GODBREAKERS, strateji ve kaosun son derece ilginç bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor ve türleri birbirine harmanlama konusunda oldukça cesur davranıyor. Oyunun temel yapısı, altıgen karelerden oluşan bir savaş alanında geçen taktiksel bir mücadeleye dayanıyor. Bir yandan klasik otomatik savaş (auto-battler) oyunlarının mekaniklerini barındırırken, diğer yandan roguelike türünün ilerleme sistemini benimsiyor. Oyuncuyu yavaş yavaş gelişen bir dünyaya sokmak yerine, doğrudan aksiyonun kalbine bırakıyor. Geleneksel strateji oyunlarındaki gibi uzun süren üs kurma evreleri burada yok; bunun yerine hızlı kararlar vermeniz gereken, sürekli değişen bir savaş alanı var.

Oynanış döngüsü, daha önce Teamfight Tactics veya hızlı tempolu kule savunma oyunlarını deneyimlemiş olanlara tanıdık gelecektir ancak kendine has bir agresifliği var. Birimlerinizi stratejik noktalara yerleştiriyor ve onların düşman hattına doğru ilerlemesini izliyorsunuz. Ancak sadece izleyici değilsiniz; aktif olarak büyü kullanarak savaşın gidişatını değiştirmeniz gerekiyor. Amacınız rakip tanrının savunmasını kırmak ve onu alt etmek. Bu yapı, mükemmel orduyu kurmanın verdiği tatmin hissini, çok daha kısa ve yoğun bir zaman dilimine sığdırıyor. Savaşlar uzun süren yıpratma harplerinden ziyade, kısa ve şiddetli çarpışmalar şeklinde gerçekleşiyor.

Oyunun en dikkat çekici özelliklerinden biri, düşmanınızın gücünü ona karşı kullanabilme mekaniğidir. Bir savaşı kazandıktan sonra, genellikle yendiğiniz tanrıya ait olan birimleri veya güçleri kendi tarafınıza çekme şansı elde ediyorsunuz. Bu durum, oyunun ilerleyişine dinamik bir yapı katıyor; desteniz sadece başlangıçta seçtiklerinizle sınırlı kalmıyor. Yolda kimi yendiğiniz, oyunun sonuna nasıl bir orduyla gideceğinizi doğrudan etkiliyor. Bu esneklik zorunluluğu, oyuncuyu her seferinde aynı taktiği uygulamaktan alıkoyuyor ve strateji değiştirmeye zorluyor.

Birim çeşitliliği ve bu birimlerin birbirleriyle olan sinerjisi, her oyunun birbirinden farklı hissettirmesini sağlıyor. Bir oyunda düşük maliyetli ama çok sayıda birimle rakibi boğmaya çalışırken, bir sonraki oyunda yüksek sağlık puanına sahip dayanıklı birimlerle defansif bir oyun kurabilirsiniz. Doğru özellikleri bir araya getirmek ve çalışan bir kompozisyon oluşturmak oldukça tatmin edici bir deneyim sunuyor. Özellikle şansınız yaver gittiğinde ve birbirini mükemmel tamamlayan bir ekip kurduğunuzda, düşman hatlarını yarıp geçmek gerçek bir güç fantezisine dönüşüyor. Oyun, risk alıp değişik kombinasyonlar deneyen oyuncuları ödüllendiriyor.

GODBREAKERS oyununun temposu bence inanılmaz derecede yüksek ve bu durum çoğu zaman oyunun lehine işleyen bir özellik olarak öne çıkıyor. Karşılaşmalar genellikle dakikalar içinde sonuçlanıyor, bu da oyunu kısa molalarda oynamak için ideal hale getirirken aynı zamanda saatlerce süren bir maratona da dönüştürebiliyor. Kötü bir strateji yüzünden kaybettiğinizde, bu başarısızlığın üzerinde çok fazla durmuyorsunuz; yeni bir oyuna başlamak saniyeler sürüyor. Ancak bu hız, bazen ekrandaki aksiyonun takibini zorlaştırabiliyor. Çok fazla efektin ve birimin aynı anda hareket ettiği anlarda, stratejik derinlik yerini karmaşaya bırakabiliyor.

Görsel olarak oyun, canlı ve okunabilirliği yüksek bir piksel sanatı stili benimsiyor. Karakter tasarımları, bu kadar kaotik bir oyunda hayati önem taşıyan “kimin ne yaptığını anlama” konusunda genellikle başarılı. Büyü efektleri gösterişli olsa da gözü yoracak kadar abartılı değil. Farklı tanrıların ve biyomların renk paletlerini başarılı buldum. Bu çeşitlilik, sürekli aynı haritalarda savaşıyormuşsunuz hissini kırıyor ve her yeni koşuya taze bir görsel tat katıyor. Grafikler devrimsel olmasa da, oyunun mekaniklerine hizmet ediyor ve odağı taktiksel kararlarda tutmayı başarıyor.

Stratejik derinlik ile saf kaos arasında hassas bir denge var ve GODBREAKERS bu dengede zorlanabiliyor. Oyunun başlarında, birimleri belirli karelere yerleştirerek düşmanı kontrpiyede bırakmak sizi bir taktik dehası gibi hissettiriyor ama ilerleyen seviyelerde tahta doldukça, işler biraz daha kontrolsüz bir kavgaya dönüşebiliyor. Birimlerinizi yerleştirdikten sonra doğrudan kontrol edemiyor oluşunuz, yapay zekanın bazen beklenmedik veya mantıksız bir hareket yapmasıyla sinir bozucu hale gelebiliyor. Yanlış hedefe saldıran bir birim, tüm planınızı altüst edebiliyor.

Başlangıçta seçtiğiniz Tanrı veya avatar, sadece kozmetik bir tercih olmanın çok ötesinde bir oynanış etkisi yaratıyor. Her karakterin kendine has başlangıç bonusları ve oyun tarzı bulunuyor. Kimi büyü gücüne odaklanırken, kimi daha çok birim dayanıklılığına önem veriyor. Bu farklı avatarları açmak ve ustalaşmak, GODBREAKERS içerisinde oyuncuya somut bir hedef sunuyor. Rastgele gelen birimlerin ötesinde, seçtiğiniz liderin güçlü yanlarını nasıl kullanacağınızı öğrenmek, oyunun derinliğini artıran bir unsur. İlerleyen zorluk seviyelerinde hayatta kalmak için liderinizin yeteneklerini ezberlemeniz gerekiyor.

Zorluk seviyesi ve denge, roguelike türündeki oyunlar için her zaman tartışmalı bir konu olmuştur ve GODBREAKERS da bundan nasibini alıyor. Bazı denemeleriniz, şans faktörünün (RNG) kötü gitmesi ve yanlış birimlerin sunulması nedeniyle daha baştan başarısızlığa mahkummuş gibi hissettirebiliyor. Düşman güç eğrisinin aniden yükseldiği ve adil olmayan bir zorluk artışı yaşandığı anlar da mevcut. Erken aşamaları rahatça geçerken, bir anda karşınıza çıkan bir bölüm sonu canavarı takımınızı saniyeler içinde yok edebiliyor. Bu durum türün doğasında olsa da, bazen denge ayarının biraz daha hassas yapılması gerektiğini düşündürüyor.

Ses tasarımı, oyunun enerjik ve telaşlı yapısını oldukça iyi bir şekilde tamamlıyor. Silahların çarpışma sesleri ve büyülerin patlama efektleri, savaş sırasında tatmin edici bir geri bildirim sağlıyor. Güçlü bir büyünün hedefini bulduğunu sadece sesinden bile anlayabiliyorsunuz. Müzikler tempoyu yüksek tutuyor ve sizi sürekli ileriye gitmeye teşvik ediyor. Tekrarlayan döngüler sırasında müziklerin rahatsız edici olmaması büyük bir artı. Belki oyun dışında dinleyeceğiniz bir albüm değil ama savaşın heyecanını ve gerilimini artırma konusunda üzerine düşeni başarıyla yapıyor.

Maçların dışındaki meta-ilerleme sistemi standart ama sağlam bir yapıya sahip. Her denemeden sonra kazandığınız para birimi ile kalıcı yükseltmeler satın almak, yenilginin acısını hafifletiyor. Bir oyunu kaybetseniz bile, bir sonraki deneme için daha güçlü hale geldiğinizi bilmek motive edici. Bu yükseltmeler basit istatistik artışlarından, yeni stratejik yollar açan mekanik kilitlerine kadar çeşitlilik gösteriyor. Bu sistem oyuna uzun ömürlülük katıyor. Uzun vadeli hedefler olmadan, savaşların tekrara düşen yapısı çok daha çabuk sıkıcı hale gelebilirdi.

Sonuç olarak GODBREAKERS, zamanınıza saygı duyan ve “atıştırmalık” olarak nitelendirilebilecek başarılı bir strateji deneyimi sunuyor. Otomatik savaş türünün heyecanını, roguelike türünün stratejik planlamasıyla harmanlamayı başarıyor. Görsel karmaşa ve zaman zaman hissedilen denge sorunlarına rağmen, temel oynanış döngüsü bağımlılık yapıcı derecede eğlenceli. Öğrenmesi kolay ama ustalaşması zaman alan bir yapım. Eğer taktiksel oyunları seviyor ancak alışılagelmişten daha hızlı ve aksiyon odaklı bir şeyler arıyorsanız, kütüphanenize eklemeye değer bir oyun.

GODBREAKERS incelemesi
GODBREAKERS
Olumlu
Oyun süresinin kısalığı ve "bir el daha" dedirten bağımlılık yapıcı, yüksek tempo.
Yenilen düşmanın birimlerini ve yeteneklerini takıma katabilme mekaniğinin yarattığı stratejik esneklik.
Başarısız denemelerde bile oyuncuyu ödüllendiren ve geliştiren meta-ilerleme sistemi.
Farklı Tanrı/Avatar seçimlerinin oynanış tarzını ve taktikleri kökten değiştirmesi.
Piksel sanatının canlılığı ve savaşın ağırlığını hissettiren tatmin edici ses efektleri.
Olumsuz
Oyunun sonlarına doğru artan birim sayısı ve efektlerin yarattığı görsel karmaşanın takibi zorlaştırması.
Yapay zekanın zaman zaman yanlış hedeflere odaklanması veya mantıksız rotalar izlemesi.
Şans faktörünün (RNG) bazen stratejinin önüne geçmesi ve aniden yükselen adil olmayan zorluk duvarları.
Birimler yerleştirildikten sonra savaş anında direkt kontrol eksikliğinin, kritik anlarda kısıtlayıcı hissettirmesi.
8

Etiketler: