Şehir kurma oyunlarını her zaman çok seven bir kişi olmuşumdur. Yalnız, uzun süreler bir oyun türünü deneyimleyince doğal olarak o türde bazı yenilikler arıyorsunuz. Frostpunk da tam bu noktada imdadıma yetişmişti. O oyun, şehir kurma mantığını aşırı karanlık bir temayla ve ilgi çekici hayatta kalma unsurları ile karşıma çıkartmıştı. O oyunu severek oynadım ve daha sonra Frostpunk 2 oyununun duyurusuna çok sevinmiştim. Daha sonra da olanlar oldu…
Frostpunk 2, bir devam oyunuydu ama tam olarak aynı konsepte sahip değildi. Yani, yine hayatta kalmaya çalışan bir topluluğu yönetiyoruz ama bu sefer tek tek bina ve yol yerleştirmek ve kaynakları ufak bir çapta yönetmek yerine, on binlerce insanı toplu bir şekilde kontrol edip, daha çok kaynak yönetimi deneyimi yaşıyoruz. Bu garip yaklaşım yüzünden ikinci oyun, şimdilik birinci oyun kadar başarılı olamadı ama yine de belli bir noktaya erişmeyi başardı.
Bu noktalardan bir tanesi de PC ardından Frostpunk 2 oyununun PlayStation 5 ve Xbox Series X/S konsollarına gelmesi oldu. Ben de bu oyunu bilgisayarımda oynadıktan sonra PlayStation 5 Pro konsolum için edindim; inceleme kodunu dağıtanlar sağ olsun. Benim ana oyun platformum konsolum ve bu oyunu da tekrar konsolda deneyimlemek için seviniyordum ama yaşadığım şey, aynı hayal kırıklığına tekrar maruz kalmak oldu. Başka ne beklemiştim ki zaten?
Sıkıntı şu, orijinal Frostpunk içerisinde genel olarak hem mikro, hem de makro elementler vardı. Yani, tek bir kişinin evinden tutun da yüzlerce veya binlerce kişiyi ilgilendiren elementlere kadar birçok şeyi siz yönetiyordunuz. Bu da oyunu mükemmel hissettiriyordu. Frostpunk 2 oyununun problemi, tamamen makro elementlere odaklanıyor olması. Oyun bu yüzden ne yazık ki kişiliğini kaybetmiş ve herhangi bir kaynak yönetimi deneyimine dönüşmüş…

Bu yazımın başında söylemiştim, orijinal Frostpunk, karanlık bir temaya sahipti. İnsanlar, bitmek bilmeyen bir soğukluk altında hayatta kalmaya çalışıyordu ve mikro şeylerle ilgilendiğiniz için bir kişi, soğuk yüzünden elini veya kolunu kaybedince gerçekten verdiğiniz kararların etkisini hissediyordunuz. Frostpunk 2 ise tamamen makro elementler bulundurduğu için aynı karanlık tema mevcut olsa bile eskisi kadar etkilemiyor. En azından beni etkilemedi. Hiçbir şey etkilemedi.
Frostpunk 2 oyununu bağımsız olarak düşünürseniz ise karşınızda biraz eğlenceli bir yapıt var. Oyun size birkaç bölümlük bir hikaye modu ve bir kum havuzu modu sunuyor. Hikaye modu bir nevi öğretici bölüm gibi ve ama aynı zamanda oyunu da oynamanın ana yolu gibi hissettiriyor. Kum havuzu modu ise birkaç harita ve kural arasından seçim yaptırıp, sizi özgür bırakıyor. Bu arada, bu moda da hikaye ve hedef ekleyebiliyorsunuz. Opsiyonel ve hoşuma giden bir detay oldu.
Makro elementler kesinlikle başarılı bir şekilde yapılmış. Oyunda yönetmeniz gereken bolca farklı kaynak var ve attığınız her adım bunları etkiliyor; Frostpunk 2, adeta bir strateji oyununa dönüşüyor. Ayrıca, yetenek ağacı benzeri bir sistemden yeni kurallar, binalar ve özellikler araştırabiliyorsunuz, şehre yeni kuralları sunup, konseyin kabulüne sunabiliyorsunuz ve ilk oyundaki gibi dış dünyayı keşfedebiliyorsunuz. Tüm bunlar kaynakları temelden etkileyebiliyor.
İlk oyunda var mıydı, şu anda unuttum ama Frostpunk 2 içerisinde gruplaşma da kritik bir rol oynuyor. Oyuna sadece 2-3 grupluk bir şehirle başlıyorsunuz. Her grubun kendisine ait bir hayat tarzı ve geleceğe bakış açısı bulunuyor. Zamanla yeni gruplar ortaya çıkıyor, nüfusun belli bir kısmını kontrol ediyorlar, büyüyorlar ve küçülüyorlar. Mutlu olurlarsa size destek oluyorlar, mutsuz olurlarsa protestolar başlıyor. Politika kısmı tahmin ettiğinizden daha derin.

Frostpunk 2 oyununun spesifik olarak PlayStation 5 Pro sürümü ise fena değil. Her şeyden önce oyunu isterseniz 30 FPS, isterseniz de 60 FPS olarak oynayabiliyorsunuz. İki mod da şahane görünüyor ve stabil bir performansa sahip. Ben, birkaç seans oyunu 30 FPS olarak denedikten sonra kalıcı olarak 60 FPS moduna geri döndüm. Her ne kadar bu oyun o değeri gerektirmiyor olsa da (sonuçta gayet statik bir görüntü var önünüzde), yüksek kare hızında oynamak daha iyi geldi bana.
Ben, bu video oyununu konsollar için çıkışından birkaç hafta öncesinden oynuyorum. Bu yüzden belki çıkış gününde güncelleme filan gelebilir mi, bilmiyorum ama oyunda birkaç ufak tefek hata var. Mesela, aşağı yön tuşuyla arayüzde gezinme özelliğini açtığınız zaman, aşağıdaki arayüz elementlerindeyken çıkış yapmadığınız sürece ekranınız karanlık kalıyor. Ayrıca, analog zaman zaman takılıp, sağa sola gidiyor. Bu analog kayması değil. Eminim buna.
Ayrıca, Frostpunk 2 oyununun kontrollerine alışmak da kolay değil. Fakat zor da değil. Ben normalde oynadığım yeni oyunların kontrollerine birkaç dakikada kolaylıkla alışabilen bir insanım ama bu video oyununun kontrol şemasına alışmam iki oyun seansı sürdü. Onlar da aşağı yukarı iki saatti sanırım. Beni açıkçası tek rahatsız eden şey ekran kararması problemi oldu. Tabii oyunun temelindeki daha önce bahsettiğim problemleri saymazsak…
Durumu özetlemek gerekirse, Frostpunk 2, kötü bir oyun değil; özellikle de ilk oyunu oynamadıysanız ve/veya devam oyununda onun gibi bir deneyim beklemiyorsanız. Ayrıca, oyunun yeni çıkan konsol sürümü de birkaç hata haricinde gayet problemsiz ve onlarca saat oynanabilir içerik sunuyor. Yalnız, eğer ilk oyunun daha fazlasını arıyorsanız, bu devam oyunu sizin aradığınız yapıt değil ve konsol sürümü de temelde önemli bir değişiklik yapmıyor doğal olarak.





