Wildgate oyununu ilk açışımda beni ona çeken şey, oyunun abartılı ve renkli bilim kurgu estetiği oldu. Sea of Thieves ile yapılan benzetmeler de cabası. Trajik mizah dozunun iyi ayarlandığı karakter tasarımları, hem oyun içi atmosferi hem de oyuncu bağlılığını güçlü biçimde destekliyor. Çizgi film tarzı görsel tasarım bana eski güzel oyunları hatırlattı ve bu nostaljik hava oyuna ilk adımı keyifli kıldı. Kullanıcı arayüzü akıcı, bilgilendirici ve oyunun genel akışı içinde minimal şekilde yer alıyor. Kurulum ve karakter seçim ekranlarında bile tasarım kalitesi göze çarpıyor.

Wildgate esas olarak dört kişilik ekiplerin işbirliği içinde rekabete dayandığı bir PvPvE oyun olarak şekillenmiş. Her maçta oyuncular uzay bölgesi Reach’e gönderiliyor, orada yapay zeka düşmanları temizliyor, kaynak topluyor ve Artefact adı verilen gizemli bir parçayı ele geçirip Wildgate kapısına ulaşmaya çalışıyoruz. Alternatif bir zafer yoluysa, tüm düşman gemileri yok ederek tek ekip olarak kalmak. Bu yapı her maçın akışını benzersiz kılıyor ve baskıyı sürekli hissettiriyor.

Gemi‑gemi tipi savaşı sistemi, Sea of Thieves yapıtından ilham alsa da, oyun burada çok daha stratejik bir katman ekliyor. Kalkanlar, booster atışları ve kinetik mermiler gibi mekanikler ile düşman gemilerini asteroidlere çarpmak ya da fırtınalara yönlendirmek mümkün. Oyunda her araç gibi detaylı düşünülmüş: kalkanı kapatmak hız avantajı sağlıyor, booster mermisi belirli yönlendirme manevraları oluşturabiliyor. Bu dinamik sistem oyunda strateji hissini güçlü kılıyor.

Yürüyerek düşman gemilerine girme (boarding) mekaniği ise oyuna bambaşka bir tat katıyor. Prospector karakterini gemiden çıkartıp rakip gemiye sızabiliyor, destek güçlendirmelerini iptal edebiliyor, silah yağmalayabiliyor ya da reaktörü yıkıma sürükleyebiliyor. Bu eylemler bir FPS çevirisi gibi, aksiyon yoğunluğunu artırırken stratejik seçenekleri de çoğaltıyor. Ancak boarding anlarının şu an biraz kolay olması can sıkıcı; belki gelecekte bir bir sistem ile derinleşebilir.

Wildgate içerisindeki karakterimizin pasif ve aktif yetenek dengesi başarılı ama bazı karakterler öne çıkıyor. Özellikle robot Prospector için sınırsız oksijen ihtiyacı olmaması, teleport yeteneği ve yeteneklerin otomatik yenilenmesiyle büyük kolaylık sunuyor. Oksijen ihtiyacı olan diğer karakterlerde ekipman ve zaman yönetimi çok daha önemli hale geliyor. Bu durum robotu, takım içi roller bakımından bir yaşam kalitesi karakteri haline getiriyor.

Yapay zeka karşılaşmaları, özellikle işbirliği yapılan durumlarda oldukça doyurucu. Görevler sırasında oksijen kaçışı, robot dışındaki karakterleri zorlamayı seviyor; bu da ekip içi koordinasyonu ön plana çıkarıyor. Çok oyunculu FPS deneyimini uzay gemisi onarımı, ateş söndürme, kapı tamiri gibi unsurlarla destekliyor. Bu bakımdan Wildgate isimli bu video oyunu, yalnızca gemiden kaçma değil aynı zamanda hayatta kalma hissiyatı da sunuyor.

Ses tasarımı ve müzikler de oyunun atmosferini ileri taşıyan unsurlar. Örneğin, karakterlerin ses satırları, iletişim için mikrofon kullanmayanlara bile taktiksel bilgi veriyor. Arka planda çalan orkestra veya lo-fi synth tipi müzikler, kozmik ve epik tonları dengeli biçimde yansıtıyor. Bu sayede hem ortam hissi hem de takım içi duyarlılık artırılmış oluyor.

Yalnız, ne yazık ki eğitici içerik (tutorial) kısmı yeterince derin değil. Oyunun temel mekaniklerini öğrenmek kolay ama karmaşık stratejiler veya boarding kontrolleri gibi detaylara dair bilgiler az. Bu durum oyunun öğrenme eğrisini biraz adımlara ayırıyor. Örneğin, uçuş sistemi veya oksijen yönetimi gibi alanlar ilk başta kafa karıştırabiliyor ve bunları öğrenmek için oyunu deneyimlemeniz gerekiyor. Basit bir anlatım olsa da ileri teknikler için oyuncunun keşfetmesi gerekebilir.

Oyunun dengelenmesi birkaç yönden eleştiriye açık. Mesela, bazı maçlar yalnızca birkaç dakika içinde bitebiliyor: Biri erkenden güç kazanıyor ve diğer ekipleri çabucak temizleyebiliyor. Bu durum oyunun kaotik yapısını artırsa da, bazı maçlarda çıkmaza dönüşebiliyor. Bu erken galibiyetler özellikle Artefact hedefinden saparak tam takım elimine etme stratejileriyle gerçekleşiyor. Yani, şans ve dengeli başlangıç unsurları hâlâ geliştirilmeyi bekliyor

Kullanıcı arayüzü ve menü sistemleri de kullanım açısından biraz karmaşık. Yükleme ekranları, karakter ve yüklenebilir ekipman arayüzü birbirine benziyor; ekipman, silah, görünüm veya loadout seçimleri arasında bazen kaybolabilmek mümkün. Rakip oyunlarla kıyaslandığında bu alanlarda daha sade ve sezgisel bir düzenleme beklenebilirdi. Kullanıcı deneyimi önemli olmakla birlikte şu an daha net yönlendirmeler gerekli gibi. Geliştirme şart.

Uzun vadeli potansiyel açısından Wildgate optimist yaklaşımı hak ediyor. İlerisi için planlanan sezonluk içerik güncellemeleri, her mevsim yeni gemiler, karakterler, haritalar veya Artefact modları getirebilir. Oyunu şu an sınırlı sayıda hileye karşı koruma, token sistemi veya savaş bileti gibi sistemler dışında önemli bir içerik açığı bulunmayan bir başlangıç paketi olarak görmek mümkün. Gündemde olan gelişmeleri takip etmek heyecan verici.

Genel olarak Wildgate, benim için sadece gemi savaşı değil; ekip koordinasyonu, hızlı karar alma, basit ama etkili FPS aksiyonu ve kozmik görsellikleriyle akılda kalıcı bir tecrübe oldu. Eksileri, yüksek tempolu takım oynamayı ve öğrenme eğrisini biraz zor kılıyor olsa da; görsel-işitsel stil, yenilikçi mücadele sistemleri ve PvPvE modelinin birleşimi hâlâ güçlü bir imza bırakıyor. Eğer ekip içi uyumla oynayabileceğiniz, yoğun aksiyon sunan ve farklı PvP‑PvE karışımlarını denemeye açık bir oyun arıyorsanız, bu video oyunu bence kısa süre içinde büyük potansiyelini yansıtabilir.

Wildgate incelemesi
Wildgate
Olumlu
Stratejik gemi savaşı ve FPS birleşimi.
Takım oyununu öne çıkaran yapısı.
Yaratıcı boarding ve sabotaj mekanikleri.
Etkileyici ses tasarımı ve müzikler.
Renkli ve stilize bilim kurgu atmosferi.
Olumsuz
Dengesiz erken galibiyet senaryoları.
Karmaşık ve yorucu kullanıcı arayüzü.
Yetersiz eğitim ve yönlendirme içerikleri.
Boarding sistemi fazla kolay hissediliyor.
8

Etiketler: