Cat Quest III, bir bağımsız rol yapma oyunundan istediğim hemen hemen her şeye sahip. Muhteşem canlı görseller ve içinde kendimi kaybedeceğim tuhaf bir atmosfer, eşsiz bir öncül ve tatmin edici bir ilerleme, mümkün olduğunca çok şey tamamlamam için beni teşvik eden anlamlı keşif… Daha ne isteyebilirim ki? Bu parlak ve renkli korsan temalı pastanın üzerindeki krema ise kedi türüne olan amansız ve sarsılmaz bağlılığı. Yedi yıllık kedi uzmanlığıyla The Gentlebros, kedi kahramanların ve fare düşmanların yaşadığı bir dünya için parlak bir dekor görevi gören korsan temalı parlak bir ortam yaratıyor. Oyunun tonu da en az muhteşem görselleri kadar parlak ve tuhaf.
Eğer siz de benim gibi kedilerin büyüsüne kapıldıysanız, Cat Quest III oyununa kapılacaksınız. Eğer hala kapılmadıysanız, içine girebileceğiniz inanılmaz derecede ödüllendirici bir ARPG deneyimi var diyebilirim. Serinin önceki oyunlarında olduğu gibi Cat Quest III de Torchlight ve The Legend of Zelda gibi serilerden esintiler taşıyor ama biraz daha lezzet katmak için korsan bir dokunuş ekliyor. Dürüst ve gerçek bir yağmacı olarak, seride ilk kez kendi korsan geminize atlayabiliyorsunuz. Purribbean’ın Pi-Rat istilasına uğramış birçok adasında hazine aramak için açık denizlerde yelken açarken korsan fantezisini oldukça iyi satmaya yardımcı oluyor.
Oyunun temeli bir Cat Quest oyunundan bekleyebileceğiniz kadar basit – burada dallanan hikayeler, anlamlı ilişkiler veya siyasi entrikalarla dolu son derece karmaşık bir hikaye beklemeyin. Siz, küçük hayalet dostunuz tarafından en iyi korsan olmak üzere eğitilmiş bir kedisiniz. Nihayetinde en derin dileklerinizi gerçekleştirme umuduyla ünlü Kuzey Yıldızı hazinesini ele geçirmeye çalışıyorsunuz. Umarım bu sırada kötü kalpli Pi-Rat King’e karşı tatmin edici bir intikam alma şansı da yakalarsınız. Herhangi bir ödül kazanmayacak basit bir hikaye ama sizi A noktasından B noktasına götürmek için yeterli kurulum sağlamak için iyi bir iş çıkarıyor. Ayrıca tatlı anlar da yaşatıyor.
Oyunun en akılda kalıcı yönlerinden bazıları, yol boyunca tanışacağınız çeşitli sevimli karakterlerdir; örneğin, saçma sapan bir süt tavernası sahibi ve geçmiş Cat Quest oyunlarına atıfta bulunan kedicik bir demirci. Bu sevimli karakterlerin yan hikayelerini ve görevlerini takip ederseniz, yüzünüze bir gülümseme yerleştirecek şaşırtıcı derecede iç açıcı ve dokunaklı etkileşimlerle ödüllendirilirsiniz. Sadece görünüşüyle değil, tonuyla da tatlı bir oyun. Ayrıca, geliştirici ekibin buraya doldurduğu düpedüz absürt miktarda kedi kelime oyununu sindirebilirseniz oldukça komik. Yine de bu tip şakalara sıcak bakan biri olarak, oyunun 10-15 saatlik süresinin sonuna doğru yorulmuştum.
Aşırı kedi şakalarının hayranı olsanız da olmasanız da Cat Quest III, çocuksu bir merak uyandıran keyifli bir deneyim ve hiçbir şey, bu oyunun keyifli ve tuhaf tonunu, muhteşem bir şekilde gerçekleştirilmiş renkli 2.5 boyutlu görsellerinden daha iyi özetleyemez. Paper Mario, Cult of the Lamb ve The Legend of Zelda gibi oyunların bir karışımı gibi olan bu yapıtı keşfetmek tam bir zevk. Başlangıçtan itibaren mütevazı küçük bir adaya yerleşiyorsunuz ve tüm dünya sizi uzaklara yelken açmanız için baştan çıkarıyor. Etkileyici çizim mesafesinin uzaktaki adaları, zindanları ve kasabaları görmenize yardımcı oluyor. Bu da heyecanlanmanızı sağlayan iyi bir ölçek hissi veriyor.
Özellikle suyun çarpıcı deniz mavisi tonundan ve haritanın kuzey kısmının muhteşem gün batımı etkisinden etkilendim. Neyse ki hazine ve korsan zaferi arayışınızda bu güzel açık denizlerde yelken açmak için bir geminiz var. Geminize atlamak, Cat Quest III içerisinde dolaşmanın en hızlı yolu. Bir düğmeye basarak, açık suda hiç vakit kaybetmeden yolunuzu hızlandırabilir ve yakınlaştırabilirsiniz. Etrafta dolaşmak için tatmin edici bir yol bu ama gemi savaşı biraz arzulanan bir şey bırakabilir. Temel ve özel toplarınızla düşman gemilerini patlatmak iyi hissettirse de kendimi sık sık onu kontrol etmek için savaşırken buldum. Bu da iyi bir his bırakmadı içimde.
Gemi çok geniş bir dönüş mesafesine sahip olduğundan, onu tam olarak gitmek istediğiniz yere yönlendirmek zor olabilir, bu da genellikle sizi doğrudan bir düşman güllesinin düşeceği yere götürür. Başlangıçta bu çok büyük bir sorun değil ama daha sonra çok daha zorlu düşman gemileriyle karşılaştığınızda çok sinir bozucu olabilir. Neyse ki bu kontrol sorununu ortadan kaldırmak için geminizin sağlığını ve ateş gücünü yükseltme seçeneğiniz var ama yine de hayal kırıklığı yaratıyor. Oyunun ilk aşamalarında alışılmış yoldan çok uzaklaşırsanız, geminiz büyük olasılıkla düşman ateşiyle de patlıyor.
Neşeyle yelken açarken ve korsanlardan ilham alan bazı harika oyunlarda mutlu bir şekilde başımı sallarken, açıkça yapmamam gereken bir alana doğru yürüdüm. Benden tam 20 seviye yukarıda olan birkaç korkunç düşman gemisini görünce dehşete düştüm. Yakındaki bir adada karaya çıkmayı başardığımda, yaya olarak birkaç aşırı seviyeli düşman tarafından karşılandım; hızlı ve kolay bir şekilde gönderildim. Geliştirici ekip, karakterinizin seviyesini yükseltene, teçhizatınızı geliştirene ve görevleri tamamlayana kadar seviye sınırlamalı içeriğe sahip. Anlaşılabilir olsa da bu muhteşem haritanın olabildiğince fazlasını keşfetmek istediğim için bunu biraz sinir bozucu buldum.
Oyunun ilk bölümlerindeki sinir bozucu seviye atlama dışında, Cat Quest III oyununun açık dünyasını keşfetmek tam bir keyif. Purribbean, yağmalanacak sayısız sandık, bulunacak sırlar ve içine dalınacak zindanlar da dahil olmak üzere keşfedilecek tonlarca içeriğe sahip. Keşfedilecek bu kadar çok şey varken, içimdeki tamamlayıcı, haritanın bir adayı tamamen temizlediğinizi gösteren yardımcı yeşil onay işaretleri için minnettar oldu. Oyunda ortaya çıkarılacak pek çok sır da var, bu da sizi her taşı itinayla çevirmeye ve bir şey kaçırma ihtimalinize karşı her çalının arkasını kontrol etmeye teşvik ediyor. Bunların özenli bir şekilde yapıldığını hemen anlıyorsunuz.
Bazen sizi mini bir maceraya götürecek ilgi çekici bir tavşan deliğine yönlendiren bir yan göreve rastlayacaksınız. Zindanlar, açık dünyadan farklı bir his veriyor, bazen dışarıda bulduğunuz diğer 2.5 boyutlu yapıya kıyasla daha 2 boyutlu bir perspektif sunuyor. Genellikle, onları tamamladığınız için sizi teçhizat ve ganimetle ödüllendiren yüksek seviyeli düşmanlar içeriyorlar. Bu beni oyunda yapacağınız ana şeylerden birine getiriyor: Savaş. İlk başta, savaş sistemi kendini oldukça basit olarak sunuyor; yakın dövüş, menzilli ve büyü saldırıları için yalnızca bir düğme ve kaçma animasyonu için başka bir düğme var. Alışmış olduğumuz şeyler bunlar.
Düşman saldırılarını savuşturmak için bir seçenek yok, bu da düşman saldırı animasyonlarına dikkat etmeniz ve zarar görmeden kaçmanız gerektiği anlamına geliyor. Çatışmanın dakikadan dakikaya hissi oldukça basit ve standart bir bağımsız oyun yapısı var gibi ama dikkat etmeniz gereken karakterinizin seviyesi, silahları ve teçhizatı. Bunlar, yakın dövüş, menzilli ve büyülü oyun stilleri için birçok seçenekle yapılarınıza önemli bir karmaşıklık ve çeşitlilik katıyor. Ana merkez alanındaki belirli satıcılarda silahların, zırhların ve büyülerin özelliklerini artırabilirsiniz. Bunu daha sonra yapmak yerine daha önce yapmak isteyeceksiniz; daha sonra bu öğelerin kopyalarını bulacaksınız.
Bu kopyalar da onlara her rastladığınızda seviyelerini artıracak ve uzun vadede daha ucuz hale getirecektir. Cat Quest III içerisinde teçhizatı yükseltmek özellikle önemli; savaş oldukça hızlı bir şekilde zorlaşabilir. Büyülere, yakın dövüş ve menzilli silahlara ek olarak, biblolar da alabilirsiniz. Bunların her biri belirli istatistikleri artırır ve oynanışı önemli ölçüde değiştiren benzersiz bir pasif yetenek ekler. Bunlar, oyunda yapınızı gerçekten deneyebileceğiniz ve uzmanlaşabileceğiniz yerlerdir. İster gösterişli bir yakın dövüş korsanı, ister hasar veren bir büyücü olmak isteyin, nasıl oynamak istediğinizi seçmenize izin veren güzel bir özgürlük miktarı var.
Cat Quest III ve sunduğu savaş mekanikleri yüzeyde basit görünüyor ama zorluk hızla artıyor oyun içerisinde. Çeşitli taktikler kullanmanız ve istatistiklerinizin iyi bir seviyede olduğundan emin olmanız gerekiyor. Oyunun başlarında gerçek anlamda kıçıma tekmeyi yedim ve oyun bitti ekranını itiraf etmek istediğimden çok daha fazla kez gördüm. Neyse ki yapı çeşitliliği ve strateji potansiyeli sayesinde düşmanları kısa sürede kolaylıkla alt edebilecek duruma gelebiliyorsunuz.
10-12 saatten fazla bir süre içinde, düşmanları sersemleten ve misilleme yapma şansı bulamadan onları yenmemi sağlayan aşırı güçlü yıldırım odaklı yapımla Cat Quest III içerisindeki savaş anları gerçekten bir çocuk oyuncağı haline geldi. Bu sayede oyunun içeriğinin çoğunu tamamlayabildim ve bölüm sonu canavarı dövüşlerini de kolaylaştırdım. Evet, hala biraz zorlardı ama imkansız da hissettirmediler. Savaşın başlangıçtaki temel hissine rağmen, yapılarınızla neler yapabileceğiniz ve stratejinizi nasıl değiştirebileceğiniz burada en ilginç olan şey.
Cat Quest III, mükemmel değil ama ona yakın bir deneyim sunuyor, özellikle de bu tip tatlı oyunları seviyorsanız. Bu oyun ile geçirdiğim zamandan çok keyif aldım. Kendisi en sofistike hikayeye veya savaş sistemine sahip değil ama keşif ve yapı çeşitliliği için fantastik potansiyeli, soyulması zor bir deneyimle sonuçlanıyor. Kedilerden ilham alan tuhaf cazibesi ve muhteşem sanat tasarımı, onu 10-15 saat civarı sürecek süresinin çok ötesinde içinde olmak istediğim bir dünya haline getiriyor.
Bir kedi sever olun ya da olmayın, Cat Quest III bence her yönüyle iyi vakit geçirmenizi sağlıyor ve inkar edilemez derecede büyüleyici ve harika bir korsan macerası sunuyor. Temel bir hikayeye ve basit dövüşlere rağmen bu video oyunu, keşfedebildiğiniz kadar çok zaman geçirmek isteyeceğiniz büyüleyici bir macera. Bu yüzden, özellikle de birinci ve ikinci oyunları oynadıysanız, bu devam oyununu da deneyimlemenizi öneriyorum. Eğer bu seriyi ilk defa duyuyorsanız, ilk oyundan itibaren deneyimleyebileceğiniz hoş bir macera sizi bekliyor.
