüz yoktu ortalıkta. Ben o zamanlar farklı bir internet sitesinde çalışıyordum ve bu oyunun hem geliştiricisi, hem de dağıtımcısı olan Milestone, bize herhangi bir inceleme kodu sağlamamıştı. Bu yüzden de oyunu kendi imkanlarım ile incelemiştim. Serinin ikinci oyununda da aynı şey olmuştu. Üçüncü oyun piyasaya sürüldüğü zaman artık Mavi Kol vardı ama Milestone yine aynı şekilde hareket etmişti; inceleme kopyası alamamıştım. Şimdi ise RIDE 4 çıktı ve aynı olay yine yaşandı. Sanıyorum ki problem Milestone tarafında değil, bende.

Dört oyundan da bahsetmiş olma sebebim, aslında her oyunun aynı olması. Tabii ki ilk oyuna geri dönerseniz, mutlaka dördüncü oyun ile arada çok fazla fark göreceksiniz ama 2-3 senelik düzenle bu oyunların piyasaya sürüldüğünü göz önünde bulundurursak, oyunlar arasında pek de bir fark yoktu; en azından o fark hissedilmedi. RIDE 4 ile de bu durum değişmiyor ve üçüncü oyunun iyileştirilmiş sürümünü oynuyoruz. Üçüncü oyunda da ikinci oyunun iyileştirilmiş sürümünü oynuyorduk. Yani, Milestone tarafı yine düzeni pek bozmamış gibi görünüyor şöyle bir bakınca.

RIDE 4 oyunundaki amacımız, motosiklet yarışı yapmak. Bu serinin formülü halihazırda başarılıydı. Belli ki Milestone bu formülü değiştirmek istemiyor. Bence de bu formül değiştirilmemeli; başarılı olan bir şeyi ellemeye ne gerek var? Tabii ki başarılı olan şeyler değiştirilmemeli ama tamamen de boş bırakılmamalı. Dört oyundur değişmeyen formül, yine karşımıza çıkıyor ve bu oyun, seneden seneye farkı ile sadece görselliğini karşımıza çıkartıyor. Motosikletler, yarış pistleri ve diğer şeyler, üçüncü oyuna göre sadece görselliği ile dikkat çekebiliyor. Başka hiçbir şey yok.

Tabii bu noktada oyunun hakkını çok da yememek gerekiyor. Öncelikle, seneden seneye sadece görselliği değişiyor dediğim motosikletler, görselliği ve tasarımı ile gerçekten kalitelerini hissettiriyor. Pistler de aynı şekilde ve RIDE 4 oyununda Nürburgring gibi klasik pistlerin yanında, bu senenin oyunu ile oyuncuların karşısına ilk defa çıkan Virginia International Raceway, Tsukuba, Interlagos ve Snetterton gibi pistler de yer alıyor. Tabii oyuna yeni eklenen pistlerin tamamı gerçek hayatta gelmiyor; bazıları da tamamen hayali pistler ama bu pistler de gayet başarılı benim gözümde.

RIDE 4

RIDE 4 ile motosikletimizin başına bir kere daha geçiyoruz

RIDE 4 oyununda uzun yarışlar yapacaksanız, pistlerin oldukça yeni bir özelliğini de keşfedebiliyorsunuz. Bu oyundaki tüm yeni ve eski pistler, gece ve gündüz döngülerine sahip, dinamik hava durumu olaylarını da içerisinde bulunduruyor. Yani, sabah başladığınız bir yarış eğer yeterince uzunsa, pistte akşam olabiliyor. Aynı zamanda hava durumu da değişiyor ve yağmur gibi olaylarla karşı karşıya gelebiliyorsunuz. Bu da oyunun kendisine ve tabii ki pistlere güzel bir gerçeklik ekliyor. Böylesine temel bir sistemin 2020 senesinde bu seriye gelmesi ile tabii ki sevindiriyor.

Dayanıklılık yarışları da RIDE 4 oyununda yerini alıyor. Zaten dinamik koşulların pistlere eklenmesinin en büyük sebebi de bu yarışlar. Oyunda öyle içerikler bulunuyor ki bazı dayanıklılık yarışları, gerçek hayatta 24 saat bile sürebiliyor. İşte bu tip dayanıklılık yarışlarında sadece dinamik hava şartlarına değil; motosikletinizin lastiklerine ve benzinine de dikkat etmeniz gerekiyor. Aynı bu sene piyasaya sürülmüş olan F1 2020 oyununda olduğu gibi farklı motor modlarına geçiş yaparak, benzini daha etkili veya sakin harcayabiliyoruz. Pit stop özelliği de tabii ki oyunda yer alıyor.

Dayanıklılık yarışlarında, yapay zekanın ne kadar salak olduğunu da görüyoruz. Aslında oyunun temelinde ANNA isimli ve kendi kendisini giderek geliştiren bir yapay zeka kullanılıyor. Bu yapay zeka, klasik ve kısa yarışları oldukça gerçekçi ve eğlenceli bir hale getirebiliyor. Mesela, kendi çizgisini ve pozisyonunu korumaya çalışan yapay zekalarını bu tip yarış oyunlarında görmek tabii ki çok güzel bir şeydir. Yalnız, işin içine benzin ve lastik dayanıklılığı filan girdiği zaman yapay zeka, tüm zekasını camdan dışarı atıyor. Çoğu zaman bu yapay zekalar, lastik değiştirmeyi ve benzin doldurmayı bile unutuyor.

Bu oyunda çok can sıkıcı olan bir şey ise Time Attack denen yarış tipi. Şimdi, bu oyunun çevrim dışı olarak oynanabilecek olan içeriği, kariyer modu. Bu kariyer modunda bölgesel liglerden başlıyoruz ve en sonunda dünya ligine çıkıyoruz. Bu liglerin tamamında üç adet yarış tipi var. Biri, bildiğiniz yarış. Diğeri ise zamana karşı yarıştığınız Time Attack ve sonuncusu da meydan okumalar. Kariyer modundaki yarışların neredeyse tamamı Time Attack ve ne yazık ki bu içerikte pist kuralları, olması gerektiğinden çok daha sıkı ve en küçük hatanızda yarış iptal oluyor; dakikalarca yükleme gerekiyor bir kere daha başlamak için.

RIDE 4

En azından temel oynanış kalitesini korumaya devam ediyor

RIDE serisi, konu simülasyon tipi motosiklet yarışı olduğu zaman, başarısını sürekli olarak korumuştu. Özellikle motosikletlerin kontrolü, verdiği yarış hissi ve temel simülasyon olayı oldukça gerçekçi hissettiriyordu. RIDE 4 oyununda da bunların üzerine biraz daha gidiliyor ve kaliteli bir oynanış deneyimi sunuluyor Milestone tarafından. Yalnız, hislerin güzelliğine karşılık oynanış tarafında hiçbir derinlik bulunmuyor. Bu durum da sadece birkaç yarış sonra oyunun temel oynanışını çok basit bir hale getiriyor. Oyuna bir kere alıştıktan sonra, başarısız olmanız neredeyse imkansız.

RIDE 4 oyununun en çok dikkat çeken kısmı ise görselliği. Oyunun genel görsel kalitesi PC değil, PlayStation 4 Pro konsolunda bile oldukça başarılı ve özellikle de motosikletler, o kadar detaylı ki onlarla yarışmak yerine müzede sergi açmayı muhtemelen tercih edeceksiniz. Bununla birlikte oyunun performansı da kesinlikle stabil ve 60 FPS olarak çalışabiliyor. Zaten serinin üçüncü oyunu da 60 FPS desteğine sahipti. Bu oyunun PlayStation 4 Pro konsolundaki tek problemi, DualShock 4 tarafından herhangi bir yarış hissinin verilemiyor olması.

Sesler ve müzikler ise aslında işlerin bir tık kötüye gittiği noktayı oluşturuyor. Simülasyonu temel alan böyle bir video oyununda motosiklet seslerinin çok kaliteli ve benzersiz olmasını tercih edersiniz muhtemelen ama RIDE 4, o kalitenin hemen altında takılıyor; olması gerektiği seviyeye çıkamıyor. Müzikler ise oldukça sıradan; geliştirici ekip muhtemelen müziksiz bir oyun piyasaya sürmediği için son dakikada birkaç dakika toplamış. En azından ben bu oyundaki müziklere baktığım zaman öyle bir durum hayal edebiliyorum. Tam tersi bir durum aklımın ucundan bile zor geçiyor.

Her şeyi özetlemek gerekirse, karşımızda ortalama üstü bir oyun var. RIDE 4, her ne kadar görselliği ile çekici olsa bile yapay zekanın çok salak olması, oynanışta herhangi bir derinliğin bulunmaması ve bazı içeriklerdeki mantık hataları, bu oyunu çok tatsız bir hale sokuyor. Muhtemelen yeni nesil ile birlikte oyun daha hızlı çalışacaktır ve uzun yükleme süreleri gibi olaylar, problem olmaya çıkacaktır ama yeni nesle daha 4-5 hafta var. Bu yüzden de bu oyunu sadece motosiklet sevdalılarına önerebiliyoruz. Eğer bu seriyi merak edip, bir bakmak istiyorsanız, bu oyun uygun değil.

RIDE 4
RIDE 4
RIDE 4, birçok farklı olumsuz noktaya sahip ama buna karşılık çok övülebilecek özellikler de oyunda yer alıyor. Yine de oyunun olumsuzlukları, kısmen de olsa olumlu yönlere gölge düşürmeyi başarabiliyor. Bu sebepten ötürü de RIDE 4 oyununu ortalama üstü bir yapıt olarak görebiliyorum. Yapay zekanın başarısız olması, içeriklerdeki mantık hataları, seslere ve müziklere verilmeyen önemler ve en önemlisi de oynanışta herhangi bir derinliğin olmaması, bu oyunun en can sıkıcı yanları. Motosikletlerin çok detaylı tasarlanmış olması, pistlerdeki dinamik şartlar ve benzin ile lastik şartlarının oyuna eklenmiş olması da bahsedebileceğim en olumlu noktalar.
Olumlu
Pit stop, benzin ve lastik hasarının oyuna sonunda eklenmesi.
Pistlerdeki gece-gündüz döngüsü ve dinamik hava şartları.
Görsellik ve performans oldukça başarılı.
24 saatlik dayanıklılık yarışlarından bahsetmiş miydim?
Olumsuz
Oynanışta neredeyse hiçbir derinliğin yer almaması.
Yapay zekanın uzun yarışlarda hiç zeka kullanmaması.
Time Attack gibi içeriklerin çıkarttığı problemler.
Ses ve müziklere pek önem verilmemiş olması.
6.3

Etiketler:

,