Koloni ya da üs kurma odaklı oyunları kendi düzenimle yönetebildiğimde çok seviyorum. Factorio ve Oxygen Not Included benim için baş tacı. Rise of Industry 2 isminin söylediği gibi bir devam oyunu. İlk oyunu oynamamıştım, bu yüzden merakla daldım ve bulduğum şeyin bana göre olmadığını fark ettim, geçmişte oyunun PC sürümü oynadığım zaman da aynı şeyi düşünmüştüm; pek bir şey değişmemiş. Yine de oyun sizin için olabilir; son derece ayrıntılı ve özenli yapılmış.

Bu arada oyunun konsol sürümü yeni çıktı; incelemeyi ağırlıklı olarak PlayStation 5 Pro üzerinde oynayarak yaptım. Karar size kalsın, detaylara inelim ve birlikte tartalım bu deneyimi. Rise of Industry 2 içerisinde öne çıkan bir hikâye yok ve bu gayet anlaşılır, oyunun odağı zaten bu değil. Yine de oyunun genel bir çerçevesi mevcut tabii ki.

Rise of Industry 2, doksanların sonlarına konumlanmış bir iş insanını canlandırıyor, yeni topraklarda yeni girişimlere adım atıyorsunuz. Menü ve eğitim ekranlarında karşılaştığım karakterler sempatik, hedefe giden yolu açıklarken o dönem atmosferine güzel oturuyor. Her bölgenin kendine ait kasabaları ve üretim hedefleri olması hoşuma gitti. Konsolda tüm bunları görmek kolaydı.

Ben bu hedefleri tam anlamıyla yerine getirmekte zorlandım, yine de geliştiricilerin bu yerlerin içinde kendi küçük hikâyelerinizi keşfetmenizi istediğini hissettirdi. Hikâye tarafında söyleyeceklerim bu kadar. Bu tür oyunlarda anlatıyı çoğu zaman biz kurarız. Prison Architect oyununu da hikâyesi için oynamıyorum. Fabrikalar kurup, ticaret yaparken kendi öykümü yazıyormuşum gibi hissettim.

Oyun tamamen bana hitap etmese de bu yönünü sevdim ve çoğu oyuncunun da tekrar oynanabilirliği yüksek bulacağını düşünüyorum. Oynanış ise niş bir damara yaslanıyor. Deneyimin neredeyse her ayrıntısını mikro yönetebildiğiniz kusursuza yakın bir örnek ama zaman zaman fazla ağır gelebiliyor. Aynı anda çok fazla değişkenle uğraştığım için arada kafam karıştı.

Fabrika üretimi ile yönetimin gerçekçi yanlarına yoğunlaşıyor, bu da harika ama herkesin aradığı şey değil. İthalat ve ihracat akışını, personeli, enerji dengesini tek tek kurcalamayı seviyorsanız alın, tam size göre. Ben kimi anlarda daha hafif dokunuşlar ve yaşam kalitesini artıran eklemeler istedim. Bir fabrikanın ne kadar emek istediğini küçümsemişim.

Önce fabrikanın amacı belli olmalı, demir mi kömür mü petrol mü. Ardından depolama, elektrik ve su, yükleme iskeleleri, ortak ihtiyaçlar derken daha bir sürü etkeni hesaba katıyorsunuz. Tüm bunlardan önce erişim yollarını çiziyor, ticaret güzergâhlarını planlıyor, sözleşmeleri güvenceye alıyorsunuz. Yazarken bile yoruldum. Yine de altını çizeyim, sistem çalışıyor.

Sadece benim zevkime göre biraz fazla yoğun. Mekaniğin inceliklerine alışınca ilerlememi çok da baltalamadı, fakat farklı üreticileri birbirine bağlamak yer yer kafa karıştırdı. Kısacası her şey mevcut ve işliyor, sadece çok fazla. Sözleşme bağlamak da oyunun bel kemiği. Hem eğlenceli hem de beklediğimden derin. Erişemediğim hammaddeleri dışarıdan almak için sözleşmelere ihtiyaç duydum, fazla üretimi satıp büyümeyi finanse ettim.

Hedef koyması ve üretime hafif bir baskı eklemesiyle geçirdiğim zamanın en parlak anları buradaydı. Şu tarihe kadar şu üründen şu kadar üret gibi talepler oyuna güzel bir tempo katıyor. Bu kadar ayrıntılı işlendiğini başka yerde pek görmemiştim ve uygulaması gayet iyi. Rise of Industry 2 oyununun yumuşak ve renkli görselliği de keyif verdi. Müthiş değil ama ekranda aynı anda bu kadar çok şey olup biterken dengeli kalması anlaşılır.

Konsolda kusursuz duruyor. PC üzerinde de düşük ayarlarda da gayet derli toplu görünüyor, taşınabilir cihazlarda ise yüksek ayarlar zorluyor. Tesisler birbirinden kolay ayırt ediliyor, bölge içindeki binalar net. Menüler düzenli ve okunaklı, sık sık içlerinde gezdiğiniz düşünülünce bu ciddi bir artı. Konsol sürümü yeni olduğu için oyunu PlayStation 5 Pro üzerinde denedim, bu platformda görüntü ve akış sürekli tutarlıydı. Oyunda hava durumu ve trafik sistemi de var.

Donanımı zayıf bir cihazda bu ikisini çok hissedemedim, neyse ki deneyimimi baltalamadı. Görsel seçeneklerin esnekliği her tür donanıma uyum sağlıyor. PlayStation 5 Pro konsolunda oynarken bu iki sistemin akıcı çalıştığını da ayrıca not ettim. Ses tasarımı da yerinde. Teknik bir soruna rastlamadım. Aklı başında, dikkat dağıtmayan bir çerçeve sunuyor. Türün alışıldık yerleştirme ve üretim efektleri dünyayı toparlıyor. Çarpıcı değil ama görevini yapıyor.

Bu oyunu sevdim, elinin ayarı bu tür simülasyonlara uygun olanlar için yeniden oynanabilirliği yüksek. Ben o profil değilim. Yine de bu, oyunun güçlü olmadığı anlamına gelmiyor. Kişisel tercih meselesi. Sık sık geri dönmeyi planlamıyorum ama gönül rahatlığıyla önerebilirim. Otomasyon ve optimizasyonun derin mekaniklerinden hoşlanıyorsanız biçilmiş kaftan. Daha akıcı ve rahat bir deneyim arıyorsanız belki pas geçmek daha doğru.

Etiketler: