Son on yılın en iyi korku oyunu deneyimlerinden ikisini hazırladıktan sonra türleri tamamen değiştirmenin ve yeni bir oyun türüne odaklanmanın ne gerektirdiğini hayal bile edemiyorum. Red Candle Games ise tam olarak bunu yaptı; Detention oyununun üzücü salonlarından ve kötü şöhretli Devotion yapıtından yola çıkarak, Nine Sols isimli yeni video oyunlarında Souls benzeri unsurlarla harmanlanmış, çivi gibi sert bir Metroidvania türü deneyim yarattı. Sonuç ise şaşırtıcı.

Nine Sols içerisindeki kahramanımız, acımasız bir savaşçı olan Yi ve kendisi, eski akıl hocasının ellerinde ölüme terk edildikten sonra, oyunun son saatlerine kadar sıkıca sakladığı nedenlerden dolayı tüm eski yoldaşlarını katletmek için bir maceraya atılır. Kill Bill tarzı kişisel bir intikam hikâyesi anlatan bu oyun, kan kadar gizem de içeriyor ve bölüm sonu canavarı savaşında eski bir müttefikle her karşılaşma bulmacanın bir parçasını daha yerine koyuyor.

Karakterimizin neden eski müttefiklerine sırt çevirdiğini ve bunun için neredeyse kendi öğretmeni tarafından öldürüldüğünü anlayama çalışmak harika bir ana gizem. Nine Sols, çevreleyen dünyası ve karakterleriyle şaşırtıcı bir şekilde bilim kurguya eğiliyor. Red Candles Games, bu oyunu siberpunk ve Taoizm isimlerinin bir birleşimi olan ve Çin tarafına özgü ruhani ölümsüzlüğe dair bir felsefe ve dini inanç olan Taopunk, hatta onun başlangıcı olarak tanımlıyor.

Oyunun ilk birkaç saatinde anlamanız gereken çok fazla dünya bilgisi var ve post hümanizm unsurlarıyla karıştırıldığında, zaman zaman neredeyse anlaşılmaz hale gelme tehdidinde bulunuyor. Yine de Nine Sols, geniş ve zorba dünyasının ana intikam hikayesini beslediğinden emin oluyor. Korkunç hikaye anları bu geliştirici ekibin en iyi yaptığı şey; Detention oyununun son sürprizi ya da Devotion oyununda gizemi çözülen aile gibi ve bu tür anlar, tür değişiminde kaybolmamış.

Nine Sols

Nine Sols oyununun açılış dakikalarında bir çocuğun kafasının kesilmesine saniyeler kala post hümanizmi, bir insanın aklını ve benlik duygusunu nasıl tamamen kaybedebileceğini keşfetme yolunda emin adımlarla ilerliyor. Oyun, korku hikayesi anlatımının geleneksel yapısından, aksiyon dolu Souls benzeri bir Metroidvania türüne şaşırtıcı derecede zarif bir geçiş gösteriyor. Yine de oyunda garip bir şekilde çok sayıda utandırıcı şişman şakası var…

Bir karakterin ekran süresi çoğunlukla kiloları yüzünden başkaları için bir kum torbası olmaya yönelik ve bunun 2024 senesinde çıkan bir oyunda neden önemli bir karakter özelliği olduğunu anlayamıyorum. Ne karakterin kendisini, ne de Yi de dahil olmak üzere onlarla alay eden kişileri özellikle unutulmaz kılıyor – sadece herkesi biraz pislik gibi gösteriyor. Nine Sols, o kadar fütüristtik ve ileri görüşlü ki şakaların olgunlaşmamışlığı acı verici derecede garip ve itici.

Nine Sols oyununun hikaye anlatımı, oynanışı gibi genel olarak muhteşem. Karakterimiz, iki boyutlu ortamlarda ve platformlarda düşmanların üzerinden ve etrafından ustalıkla süzülerek onları bir dizi saldırı ve savuşturmayla hırpalıyor. Tüm savaş sistemi, belki de şimdiye kadar iki boyutlu bir alanda oynadığım en iyi sistemlerden biri. Geliştirici ekip, türün son on yılda ortaya koyduğu her şeyi incelemiş ve hepsini kendi kimliğini korumayı başaran heyecan verici bir sistemde birleştirmiş gibi.

Örneğin, oyundaki Sekiro: Shadows Die Twice esintilerini ele alalım. Nine Sols, uzun zamandır Red Candles Games tarafından o oyundan esinlenmiş olarak lanse ediliyordu ve ben de bu esinlenmenin zorluk seviyesinde başlayıp, biteceğini düşünmüştüm. Aslında geliştirici ekip, belirli kırmızı saldırılara karşı koymak için zıplayarak savuşturma yeteneğini doğrudan FromSoftware ekibinin o oyunundan almış ve kendi oyunlarında da ustaca uygulamış eğer bana soracak olursanız.

Nine Sols

Kırmızı bir saldırıyla parlayan bir düşman gördüğünüzde zıplamalısınız ve düşmanın üzerindeyken, tam saldırısı yere inerken savuşturma düğmesine basmalısınız. Aynı havadan savuşturma Sekiro: Shadows Die Twice içerisinde tam olarak bu şekilde çalışıyordu ve başka bir oyundan alınıp, Nine Sols içerisine zahmetsizce yerleştirildiğini görmek harika. Sistem, FromSoftware ekibinin çalışmasını aktif olarak kopya ediyormuş gibi hissetmeden o oyunun savaş sistemine bir övgü olacak kadar mükemmel çalışıyor. Bu tek yetenek dışında; oklardan, bombalardan, pençelerden, dişlerden ve kılıçlardan kaçacak ve atılacaksınız… Oyunun dövüşü hızlı, akıcı ve temiz hissettiriyor.

Nine Sols oyununun doğrudan size yönelen çok sayıda saldırı ile mermi cehennemi eğilimleri kullandığı zamanlar var ama geliştirici ekip, size çalışmanız gereken tüm araçları öğretmek için o kadar iyi bir iş çıkarır ki asla aşırı güçlü ve çaresiz hissetmezsiniz. Zaman zaman biraz sinir bozucu olan bir şey varsa, o da bölüm sonu canavarı savaşlarıdır. Karakterimizin eski müttefiklerine karşı yapılan hikaye odaklı dövüşlerde sıklıkla nispeten karakterimizden çok daha uzun ve büyük düşmanlar yer alıyor ve patlamalar gibi bazı saldırılar ekran boyunca dışarı doğru dalgalanıyor. Bu çok güzel ama uçan öfke yumrukları arasında geçici de olsa karakteri gözden kaçırmak mümkün.

Böylesine hızlı bir dövüş sisteminde ve aşırı zorluk seviyelerinde, bu bir saniyelik atlama bile Yi için felaket anlamına gelebilir. Nine Sols oyununun yön duygusu da benzer şekilde zaman zaman sinir bozucu olabiliyor. Metroidvania temelli haritası oyunun başlangıcında oldukça açık uçlu. Örneğin, belirli bir yeteneğiniz olmadığı için anında girişinizin engellendiği çok fazla alan yok ama oyun, bir bölüm sonu canavarı dövüşü bittikten sonra genel hikayeye devam etmek için karakteri doğru yöne işaret etme konusunda oldukça kötü bir iş çıkarıyor. Oyunun direktiflerden bir sonraki adımda nereye gideceğinize dair çok az fikir edinerek çoğu zaman ana dünyaya geri dönüyorsunuz.

Bu büyük bir utanç; fabrikalar ve sıcaktan kavrulan demir ocakları arasında Nine Sols oyununun arka plan estetiği ve seviye tasarımı olağanüstü ama karakterin saatler boyunca bir sonraki adımı aramak için bölgeler arasında çaresizce koşması pek iyi hissettirmiyor. Yine de oyun, geliştiricilerin beş yıl aradan sonra muazzam bir dönüşüne işaret ediyor. Oyundaki savaş heyecan vericiyken, intikam ve pişmanlığın kapsayıcı hikayesi oyunu neredeyse 20 saat boyunca ileriye götürüyor. Hikayenin sizi yemyeşil ortamlarda daha fazla odaklanarak ilerletmemesi utanç verici ve utandırıcı şişman şakaları da benzer şekilde rahatsız edici. Yine de oyun, türün ilgi çekici yapıtlarından biri.

Nine Sols
Olumlu
Savaş anları inanılmaz heyecan verici ve tatmin edici anlara sahip.
Anlatılan hikaye gayet ilgi çekici ve oyun boyunca bu yapısını kaybetmiyor.
İnanılmaz zorlu bir deneyim ama hiçbir zaman haksız yere zorluk hissettirmiyor.
Açık bir şekilde Sekiro: Shadows Die Twice oyunundan ilham alıp, bunu en iyi ve en yaratıcı şekilde kullanıyor.
Sanat yönetimi, görsel kalite, sesler ve müzikler adeta bir şaheser seviyesinde.
Olumsuz
Harita tasarımı ve keşif hissi, oyunun genelindeki kaliteyi pek karşılamıyor.
9

Etiketler: