Karanlığı odadan dışarı kilitledim; ekranda Villa Hess’in rutubetli duvarları ışıkla nefes alıp verirken elim otomatik olarak çakmağa gitti. Tormented Souls 2, ilk oyunun bıçak sırtı atmosferini daha geniş bir çerçeveye taşıyan, ama nabzını hâlâ 1990’ların o “kırılganlık eşittir gerilim” denkleminde tutan bir devam oyunu. Caroline Walker yine başrolde; bu kez kız kardeşi Anna’yı, Şili’nin güneyindeki ıssız Villa Hess’te başlayan bir kâbusun içinden çekip çıkarmaya çalışıyorum.

Hikâye ilk oyundan birkaç ay sonrasına kurulmuş; bağlantılar mevcut ama ilk oyunu bitirmemiş olsanız da bu macerayı tek başına takip etmek mümkün. Tasarımın kalbi yine sabit kamera açıları, sınırlı görüş ve ışık ile yaşam mantığında atıyor. Karanlığın bizzat tehdide dönüştüğü anlarda çakmağı cebime geri koymak ölüm fermanıma imza atmak gibi; bu yüzden en temel rutin, ışık kaynağı ile savunma arasında saniyeler içinde karar vermek.

Kamera kontrolünü elimden alan çekimlerin köşe dönüşlerini gerilimli kılması, klasiklerin neden hâlâ çalıştığını hatırlatıyor; Tormented Souls 2 bu dili ezbere biliyor. Bir bina ve sonsuz dolambaç formülü bu kez tek mekâna kilitlenmiyor. İlk saatlerden sonra Villa Hess içindeki yeni bölgeler (klinik, ara sokaklar, hatta küçük bir alışveriş kompleksi) birbirine anahtarlarla, kısa yollarla ve oyuncuya “şimdi geri dön” diyen çevresel ipuçlarıyla bağlanıyor.

Yine de oyunun akışı göründüğü kadar açık değil; mekânlar genişlese de rotalar sık sık tünelleşiyor ve ilerleyiş göründüğünden daha doğrusal bir ritme yaslanıyor. Bu tercih, kaybolma stresini azaltıyor ve keşfe ödül veriyor. Bulmaca tasarımı ise serinin esas yüzü; “nesneyi bul ve yerine koy” düzlüğüne düşmeden, gözlem ve envanter incelemesini ödev haline getiriyor. Nesnelerin tek kullanımlık olmaması (örneğin bir aleti farklı işlerde tekrar tekrar devreye sokmak) ileriye dönük düşünmeyi ödüllendiriyor; sınırsız envanter de bu yaklaşımı destekliyor.

Tormented Souls 2 ile Diğer Yüz (The Other Side) mekaniği geri dönerken, iki gerçekliğin birbirini etkileme şekli bazı odalarda akılcı mini-labirentlere dönüşüyor. Arada “ipucu fazla ince” anları yok değil; fakat çözüm anındaki tatmin, birkaç dakikalık tıkanmayı unutturuyor. Sistem sonucunda çatışma, kaynak yönetiminin bir uzantısı. Mermiler cimri, sağlık sınırlı, yakın dövüş ise iş bitirir olmaktan çok zaman kaybettirir çizgisinde; bu da gövde gösterisi yerine muhakemeyi öne itiyor.

Kaçınma atışı ritmi öğrenene dek beklediğiniz güvenlik ağını yaratmıyor; düşmanların dar alanlarda üst üste binebildiği anlar tempoyu pürüzlendiriyor. Birçok odada “savaş ya da kaç” kararı, mermi/ışık ikilemiyle beraber, sizi gerilimin içine yediriyor; kaçarak tasarruf ettiğiniz her kurşun bir sonraki panik için güvenceye dönüşüyor Tormented Souls 2 içerisinde. Ayrıca, kullanışlılık tarafında devam oyununa yakışır iki dokunuş oyunu akıtıyor: Dört yuvalı hızlı erişim (özellikle çakmak + üç silah seti) envanter dalışlarını azaltıyor; sınırsız envanter ise sandık odası ritüelini tarihe gömüyor.

Kontrol şemasında modern seçenekleri beraber sunulurken, silahlar ve araçlar sağ analogla kısayola bağlandığında “ışığı kapat, ateş et, tekrar yak” döngüsü kas hafızasına yazılıyor. Harita ve notlama takviyesiyle birlikte bu küçük yaşam kalite hamleleri, eski usul akışın sürtünmesini yerinde törpülüyor. Kayıt ve zorluk mimarisi de bilinçli bir çerçeve çiziyor. Normal modda kurdele/kaset mantığı (sınırlı kayıt) devam ederken, yeni başlayanların gerginliğe alışması için daha “yardımcı” bir seçenek mevcut; bitirdikten sonra açılan daha sert bir seviye ise tekrar oyunlara anlam katıyor.

İlk tur için “Kolay” tavsiyesi kulağa ters gelse de, otomatik kayıt eksikliği ve bant/kayıt kısıtı birleşince bu öneri pratikte yerini buluyor. Görsel-işitsel tarafta ise Dual Effect bütçesinin ötesine uzanıyor: Sabit kameranın çerçevelediği sahneler, ışık oyunları ve mekân dokuları “indie” etiketine meydan okuyor. Ses tasarımı, uğultulu koridorları ve görünmeyen tehditleri somutlaştırırken, diyalog/oyunculuk ilk oyuna kıyasla belirgin bir seviye atlıyor. Güçlü bir donanımda 60 FPS hedefi ve akıcı performans, tedirginliği bölmeden taşıyor. PlayStation 5 Pro üzerinde de akışkanlık ve yükleme süreleri hissedilir ölçüde rahat efendim.

Boss karşılaşmalarında oyunun kimliği yeniden parlıyor: pek çok dövüş, “önce Öte Yüz’de anahtarı bul, sonra gerçek dünyada çevresel bir hamleyle damarı kes” mantığında çevresel bulmaca olarak kurgulanmış. Bu yaklaşım, mermi boşaltma refleksini frenleyip mekânsal okuryazarlığı ödüllendiriyor; serinin bulmaca odaklı kişiliği de böylece savaşların içine sızıyor. Sürenin ve tekrar değerinin tartısı da sağlam. İlk turum 15–18 saat aralığında bitti; çözüm süresi bulmacalarda takılma payınıza göre esneyebilir. Birden fazla son ve bitiş sonrası açılan daha zor mod, ikinci turda ustalık hissini diri tutuyor; kozmetik kilitleri de bir deneme daha için hafif ama etkili bir itki.

Tormented Souls 2 içerisindeki anlatı, gözü kara bir kamp tonunu saklamıyor; yer yer aşırılığa kayan bir okült melodram ama bu oyunun kimyasında bu fazlalık doğru yerlerde taşan bir sos gibi. Öte yandan karakterlerin ifade aralığı ve seslendirme, ilk oyundan daha derli toplu; hikâye çizgisi büyük sürprizler peşinde koşmasa da atmosferle iyi evleniyor ve önceki oyunu oynamayanlara da takip edilebilir bir zemin bırakıyor benim gözümde.

Pürüzler yok mu? Tabii ki var. Bazı bulmacalar ipucunu fazla fısıldıyor, bazılarıysa gereğinden ince; yakın dövüşe yaslandığınızda animasyon/gecikme hissi can sıkabiliyor; dar alanlarda üst üste binen düşmanlar ritmi bozabiliyor. Fakat tüm bu pütürlerin toplamı, oyunun mücadeleyle terbiye edilen ustalık eğrisine hizmet ediyor; ikinci, üçüncü saatlerde aynı koridordan çok daha emin yürüdüğünüzde tasarımın niyeti berraklaşıyor Tormented Souls 2 içerisinde.

Yani, Tormented Souls 2, “modern konfor” ile “eski okul korku etiği” arasındaki dengeyi, kendi doğrularıyla kuran bir devam oyunu. Çatışmayı hiçbir zaman bir güç fantezisine çevirmiyor; keşfi ve muhakemeyi, kısıtları akıllıca kullanan bir çerçevede kutsuyor. Eğer sabit kameranın tiyatral gerilimini, zorlu bulmacaların “Aha!” anını ve ışıkla ölüm arasındaki bir saniyelik kararı seviyorsanız, Villa Hess sizi bekliyor ve bu bekleyiş, bu kez gerçekten ödülünü veriyor.

Tormented Souls 2 incelemesi
Tormented Souls 2
Olumlu
Işık ve yaşam kurgusu ve sabit kamera açılarıyla yoğun, kesintisiz gerilim.
Tek mekân hissini kıran, kısa yollar ve anahtar döngüleriyle örülü genişleyen haritalar.
Güçlü bulmaca tasarımı; çok amaçlı eşyalar, iki gerçekliğin (Other Side) etkileşimi, tatmin edici anlar.
Dört yuvalı hızlı erişim ve sınırsız envanter gibi kalite iyileştirmeleri akışı hızlandırıyor.
Zorluk/kayıt çerçevesi bilinçli; bant sınırlı kayıt, yeni başlayanlara uygun seçenek ve bitiş sonrası daha sert mod.
Görsel-işitsel sunum bütçesinin üstünde; ışık kullanımı, sahne çerçeveleri, gelişen seslendirmeler.
Çevresel bulmaca mantığıyla yazılmış düşmanlar mermi boşaltmak yerine mekân okumayı ödüllendiriyor.
Olumsuz
Yakın dövüş ve kaçış/dodge pencerelerinde pürüz; dar alanlarda düşman yığılmaları tempoyu bozabiliyor.
Bazı bulmacalarda ipucu okuması ya fazla ince ya da fazla bariz; denge her zaman tutmuyor.
Haritalar genişlese de ilerleyiş yer yer tünelleşiyor; keşif hissi zaman zaman doğrusal kalıyor.
Kamera kontrolünün oyuncudan alınması nadiren okunabilirliği zayıflatabiliyor.
8