Skate City, birkaç sene önce iOS için Apple Arcade aracılığı ile piyasaya sürülen bir mobil oyundu. Kısa bir süre içerisinde Apple Arcade sisteminin en sevilen oyunu olmayı başaran bu yapıt, başarısını devam ettirebilmek adına şansını yeni platformlarda denedi ve şimdi de bu oyun, konsollar için çıkışını gerçekleştirdi. Agens Games tarafından geliştirilen ve Snowman isimli küçük bir şirket tarafından piyasaya sürülen bu mobil oyun, adından da tahmin edebileceğiniz üzere paten kayabileceğiniz bir yapıt. Yalnız, Tony Hawk’s Pro Skater 1 + 2 gibi bir deneyim beklemeyin, tekrar söylüyorum: Karşımızda bir mobil oyun var.
Tony Hawk’s serisinden video oyunları ve aynı türdeki çok daha fazla video oyunu, geçmişte oldukça popülerdi. Aslında bu tip paten kayma temalı video oyunlarına olan ilginin tam olarak ölmediğini Tony Hawk’s Pro Skater 1 + 2 oyununun piyasaya sürülmesiyle ve önemli bir başarıya ulaşmasıyla da anlayabiliyoruz. Bu sırada tabii ki karşımıza Skate City de oldukça basit bir yapı ile çıkıyor. Yalnız, bu oyunun herhangi bir mobil yapıta göre bile daha basit olduğunu söylemek istiyorum. Şu sıralar çok mobil oyun oynamıyorum ama bu oyun, uzun zamandır gördüğüm en basit mobil oyunlardan bir tanesi benim için.
Skate City gibi bir mobil oyunun çok basit olması, her zaman problem çıkartmayabilir. Sonuçta, bu oyunu mobil cihazınızda oynarken, rahatlamak isteyebilirsiniz ve aslında bunun için de çok uygun bir yapıt. Hatta, bu oyunun rahatlatıcı deneyimi Nintendo Switch konsoluna kadar uzayabilir ama PlayStation 4, PlayStation 5, Xbox One ve Xbox Series X/S gibi konsolların içerisinde bu oyun, oldukça yetersiz görebiliyor. Yani, sadece çarpı tuşuna basarak hızlanıyoruz ve ondan sonra da sol analog tuşunu kullanarak bazı havalı hareketler gerçekleştiriyoruz. Oyun, genel anlamda bundan ve bu birçok kişiyi rahatsız edebilir.
Yakın bir geçmişte Tony Hawk’s Pro Skater 1 + 2 oyununu oynadıysanız, Skate City sizi ciddi anlamda sıkabilir ama birkaç saat dayanmanızı öneriyorum; oyun, öğretici bölümler ilerledikçe yepyeni mekanikler sunabiliyor. Mesela, manüel hareketler yapabiliyorsunuz, farklı hareketler öğreniyoruz ve yetenek sistemi ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Mağazadan bazı şeyler satın almak, süper hareketlerin kilidini açmak, yeni yetenekler öğrenmek derken, bir anda oyunun içerisinde yapabilecek şeylerin olduğunu görüyorsunuz. Oynanış hala temelindeki basitliğini koruyor ama en azından içerik olarak oyun, kendisini oynatmayı başarıyor.

Skate City, mobil oyunların ruhunu konsollara taşıyor
Skate City oyununun şu anki halinin içerisinde sadece 3 adet bölüm bulunuyor. Bu bölümleri hem sınırsız paten kayma sistemi üzerinden oynayabiliyorsunuz, hem de tek seferde yapmaya çalışabileceğiniz ve yıldızlar üzerinden değerlendirilebileceğiniz bir sistem ile karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Bu tip bir içerik sistemi zaten mobil oyunlarda sıkça kullanılıyor. Oyunda karşınıza çıkan görevler genellikle belli bir skora ulaşmak, istenilen bir hareketi yapmak ve yakalanmamaktan ibaret oluyor. Evet, oyunun içerisinde polis tipindeki bir arkadaş sürekli peşimizde koşabiliyor ve bizim de geride kalarak, ona yakalanmamamız gerekiyor.
Tüm bu içerikleri yaparak kazandığınız puanları ise dediğim gibi ya mağazada, ya da yetenek sekmesinde harcıyorsunuz. Yeni yeteneklerin kilidini açarak çok daha yüksek skorlara ulaşabiliyorsunuz ve yeni hareketler yapabiliyorsunuz. Mağaza ise genelde kozmetik temelli oluyor ama aynı zamanda süper hareketler de satın alabiliyorsunuz. Ayrıca, oyundaki bölümlerden bir tanesi açık halde geliyor ama diğer ikisini açmak için de bu kazandığınız oyun içi birimi harcamanız gerekiyor. Bu noktada can sıkıcı olan şey ise bölümlerin birbirine çok benziyor olması. Bölümler bu kadar benzerken, onlara para harcamak pek iyi hissettirmiyor.
Skate City oyununda ne yazık ki yapabileceğiniz daha fazla şey bulunmuyor. Belki gelecekte yeni şeyler eklenebilir demek isterdim ama 2019 senesinden beri bu oyunda 3 adet bölümün yer aldığını göz önünde bulundurursak, daha fazlasının gelmeyeceğini tahmin edebilirsiniz. İçeriğin bu durumda olması tabii ki bir mobil oyun için problem olmaz ama ben bu oyunu akıllı telefonumda değil, PlayStation 5 konsolumda inceliyorum ve tahmin edersiniz ki bir konsol oyunundan daha fazlasını bekliyorum. En azından bölümler arasında daha net bir farklılık olsaydı, bu konunun üzerinde böyle fazla durmayabilirdim diye düşünüyorum.
Skate City oyunundaki bölümlerin birbirine çok benziyor olmasının sebebi ise en başta sanat yönetimi ve görsellik. Oyun, en başta mobil cihazlar için tasarlandığı için görsellikte herhangi bir detay bulunmuyor ve her şey çok basit görünüyor. Sanat tasarımı da aynı durumda ama en azından oyunun görsel açıdan rahatlatıcı bir his verme durumu var. Yani, özellikle sahil bölümü gerçekten renk paletiyle filan ilk gördüğüm zaman beni etkilemişti ama ne yazık ki etkilenmem orada kaldı. Ayrıca, zaten tahmin etmişsinizdir ama oyunun yeni nesil sürümü de bulunmuyor; geriye dönük uyumluluk aracılığı ile PlayStation 4 veya PlayStation 4 Pro sürümünü oynuyoruz oyunun.

Bu oyuna vakit harcamaya değer mi?
Söylememe gerek var mı, bilmiyorum ama Skate City oyununun performans açısından problemi yoktu. Zaten bir mobil oyunun, PlayStation 5 gibi bir konsolda performans sıkıntısı yaşamasını beklemek çok garip olacaktır. Bunun yanında, oyunda ne yazık ki birkaç ufak hata bulunuyor. Mesela, karakterinizin kafa animasyonu bir anda donabiliyor ve bu da oyunda gördüğünüz 3-5 şeyden bir tanesi olduğu için çok rahatsız edici olabiliyor. Ayrıca, sadece bir kere oyunumda çökme hatası aldım ama bu bir daha tekrarlanmadı. Muhtemelen benim şansıma arka planda bir şeyler ters gitti ve o yüzden oyun çöktü; genel bir problem olduğunu sanmıyorum.
Görselliğin ve performansın yanında, ses ve müziklerde de pek iş yok ne yazık ki. Paten kayma oyunu dediğiniz zaman akıllara metal, rap ve benzeri müzikler gelir ama Skate City oyununu oynarken kendimi müze geziyormuş gibi hissettim. Bu da kesinlikle doğru bir his değil. Ayrıca, oyundaki müziklerin temasının yanlış olmalarının üzerine, kalite olarak da tahmin edici değillerdi. Müziklerin tamamı birkaç saniyede unutulabilecek parçalar. Ayrıca, genel anlamda ses efektleri için de aynı cümleleri kurabilirim. Birçok video oyunu zaten ses ve müzik kategorilerine hiç önem vermiyor. Bu oyun da onlardan bir tanesi gibi duruyor.
Skate City oyununu mobil cihazlar için kesinlikle önerebilirim. Yani, şöyle bir canınız sıkıldığınız zaman açıp, 5-10 dakika oynayıp, kapatabileceğiniz bir video oyunu var karşımızda. Böyle oyunlar da en iyi mobil cihazlarda oynanıyor. Konu, bir oyun konsolu olduğu zaman ne yazık ki incelemiş olduğum bu oyun hiç yeterli değil. Hem kalite, hem de içerik açısından bu oyun beni bir oyun konsolunda memnun edemedi. PlayStation ve Xbox markalarının ev konsollarında değil de belki Nintendo Switch ve Nintendo Switch Lite için daha uygun olabilir bu oyun, mobil cihazların yanında tabii ki.
Skate City, PlayStation 4 ve PlayStation 5 konsollarında PlayStation Plus abonesi olan oyuncular için 65 TL. Eğer bu sisteme abone değilseniz, 90 TL ödemeniz gerekiyor. Böyle bir video oyunu için ben açıkçası en fazla 10 TL filan ödemenizi öneriyorum. Bu yüzden, oyunu istek listenize filan ekleyin ve indirim bekleyin. Eğer dilerseniz oyunun Steam tarafındaki sürümüne de yönelebilirsiniz. Mesela, oradaki fiyat tam olması gerektiği gibi, 15 TL. Bu noktada oyun geliştiricilerini ve dağıtımcılarını da suçlamamak lazım. Malum, PlayStation Store gibi ev konsolu mağazalarında oyunları piyasaya sürmek pahalı olabiliyor.





