Stardew Valley ve Pokémon markalarının birleştiğini hayal edin ve onun üzerine bir de kart toplama unsurunu ekleyin. Bunların sonucunda ortaya Moonstone Island çıkacak. Rahat ve konforlu hissettiren kart ve yaratık toplama elementleri ile bir adada arsa sahibi olmayı ve günlerinizi eğitimde bir simyacı olarak yaşamayı birleştiren bir oyun var karşımızda. Tüm bu unsurlar, oyunun türünü tamamlamak için olağanüstü bir iş çıkaran retro piksel sanat stiliyle bir araya getiriliyor. Ben, bu oyunu bir süredir takip ediyorum ve şimdi de tam sürümünü oynayıp, inceleme fırsatı elde ettim. Sonucunda ise oyunun sahip olduğu derinlik beni şaşırttı.
Eğitimdeki bir simyacı olarak yemyeşil adaları keşfetmekle görevlendiriliyorsunuz. Bu adalar renklerle dolup taşarken kendi küçük kişiliklerine sahip. Yepyeni bir yaratık veya “Ruh” ile karşılaşma ihtimaliyle çiftlikler oluşturmaktan ve madenlere dalmaktan keyif aldım. Adalar arasında bir süpürge sopası veya balonla uçarken, ruhları toplarken ve kart destelerini inşa ederken ana hedefiniz bu. Stardew Valley ve Pokémon gibi oyunlardan ilham alan Moonstone Island, yüzeysel görünümün gösterdiğinden çok daha fazlası. Çiftlik ve yem döngüsünü deste oluşturma savaşıyla birleştiriyor ve bunun sonucunda ilgi çekici şeyler ortaya çıkıyor.
Ruhları evcilleştirip, savaşmaya hazırlandığımda, oyunun otomatik olarak Pokémon serisinden gelen bir savaş sistemini miras alacağını düşündüm ve yanıldım. Bunun yerine, evcilleştirdiğim ruh yaratıkları bana savaş alanında büyülü kartlar verdi ve bu kartların her biri benzersiz saldırılar ve güçlendirmeler sundu. Bir dövüşte kullandığım her kart, ruh yaratığımın sinerjisi etrafında inşa edildi ve bu da canavar karşılaşmalarına tatmin edici bir strateji katmanı ekledi. Özel kart sistemi, savaş alanından çıkıp, çiftçilik sistemine de bağlandı. Kartlarımı mahsullerimin başarı oranı üzerinde kullanabileceğimi öğrendiğimde çok şaşırdım.
Ekinlerimle ilgilenirken belirli kartlar üretmem gerekiyordu, bu da beni deste yapılarımı kaynak yönetimi ile dengelemeye zorladı. Özellikle yeni bir oyuncu için biraz bunaltıcı olabilir ama kartları kullanmak, oyunda ilerlemeye devam etmek için öğrenmem gereken bir şeydi. Moonstone Island oyununun bir diğer önemli yönü de havada uçuşan romantizm. Evet, tıpkı Stardew Valley oyununun romantizm sistemi gibi ada sakinleriyle sohbet edebilir ve er ya da geç onlara çıkma teklif edebilirsiniz. Ada, potansiyel partnerlerle dolu ve her biri renkli ve ilginç hikayelere sahip. Eğer aradığınız romantizm değilse, bu karakterlerle çok iyi arkadaş olma şansınız her zaman var.
Romantizm, hediye vermeyi de beraberinde getiriyor. Mükemmel hediyeyi bulmak bir yana, bu tür oyunlarda partner seçmekte bile her zaman zorlanmışımdır. Moonstone Island yapıtının romantizm yönü, oyunun dünya inşasının geri kalanına kıyasla daha az ete kemiğe bürünmüş gibi hissettirdiği için çok zorlayıcı değil ama mükemmel hediyeyi bulmak, görevleri tamamlamak, doğum günlerini hatırlamak ve hafifçe serpiştirilmiş mizahla uğraşmak deneyimime katkıda bulundu. Oyunun bana sunduğu asıl keyif ise adayı keşfetmek ve yaratık toplamaktı. Bu noktada da savaş ruhu sistemi bence oyunun en eşsiz ve belirleyici özelliği.
Her bir yaratık için deste oluşturma, tür içinde canlandırıcı bir değişimin yanı sıra çok kişisel hissettirdi. Her karşılaşma çözülmesi gereken tamamen yeni bir bulmaca gibi hissettim ama birkaç dövüşten sonra alıştım. Sevimli yoldaşların seviyeleri yükseltilebiliyor ve onlar için savaş stratejilerine karmaşıklık katan daha özel kartların kilidini açabiliyorsunuz. Bir sonraki hamlemi çok iyi düşünerek ve sıram geldiğinde hangi kartın en iyisi olduğuna karar vererek savaşa girmeyi çok sevdim. Oyunun yaratık toplama sistemine bir başka ekleme de Overworld oldu. Yaratıklarla, bulundukları ve seviye atlayabildikleri küçük bir bakım merkezinde buluşabilirsiniz.
Bu küçük cep dünyasında en fazla üç yaratık saklayabilirsiniz, bu nedenle düşmanlarınızı yenerek hikayeyi ilerletmenize yardımcı olacakları için onları akıllıca seçin ve değiştirin. Zindanlar da tüm adalara yayılmıştır ve fethetmesi çok zor değil ama üstesinden gelmesi de çok kolay değil. Her zindanda hazine var ve bazılarında süper güçlü patronlar bulunuyor, bu yüzden en güçlü savaşçılarınızı en güçlü kartlarıyla donattığınızdan emin olun. Bir zindanın tüm yarıklarını keşfetmeye çalışmaktan zevk aldım ama bu, düşük sağlığınız olduğunda veya sizi devam ettirecek eşyalarınız olmadığında tehlikeli olabilir.
Moonstone Island elbette bazı hatalar ve lekelerle birlikte geliyor. Birkaç saat içinde oyuna daldıktan sonra kayıt sisteminin çalışmadığı zamanlar oldu. Ayrıca zaman zaman optimizasyon problemleri de gördüm. Müzik çok uzun olmadığı için kısa sürede tükeniyorlar gibi de görünüyor, bu da zaman zaman sessiz bir koşu ortaya çıkartıyor. Bunlar gibi ufak tefek bolca sorun var. Yine de geliştirici ekibi oldukça duyarlı. Kendileri, yapılan birçok yoruma yanıt veriyor, oyunlarını düzenli bir şekilde güncelliyor ve zamanla sorunların çoğunu çözüyorlar. Tüm bunlar da oyunu otomatik olarak çok güzel bir deneyim haline getiriyor.
Yapılacak şeylerle ağzına kadar dolu olan Moonstone Island, güzel bir pikselli, yaratık toplama, deste oluşturma, ada keşfetme, zindan sürme şaheseri. Stardew Valley ve Pokémon gibi oyunların özelliklerini ödünç alıp üzerine inşa ediyor. Oyuna saatlerimi vermeyi sevdim. Bu konuda neyi sevdiğimi biliyorum ama oyundaki birçok faktör kendisini bunaltıcı hale getirebilir. Oyunun kapsadığı tür göz önüne alındığında, özellikle bu kadar gevşek bir görev çizgisi ve ana hikaye dışında yapılacak her şeyle tek bir yöne bağlı kalmak zor.
Adaları, tapınakları ve zindanları keşfetmeyi ana hikayeden daha çok sevdim; daha özgürlükçü hissettiriyor. Ayrıca, büyük kırmızı balonumla adalar arasında seyahat etmenin oldukça can sıkıcı olduğunu söyleyeceğim ama süpürge sopası gökyüzünde sorunsuz bir şekilde geçiş yapmanızı sağlıyor. Mobilya işçiliği ve hatta biraz piksel sanatıyla uğraşmak da harikaydı ama yine de oyunda yapacak çok şey var. Tek bir oyunla hepsinin mümkün olduğunu düşünmüyorum ve oyun içerisinde başarabileceğiniz her özel aktiviteyi taramak için zaman harcamaya değer mi bilmiyorum.
Ben yaratık seviyelendirme, ada keşfi ve iç tasarım “uzmanlığımla” üs inşa etmenin yanı sıra üs çiftçiliği yönüne odaklanmayı tercih ederim. Moonstone Island, büyüleyici dünyasıyla şaşırtıcı, canlı ve tanıdık bir deneyim sunuyor. Deste oluşturma çiftçiliği ve deste oluşturma savaş sisteminin benzersiz dönüşümü dikkatimi çeken şey oldu. Bu oyun, PC haricinde Nintendo Switch için de çıktı ve daha da geniş bir kitleye ulaştı. Eğer bu tip video oyunlarını bilgisayarınıza bağlı bir şekilde oynamaktan sıkılıyorsanız, alternatif platformu da deneyebilirsiniz.
Moonstone Island yapıtının dünyası, Studio Ghibli dünyasını anımsatan çarpıcı pikselli görseller sunan gözler için bir şölen. Stardew Valley oyununun özelliklerini Pokémon oyunlarındakilerle birleştirerek harika bir iş çıkarıyor ve yeni çağın retro tarzı oyunu iyi bir şekilde tamamlıyor. Sanat ve oynanışla birlikte, bu video oyununun tartışmasız en ayırt edici faktörü olan benzersiz ve stratejik deste oluşturma savaş sistemi geliyor. Hatalara rağmen oyun, savaşa benzersiz bir bakış açısı getiren bir çiftlik ve savaş macerasından hoşlananlar için mükemmel bir deneyim.