Kolej futbolunu uzaktan seven ama sahaya indiğinde oyun ritmiyle kaybolmak isteyenler için EA Sports College Football 26, “Madden NFL serisine benzer ama aynı değil” hissini bilinçli şekilde büyüten bir yapboz gibi çalışıyor. Evet, bu oyun ilk bakışta Madden NFL serisinin sunduğu simülasyonun üniversite karnavalıyla süslenmiş bir versiyonu gibi duruyor ama birkaç akşam geçirdikten sonra oyunun bu benzerliği kendi lehine kullandığını, türün içine iyi yerleşen, dolu bir paket sunduğunu görüyorsunuz. “Madden NFL ama kampüs ruhuyla” önyargısı haksız değil; yine de bu durum, “futbol” simülasyonu sahnesine yerinde bir ekleme olduğu gerçeğini gölgelemiyor.

Açılış anından itibaren EA Sports College Football 26 oyununun sunum dili Madden NFL serisine kıyasla bariz biçimde daha neşeli ve karakterli: Yürüme bantlarına karışan bando düzenlemeleri, maskotların şenliği ve menülerdeki hareketli akış oyuna kendine özgü bir kimlik kazandırıyor. İçerik tarafında ise beklenen tüm modlar mevcut: Dynasty, Road to Glory, Ultimate Team, Road to the College Football Playoff ve Quickplay. Her biri denenmiş-kabul görmüş bir iskelete sahip; güçlü ve zayıf yanları farklı ama tümü “oyuna gir ve top oyna” arzusunu karşılıyor.

Benim turum Road to Glory ile başladı. Zaten yarat, geliştir, yükselt döngüsünü seven herkes muhtemelen burada soluğu alacak. Pozisyon seçimi geniş: QB, HB, WR, MIKE (orta linebacker) ve CB. Seçtiğiniz pozisyona göre farklı arketipler temel istatistiklerinizi ve pasif/aktif kabiliyetlerinizi değiştiriyor. Üstelik kariyer başlangıcında kendinizi bir yıldızdan beş yıldıza kadar bir skalada konumlandırıyorsunuz; beş yıldızda neredeyse elit bir aday gibi başlarken, tek yıldızda tüm merdiveni tırnaklarınızla tırmanıyorsunuz. Sistem adil: Nereden başladığınız tam olarak nereye varacağınızı dikte etmiyor. Bu tamamen sizin elinizde bulunuyor.

Yaratım süreci, lise takımınızı isimlendirmek ve altı hazır maskottan birini seçmekle açılıyor; ardından sahaya çıkmadan önce “röportajlar” geliyor. Kağıt üstünde rol yapma niyeti taşıyan bu diyaloglar, pratikte birkaç istatistiği ufak oynamalarla güncelleyen, tekdüze mesaj ekranlarına dönüşüyor; ne dramatik bağ kuruyor ne de derinlik hissettiriyor. Sonunda top sahaya inince işler toparlanıyor: İlk beş liseniz maçında amaç, kaset doldurur gibi “oyun bandınızı” parlatmak. Seçeceğiniz zorluk ve formasyon odaklı meydan okumalar bandın puanını belirliyor, doğru tercihler de burs tekliflerini yağdırıyor. Basit sürüş görevlerinden daha kompleks şema/formation isteklerine kadar uzanan bir yelpaze var ve hedef net: İyi kaset yoksa, iyi okul da yok.

Road to Glory (ve genel olarak oyun), ilk eleştirisini burada hak ediyor: Rehberlik eksikliği. Bazı meydan okumalar sizden hangi tuş dizisiyle hangi hareketi yapmanızı beklediğini bile anlatmadan “hadi yap” diyor. Madden NFL tecrübeniz varsa kimi şeyleri alışkanlıktan çözüyorsunuz ama yeni bir oyuncu için üç tekrar hakkıyla deneme-yanılma yorucu olabiliyor. Buton anlatımları ve şema/formation dili, en azından isteğe bağlı bir açılış eğitiminde daha net sunulmalıydı.

Kolej seçildikten sonra da Road to Glory, öğrencilik hayatını “menülerde zaman yönetimi” olarak simüle ediyor: Akademik durum, Liderlik, Sağlık, Antrenman ve Marka değeri arasında haftalık kısıtlı zamanı paylaştırıyorsunuz. Kulağa güzel gelen bu denge, pratikte çoğunlukla kutucuk tıklamaya dönüşüyor; esas faydalı rehberlik de saha içi antrenman mini oyunlarından geliyor. Yani, top oynarken akıyor, menülerdeyse bir miktar “süre doldurma” hissi var. Buna rağmen maçlar ve gelişim döngüsü keyifli; beceri açmak, derecenizi yükseltmek hâlâ tatmin edici.

Eğer “bütün takımı ben kurayım, programı ben yazayım” tipinde bir oyuncu iseniz, asıl eviniz Dynasty modu. Burada baş antrenör, hücum koçu ya da savunma koçu olarak başlıyor; Motivator, Tactician, Recruiter gibi arketiplerle koç kimliğinizi şekillendiriyorsunuz. Kendi beceri/özellik ağacınızdan bağımsız olarak, modun kalbi elbette işe alım (recruiting): Elinizde 35 burs var, takviyeye muhtaç bölgeleri tespit edip okula uygun profilleri buluyor, adayları okulunuza “ikna etmek” için zaman bütçesi harcıyorsunuz EA Sports College Football 26 içeriside.

Uzaklık, akademik profil, sağlık, tercihleri gibi parametreler aday puanlarına yansıyor; teklif vermek, kabul garantisi değil. EA Sports College Football 26 içerisindeki bu oyun modundaki derinlik seviyesi yüksek; tablo seven, arama–tarama işini uzaktan kumanda gibi izlemek yerine içine dalmak isteyenler için adeta bir ziyafet. Fakat otomasyon seçeneklerinin sınırlılığı ve maç görmeden önce uzun bir hazırlık periyodu, “sadece oynamak” isteyenleri bunaltabilir kendisi.

Maça geldiğinizde kontrol sizde: Hem hücumu, hem savunmayı yönetebilir, yalnızca hücumu ya da savunmayı oynayabilir veya simülasyona bırakabilirsiniz. Performansınız sadece oyuncunuza değil, koç ekibinize ve kadroya da deneyim kazandırıyor; geliştirmeyi otomatik bırakarak uğraşı azaltmak ya da manuel alıp mikro yönetmek sizin tercihiniz. Bu esneklik, “oyna–ilerle” ritmini güzel taşıyor. Ultimate Team ise tahmin edildiği üzere burada da var ve tasarım felsefesi anlamında sürpriz yok. Paket açma dopamini, yıldız/coin ve premium para akışıyla destekleniyor; hoşunuza gidiyorsa saatlerinizi gömüp tek kuruş harcamadan da içerik açabiliyorsunuz, Olumlu bir not: Bir sonraki oyuna UT aktarımı mevcut ama genel resim aynı, değişmemiş.

“Ben sadece top oynamak istiyorum” diyenler için Quickplay her zamanki gibi hazır; çevrimiçi rekabet isteyenlere ise Road to the College Football Playoff ayrı bir motivasyon sunuyor. 134 takımlık havuzda sezonu 134. sıradan açıyor, galibiyet/mağlubiyete göre terfi–tenzil görüyorsunuz. Üç kademeli lig yapısı sürpriz galibiyetleri yüksek sıçramayla ödüllendiriyor; sezonu Playoff dışı bitirseniz bile 92. sıranın üzerine çıkarsanız rütbe atlayabiliyorsunuz. Görüntü–işitsel sunum ise Madden NFL serisinden ayrıştığı yer. Menü akışı daha dinamik; bando düzenlemeleri, okul marşları, maskotlar derken maç öncesi/sonrası gösteri keyifli.

İçerikteki takım–stadyum–oyuncu zenginliği etkileyici; ancak bu ölçek, model kalitesinde tutarsızlıkları da beraberinde getiriyor—kenar çizgileri ve seyirci detayları yer yer sırıtabiliyor, CFUT kartlarında jenerik yüzler yıldız oyuncuların yanında soluk kalabiliyor. Ses tarafında bandoların pop parçalarına getirdiği kolej düzenlemeleri ilk saatlerde taze bir hava ama bazı modlarda menüye sık girip çıktıkça şarkıların sürekli başa sarması bu tazeliği yıpratıyor. Saha içi efektler (kask–plaka çarpışmaları, kalabalık uğultusu) yerli yerinde fakat spikerlik zayıf. Takım isimlerini anmaktan kaçınan, genelleyici cümlelerle geçen bir anlatım var ve bu, maç atmosferini aşağı çekiyor.

Toparlarsak: EA Sports College Football 26, kusursuz değil ama “harika olmaya çok yakın” bir oyun. Mod başına isteğe bağlı kısa eğitimler, menüde daha dinamik yönlendirmeler ve yapay zekâ/fizik tutarsızlıklarını törpüleyecek quality-of-life adımları, paketi bir üst eşiğe taşıyacaktır. Geriye kalan soru basit: Kolej mi seversiniz NFL mi; çekirdekte oynadığınız şey aynı, farkı yaratan kampüsün coşkusu, bandonun temposu ve menekşe moru akşamüstü ışığında sallanan o bayraklar.

EA Sports College Football 26 incelemesi
EA Sports College Football 26
Olumlu
Kampüs ruhu ve bando sunumu çok iyi.
Mod çeşitliliği geniş: Dynasty, RTG, CFUT, Playoff.
Dynasty’de işe alım sistemi derin ve tatmin edici.
Road to Glory maçları akıcı ve ödüllendirici.
Çevrimiçi lig sistemi her maça değer katıyor.
Ultimate Team aktarımı, ilerlemeyi korumayı kolaylaştırıyor.
Olumsuz
Rehberlik zayıf; yeni oyuncu için yorucu.
Menü tabanlı yönetim yer yer “tıkla–geç” hissi.
Spikerlik ve model ayrıntıları tutarsız kalıyor.
Bazı meydan okumalar açıklamasız, deneme-yanılma gerektiriyor.
Otomasyon seçenekleri sınırlı; hazırlık süresi uzuyor.
Müzikler sık tekrar ediyor, atmosfer yıpranıyor.
7