Bazen o turdan o tura kendi zamanınıza karşı yarışıp, o ekstra ondalık dilimi zorlamak yerine koltuğa kurulup, elde bir kontrolcü ile sakin bir akşam geçirmek istersin. Simülasyon yarışçıların çoğu bu modda yakalamıştır kendini. Formula Legends da tam bu hissi hedefliyor. 3DClouds ekibinin arcade yarış oyunu, 18 Eylül 2025 tarihinde PC (Steam, EGS, GOG), PlayStation 4/5, Xbox One, Xbox Series X/S ve Nintendo Switch için €/£/$19.99 etiketiyle çıktı. Oyunda resmi bir Formula 1 lisansı yok ama F1 tarihine meraklı olanların hoşuna gidecek bolca detay içeriyor.
Formula Legends içerisinde üstelik mod desteği de var. 3DClouds ekibinin CEO koltuğunda oturan Francesco Bruschi mod sahnesine uzak bir isim değil; bir zamanlar Assetto Corsa için kaplamalar yayımlıyordu. Şimdi birkaç modlama platformunda oyunun kategorisi açık ve topluluğun üreteceklerini görmek heyecan verici. Bu arada, modlar yalnızca PC sürümünde bulunuyor ve bu inceleme de oyunun PC ve PlayStation 5 Pro versiyonu üzerinden yapıldı.
Yedi on yıla yayılan Formula Legends, yıllar boyunca açık tekerlekli en üst seriyi şekillendiren sürücülere, takımlara ve pistlere bolca gönderme yapıyor. Ancak bütün bu selamların bir değeri olması için oynanışın da iyi hissettirmesi şart. Bakalım bu oyunun efsanelerin arasında podyum mücadelesi verebiliyor mu? Görsel tarafta Unreal Engine 5 kullanılmış ve oyunun stilize yaklaşımına yakışan bir sonuç alınmış. En çok yağmurda ıslanmış asfalttaki yansımalar dikkat çekiyor; bu ölçekte bir oyundan beklenmeyecek kadar tatlı duran bir ayrıntı.
Genel sanat tasarımı çizgi film tadında; yıkamada çekmiş gibi duran otomobiller bu havayı destekliyor. Buna rağmen 3DClouds ekibinin pist detaylarına özen gösterdiği açık. Seyirciler bloklardan oluşsa da her pist kendine has görünüyor ve örneğin Nürburgring’den ilham alan Green Forest Grand Prix’yi Birleşik Krallık’taki Old Prestige Grand Prix ile karıştırmanız pek mümkün değil. Yol kenarı objeleri “buradayım” dedirtiyor. Yine de gelişmeye açık noktalar var…

Mesela; hava değiştiğinde zeminle birlikte çim, çakıl havuzları ve pist üstündeki bazı dokular sanki düşük kaliteli geçici bir kaplama yüklenmiş gibi bulanıklaşıyor. Genellikle bir tur içinde normale dönüyor ve yarışırken doğru dokunun göze girdiğini an be an fark edebiliyorsunuz. Uzakta objelerin sonradan belirmesine (pop-in) ara sıra rastlanıyor. Dönemlere özel filtreler ve HUD ögeleri de var; örneğin 1990’lar sınıfları için CRT filtresi bulunuyor. On yıllar arasında dolaşırken hoş bir tat katıyorlar; isterseniz bu efektleri tamamen kapatabiliyorsunuz.
Ses konusunda Formula Legends işini yapıyor. Nefes kesen bir ses tasarımı yok ama her döneme uygun motor sesleri mevcut. Cosworth V8’li 70’ler bir araç, 90’lar sonu V10’dan ya da 2020’lerin V6 hibritlerinden belirgin biçimde farklı tınlıyor. Tüm pistlerde anons yapan spiker ve tezahürat eden kalabalık da hoş dokunuşlar. Arka plandaki müzik de monotonluğu engelliyor. Türü için gayet yeterli bir ses dünyası sunulmuş. Kontroller ise basit. Kontrolcüde sağ tetik gaz, sol tetik fren, sol çubukla yön veriyorsunuz. Klavyeyle oynamak mümkün ve tuş atamalarını değiştirebiliyorsunuz.
Yarış başında ve pitlerden önce lastik seçimi D-pad ile yapılıyor. DualSense üzerindeki yüz tuşları pitte lastik değiştirme mini oyununda kullanılıyor; sol tetik tamire, sağ tetik yakıt almaya ayrılmış. Durduktan sonra kalkmak için iki analog çubuğa aynı anda basıyorsunuz. Direksiyon setleri ve pedallar ise desteklenmiyor. Bir diğer yandan F1 tarihini dönem dönem gezmek fikri içerik çeşitliliği getiriyor. Her on yıl 1-3 alt döneme ayrılmış ve her dönemin tüm takımlar için aynı tip bir aracı var.
İstatistikler takım bazında küçük farklar gösteriyor; bazı sürücüler daha hızlı pit gibi ufak bonuslar taşıyor, genelde dönemin ikonları. Pist tarafında 32 farklı düzen mevcut. Çoğunun birden çok versiyonu var ve yıllara göre geçirdikleri değişimi yansıtıyorlar. Ardennes GP’de bazı virajlar tamamen değişirken French Riviera GP’de düzen aynı kalıp görsel modernleşme öne çıkabiliyor. Tüm içerik baştan da açık değil. Sürücüleri (araçları) açmak için Hikâye Modu puanı biriktirmeniz veya belirli takımlarla belli sayıda yarış tamamlamanız gerekiyor. Pistler ise Hikaye modu içerisinde yarıştıkça erişilebilir oluyor. Güzel bir ilerleme hissi sunuluyor.

Her on yılın en az bir alt dönemi varsayılan olarak açık. Geri kalanlara önceki bölümleri bitirerek ulaşılıyor. Çıkışta, Formula Legends yalnızca tek oyunculu. Çevrim içi liderlik tabloları dışında çok oyunculu unsuru yok. Yine de 3DClouds, yerel bölünmüş ekran için kapının tamamen kapatmadığı ima etti. Başlangıçta özelleştirilebilir şampiyona (Custom Championship) ve Hızlı Yarış (Quick Race) ile daha ayar yapılabilir kum havuzları sunuluyor; buna Zaman Saldırısı (Time Attack), sergi alanı ve eğitim eklenmiş. Ayrıca duraklat menüsünden ulaşılabilen bir fotoğraf modu da var.
Asıl ağırlık Hikâye Modu’nda. Hikâye kısmı, oynadığınız döneme dair kısa bir açıklamayla sınırlı. Geri kalanı sezon kurallarının değiştiği bir kampanya. Modern yıllar çoklu lastik hamurları, WRS (oyunun DRS karşılığı) ve kullan-boşalt pili devreye sokuyor. Puanlama sistemiyse tüm dönemlerde güncel F1 dünyasına göre sabit kalıyor. Yarışlar genelde 10 dakika kadar sürüyor; öncesinde iki özel sıralama turunuz için 1-2 dakika harcıyorsunuz. Şampiyona uzunluğu döneme göre değişiyor; 60’lar ve 70’ler dört-beş yarışken sonraki yıllarda sayı artıyor.
Önce şunu netleştirelim: Formula Legends bir arcade yarış, fakat gaz-freni düşünmeden diplemek sizi zaferle buluşturmaz. Özellikle frenlerde ince ayar şart. Tetiği köklemek teker kilitlemeye ve dümdüz dışarı taşmaya yol açıyor. Gazı sonuna kadar köklemek daha sık işe yarıyor ama lastikler yüzde 50’nin altına indiğinde ya da çıkışta kerbi fazla tokatladığınızda (hele de ıslak zeminde) patinaj veya arkayı savurmak kaçınılmaz. Aracı tamamen kaybetmek gayet mümkün.
Kuru zeminde ve taze lastikte virajdan çıkışta pedalı gömmek sorun değil. Aşınmış lastikte dikkat gerekiyor; son tur veya ikisinde yağmur düşüp slicklerle devam etmeye kalkarsanız daha da nazlı davranmalısınız. Genel sürüş karakteri önden kaymaya meyilli. Doğru yarış çizgisini tutturmak çok önemli. Lastik izleri çizgiyi gösteriyor; o hattı yakalarsanız viraj içinden iyi hız taşıyorsunuz. Çizgiden koparsanız araç otobüs gibi hissedebiliyor. Yarış sırasında üç parametreyi sürekli takip etmelisiniz: Lastik aşınması, yakıt tüketimi ve hasar.

Hasar modelinden başlayalım. Konu aslında çok basit; kanat ya da teker atmıyorsunuz, adeta bir can barı gibi çalışıyor her şey. Bar yüzde 25’e indiğinde performans düşer deniyor ama pratikte belirgin bir fark pek hissedilmiyor. Sıfıra indiğinde siyah duman, kıvılcım, dönmeyen burun ve ağır aksak pit yolu sizi bekliyor. Yakıt göstergesi sıfırı gördüğünde de benzer bir “sürünerek pite dön” durumuna giriyorsunuz; yarış bitmiyor ama aracı yürüte yürüte içeri almanız gerekiyor.
İlginç biçimde lastiği janta kadar eritince de aynı muamele var. Yüzde 50’de tutunma düşmeye başlıyor ve giderek kötüleşiyor. Hamur tamamen bittiğinde, hasar almış ya da yakıtı kurumuş gibi pite ağır ağır dönmek zorundasınız. Ayrıca, bu kadar uzun bir zamanı kapsayan bir oyunda araçların sürüş farkları olması kaçınılmaz. Varlar ama sandığınız kadar devasa değil. Tüm araçların azami hız, hızlanma ve yol tutuş şeklinde üç temel istatistiği var.
Modern araçlar 60’lar emsallerine kıyasla tümünde daha yüksek değerlere sahip ve pistte bunu hissediyorsunuz. Eski araçlarda fren mesafeleri uzun, virajda taşınan hız düşük. Klasik araçlarda dört teker kaydırarak tatlı driftler bekleyenler hayal kırıklığı yaşayabilir. Onlar daha zor döner, daha yavaş hızlanır ve çok daha uzun fren ister. Arcade bir oyun için bu kadarlık ayrım casual oyuncuyu yormadan tatmin edici bir seviyede.
Tür için alışılmadık bir ekleme olarak değişken hava şartları var. Yarışın herhangi bir anında yağmur başlayabiliyor. Pistin bazı yerlerinde su birikintileri oluşup büyüyor ama bunlara girince kızaklama gibi bir fizik davranışı yok. Slickler üzerindeyken işiniz zor; hızlı virajlarda tutuş kaybı ve spin sıklaşıyor. Yağmur lastiğine geçince deneyim neredeyse kuruya benziyor, sadece bazı kerbler daha ters ve son hız kısıtlanmış. Tersine, pist kururken ıslak lastikle kalırsanız hamur hızla dağılıyor.

Hava, sürüş hissinden çok stratejiye katkı sağlıyor. “Lastiği ne zaman değişsem?” sorusu yarışın kaderini belirliyor. Yapay zekâ tarafı ise çıkış anında karışık. Çevrim içi çok oyunculu bir mod olmadığı için yapay zeka rakiplerinin önemi burada daha da artıyor. 3DClouds, yapay zeka geliştirmelerinin sürekli odakta olacağını söylüyor ve inceleme sürümüne gelen büyük güncelleme sonrası kayda değer ilerleme gördüm. Kendilerine inanıyorum bu yüzden.
Yine de pist adabı dersi şart. Özellikle geniş pistlerde sabırlı olup yan yana girmeden hamle yaparsanız idare eder rekabet var. Boş bıraktıkları kapıyı dalışla yoklamak çoğu kez işe yaramıyor; dönüşte üstünüze kırıp araca yapışma eğilimindeler. Bu durum her pistte geçerli değil; bazı yerlerde yapay zeka ile yan yana viraj dönüp keyifli kapışmalar yaşayabildim. Monaco esintili Riviera Streets GP gibi dar pistlerde ise işler değişiyor.
Polü alıp kaçmadığınız sürece temassız yarışmak neredeyse imkânsız. Gerçek Monaco’da olduğu gibi sıralamanın önemini vurguluyor denebilir ama rakiplerin biraz daha farkındalık kazanması fena olmazdı. Oynadığınız dönem de sonucu etkiliyor. Aynı Riviera, 60’lar araçlarıyla ya da 2000’ler başı makineleriyle yük gibi hissettirebilirken, 80’ler başı otomobillerle şaşırtıcı biçimde daha pürüzsüz ve temiz bir deneyim yaşadım.
Tempo açısından yapay zeka yağmurda bana kıyasla daha hızlıydı ama haksız sayılmaz. Stratejileri de her zaman kusursuz değil; hava dönse bile ekstra pitten kaçınmak için pistte kalabiliyorlar. Öte yandan aynı stratejiyi topluca gütmüyorlar. Farklı turlarda pite girenler, değişen havaya yakalananlar ya da geç pitle kazananlar olabiliyor. Bu da strateji kararlarını ilginçleştiriyor.

3DClouds ekibinin F1 ve tarihine duyduğu tutkuda zerre şüphe yok; Formula Legends içerisinde bunun izleri bol. Karikatürize araç modelleri, motor sesleri, gerçek esinli takım ve sürücü isimleri, dönemlere göre dönüşen pist tasarımları… On yıllara yayılan F1 merakınız varsa konsept çok cezbedici. Yine de içeride büyük bir potansiyel saklı.
Yapay zekanın tutarlılık kazanması ve çoğu yerde daha az agresif olması gerekiyor; stüdyo bunun üzerinde çalışıyor. Birçok oyuncu için eksik olan bariz unsur çevrim içi çok oyunculu. Ayrıca bahsi geçen yerel bölünmüş ekran da kanepe başında eski usul eğlenceyi geri getirebilir. Puan konusunda açıkçası epey kararsız kaldım; özellikle yapay masada bırakılmış fırsatlar var.
Bazı yarışlar angarya gibi hissettirdi ama hava karıştığında ve sıralama dağıldığında gerçekten keyifli anlar da yaşadım. Stüdyonun oyunu iyileştirme niyeti, modlamaya açıklığı ve makul fiyatı yan yana gelince çıkış sürümüne hemen aşağıdaki puanı vermeyi uygun buldum. Yapay zeka daha tutarlı ve daha az saldırgan olduğunda bu notu yukarı yönlü güncelleme potansiyeli var.
Uzun bir oyun seansı için bilgisayar veya konsolunuzda eğlenceli bir arcade yarış deneyimi arıyorsanız, Formula Legends iyi bir seçenek olabilir; yapay zeka geliştikçe ve merakla beklenen diğer yenilikler de oyuna eklenince bu öneri daha da güçlenecektir. Bu yüzden, eğer dilerseniz yeni güncellemeleri, bir indirim ile de bekleyebilirsiniz.