2014 senesinde bir Kickstarter projesi olarak finanse edilen The Universim, oyunu geliştiren ve piyasaya süren Crytivo tarafından Ağustos 2018 içerisinde Steam platformunda bir erken erişim oyunu olarak oyunculara sunuldu. Tüm bunların üzerinden, 10 yıl geçti ve bu video oyunu, 22 Ocak 2024 tarihinde 1.0 sürümü ile karşımıza çıktı. Kickstarter ile sunulduğu günlerden tutun, bugüne kadar uzun bir yol kat edildi ve oyun, Steam üzerindeki erken erişim hayatı boyunca düzenli olarak güncellendi. Tüm bunların sonucunda 1.0 sürümünü gördük.
The Universim, “Yaratıcı” rolünü üstlendiğiniz bir gezegen yönetim oyunu. Başka bir deyişle, tanrısal güçlerinizle çağlar boyunca Nuggets uygarlığınıza (oyunun nasıl oynandığına bağlı olarak tapanlar veya kurbanlar) rehberlik ederken bir gezegeni yönettiğiniz bir tanrı oyunu. Hikaye, hiçbir yerde yaşam veya ışık olmayan karanlık bir ekranla başlıyor. Yaratıcı olarak siz, anlatıcının sesini duyuyorsunuz. Tek bir dokunuşla tüm evrenin yaratılışını gözlemliyorsunuz. Evrenin canlanmasını izlemek büyüleyici ve güzel bir eylem, adeta bir Big Bang.
Evrim kulesi, The Universim içerisinde yerleştirdiğiniz ilk binadır ve medeniyetinizin arkasındaki itici güçtür. Kule, düzenli aralıklarla araştırmak için yeni öğeler seçmenizi sağlar. Araştırmanın tamamlanması birkaç dakika sürer ve düşük seviyeli yükseltmeleri kendiniz sıraya koyabilir veya otomatik düğmeye basabilirsiniz ve sonunda hepsini araştırmanız garanti edilir. Evrim kulesini yerleştirdikten sonra, kontrol edebileceğiniz ve yönlendirebileceğiniz akıllı yaşamlar ortaya çıkmaya başlar. Başlangıçta sadece iki Nuggets var: Adahy ve Elu.
Adahy ve Elu, sizin bu gezegendeki Adem ve Havva’nız ve sizin yardımınız olmadan çok az şey yapabilirler. Genel adı ile Nuggets ilginç bir gruptur; ne aşırı akıllı, ne de tamamen aptaldırlar. Nuggets; yetişkinliğe ulaşır, ilişkiler kurar, çocuk sahibi olur, işe gider ve sonunda ölür. Dahası, her Nugget’ın kendi istatistikleri vardır ve bazı Nugget’lar özel istatistiklerle kutsanmıştır. Bu istatistikler Nugget’ın ne tür bir işçi olduğunu ve hayatta kalmak için ne tür bir bakıma ihtiyaç duyduğunu tanımlar. Yani, herkes aynı değildir bu oyunda.
The Universim, sizlere yaratıcı güçleri veriyor
Bazı Nugget’lar daha hızlı hareket etmelerini sağlayan bir özelliğe sahiptir; bazıları tembel olabilir, bazıları çok fazla yer, bazıları ise hiç yemez. Yerleşim yerinizdeki her Nugget’ı mikro düzeyde yönetebilir, en uygun Nugget’a en uygun görevleri atayabilirsiniz. Alternatif olarak, onlara istediğiniz işleri verebilirsiniz ama özellikleri uygun değilse, onlardan yüksek bir performans beklemenin de pek bir anlamı yoktur ne yazık ki.
Bir tanrı olarak, yönetmeniz gereken çok şey var ve yaratıcınızın güçlerini ve puanlarını akıllıca kullanmalısınız. Nugget’larınızın neye ihtiyacı olduğuna bağlı olarak size görevler verilir. Bazı görevler arasında kayıp bir bebek Nugget’ı bulmak veya yaratıcı güçlerinizle bir Nugget’ı cezalandırmayı içeren daha kötü bir görev yer alıyor. Bunlar oyunun ilk anlarında güçlerinizi öğretmek için size sunuluyor zaten. Sonrasını keşfetmek sizin elinizde.
Yerleşiminiz çağlar boyunca ilerler ve siz araştırmayı tamamladıkça Nuggets farklı binalar inşa eder. Daha fazla nugget elde etmek için yaratıcı güçlerinizi kullanarak Nugget’ların aşık olmasını sağlayabilirsiniz. Yeni bir eve ihtiyaç duyulduğunda, Nugget’lar otomatik olarak onu inşa etmeye başlayacaktır. Araştırmanız ilerledikçe, yeni malzemelere ve malzemeleri bulmak için yeni yollara ihtiyaç duymaya devam edersiniz. Oyun deneyiminiz bu şekilde ilerler.
Su çeşmeleri ve mühendislik binaları gibi bazı binaları istediğiniz yere yerleştirebilirsiniz. Ancak, diğer binalar Nugget’lar tarafından yerleştirilir ve nereye inşa edecekleri konusunda herhangi bir söz hakkınız yoktur. The Universim ayrıca mevsimlerin değişimini de çok iyi gösteriyor. Zaman ilerledikçe, standart dört mevsim karşımıza çıkıyor. Kışın göller donar, balıkçılığınız kapanır, su kaynağınız donar ve çiftlikler kapanır. Bu yüzden kışa hazırlanmak ayrı bir olaydır.
Geleceğin nasıl olacağını geçmişte belirliyorsunuz
The Universim içerisinde yağmur fırtınaları, hortumlar ve yangın gibi doğal hava unsurlarıyla da mücadele etmeniz gerekiyor. Yağmur çok kötü değil ama bir kasırga veya yangın fırtınası yerleşiminizi tamamen mahvedebilir. Yerleşim yerimi vuran ilk yangın fırtınası mühendislik binamı yerle bir etti ve diğer binalarımın çoğuna zarar verdi. Bununla ilgili sorunum, mühendislerin tüm hasarlı binaları onaran kişiler olmasıydı. Ne yazık ki, yıkılan mühendislik binamı yeniden inşa etmeyi başardığımda, diğer binalarımın çoğu bakımsızlık nedeniyle çökmüştü.
Çok fazla ağaç keserek küresel ısınmayı etkileyebilirsiniz. Gölden çok fazla balık veya su çekerek balık nüfusunu azaltmak da mümkün. Çağlar boyunca ilerledikçe, geçmişinizin etkilerinin gelecekte iyi ya da kötü bir şekilde ortaya çıktığını göreceksiniz. Ayrıca, uzaydan gelen ziyaretçilerden de memnun olmalısınız; uzay gemileri tepenizde uçuyor ve zaman zaman aşağı inip, talihsiz Nuggets’ları vuruyor. Ayrıca yerden çıkan dev dikenli sarmaşıkların Nuggets’ları sardığı da oldu; evren oldukça tehlikeli bir yer gibi görünüyor.
The Universim aslında yavaş ilerliyor ve başlaması biraz zaman alıyor olsa da öğretici kısım size temel bilgileri öğretmek açısından oldukça faydalı. Bununla birlikte, öğreticinin oyuncunun sahip olduğu yaratıcı güçler ve bunları nasıl kullanacağı konusunda ayrıntı eksikliği olduğunu düşünüyorum. Örneğin, oyunu ilk oynayışımda yangın başladığında, gücü kullanmak için yeterli yaratıcı puanım yoktu. Kendimi en azından bu güç kullanımı konusunda kaybolmuş hissettim. Bana yeterince bilgi verilmemiş gibi duruyordu.
Bunun da ötesinde, gerçek yaratıcı güçlerini kullanma şekliniz daha sezgisel olabilir. Eğer bir yaratıcı güç kullanmak istiyorsanız, bunu yapmanın iki yolu vardır. İlk olarak, sol alt köşedeki uygun tanrı gücünü seçmek için Tab düğmesine basmanız veya tekerlekten tanrı gücünü seçmek için farenin orta düğmesine basıp çevirmeniz gerekir. Bundan sonra, söz konusu gücü kullanmak için Nugget’a tıklarken CTRL tuşunu basılı tutmanız gerekir. Bu kesinlikle bir yaratıcı gücü kullanmanın en doğal yolu değil ve ne yazık ki fazla hantal hissettiriyor.
The Universim ile uzayın kilidini açıyoruz
The Universim oyununun aslında inanılmaz bir mizahı da var; anlatıcı bazen alaycı, iğneleyici veya sadece aptalca konuşabiliyor. Ayrıca oyunun görünüşünü ve çağlar boyunca ilerledikçe her şeyin nasıl değiştiğini de seviyorum. Yağmur yağdığında ekran sanki yağmur damlaları akıyormuş gibi görünüyor. Görmesi güzel bir efekt ve oyun, görsel açıdan sürekli gelişiyor gibi duruyor.
The Universim oyununun yeni gelen 1.0 sürümlü güncellemesi ise araştırma ağacında açılacak daha fazla teknoloji, keşfedilecek yeni gezegenler ve çok daha fazlasıyla oyun sonu içeriğini hayata geçiriyor. Nuggets’larınızı uzay çağına fırlatabilirsiniz, tabii onları oraya ulaşacak kadar uzun süre hayatta tutabilirseniz. Uzay keşfi bambaşka bir his veriyor bence.
Tüm bunların haricinde, araştırma ağacında daha fazla teknolojinin kilidini açarak evrendeki erişiminizi genişletebilirsiniz. Son olarak, uzay haritasının kilidini açabilir, istediğiniz sayıda buz veya lav gezegenini kolonileştirebilir ve evreninizi genişletebilirsiniz. The Universim, uzay haritasının da açılması ise sizi bir gezegenin değil, evrenin tanrısı yapıyor adeta.
The Universim, bazı yönlerden bana kesinlikle Populous oyununu hatırlatıyor. Açık olan bir şey var ki geliştiriciler, oyuna kalplerini ve ruhlarını koymuşlar. Her şey mükemmel olmasa da bu video oyununu oynamaktan keyif aldım. Dahası, prosedürel olarak oluşturulan dünyalarla, bu yapıttaki iki deneyiminiz de aynı olmayacak, bu yüzden çok sayıda tekrar oynanabilirlik var.