Çok uzun bir süre boyunca bilgisayarlarda ve konsollarda modern bir eğlence parkı oluşturma ve yönetme simülasyonu oyunu bulmak oldukça zordu. Bahsettiğim bu oyun türünün zirve dönemleri, seneler ve seneler önce yaşanmıştı. Tabii, Planet Coaster ve ondan sonra piyasaya sürülen bazı birkaç bağımsız video oyunları bu durumu değiştirdi; eğlence parkı oluşturma ve yönetme simülasyonları bir kere daha gündeme oturdu. Şimdi de bir başka geliştirici ekip, kendi fikirleri ile aynı oyun türünde bir deneyim oluşturuyor. Bu deneyimin adı Indoorlands ve kendisi Steam üzerinden erken erişim sürecine daha yeni girdi.
Daha önce de söylemiş olduğum gibi Indoorlands oyununda kendi eğlence parkınızı oluşturuyorsunuz. Bu noktada, her şeyin kontrolü sizin elinize veriliyor. Yani, parkınızda bulunacak olan eğlence araçlarını siz seçiyorsunuz, onları siz özelleştiriyorsunuz ve ziyaretçilerin parkınızda daha uzun bir süre boyunca vakit geçirebilmesi için elinizden geleni yapmaya çalışıyorsunuz. Sonuçta bir hayır kurumu işletmiyorsunuz; ziyaretçilerin tüm parasını sizin parkınıza boşaltması gerekiyor ki sizler daha zengin olabilin, daha kaliteli parklar oluşturabilin. Ayrıca, oyunun içerisinde 1’den fazla temanın bulunduğunu da belirtmek isterim.
Indoorlands oyununda sadece eğlence araçları değil, restoranlar ve diğer mağazaları da kurup, yönetmeniz gerekiyor. Malum, insanlar sizin parkınızda zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorken yemek de yemeli, hediyelik eşyalar da satın almalı. İnsanlar, bu tip mağazalarda vakit geçirirken, bir diğer yandan da siz, her eğlence aleti ile tek tek ilgilenebiliyorsunuz ve onları detaylı bir şekilde boyayabiliyorsunuz bile. Bu sayede tamamen kendinize ait bir park oluşturmuşsunuz hissi veriliyor. Tabii, ben böyle anlattığım zaman oyun oldukça detaylı geliyor kulağa ama sunulan deneyim, kesinlikle Planet Coaster kadar derin ve detaylı değil.
Planet Coaster, kesinlikle yüksek kaliteli bir park oluşturma oyunu. Açıkçası, kendisini henüz deneyimlemediyseniz, kesinlikle öneriyoruz ama daha rahat bir deneyim arayan oyuncular, aradıklarını o oyunda pek bulamayabilir. Indoorlands, belki henüz erken erişim sürecinde olduğu için, belki de en baştan beri bu mantıkla tasarlandığı içindir, bilemiyorum ama Planet Coaster ve benzeri oyunlara kıyasla çok daha rahat bir deneyim sunuyor. Yani, bu oyuna girdiğiniz zaman sürekli birbirinden farklı dertlerle uğraşmıyorsunuz, rahatlıyorsunuz işte. Bu da aslında eğlence parkı oluşturma oyunlarına farklı bir açıdan yaklaşmanızı sağlıyor.
Indoorlands, rakiplerine karşı nasıl ayakta kalıyor?
Indoorlands oyunu aracılığı ile kendi eğlence parkınızı kurduğunuz zaman, binlerce ziyaretçi tarafından ziyaret edilebiliyorsunuz. Parkınız, insan kaynıyorken gerçekten canlı hissettirebiliyor. Ayrıca, bu ziyaretçiler size geri bildirim de verebiliyor. Tabii ki siz, her geri bildirimi değerlendirmek zorunda değilsiniz; isterseniz burnunuzun dikine de gidebilirsiniz. Oyunda aynı zamanda sürekli olarak kendinizi ve parkınızı geliştirebileceğiniz bir araştırma ağacı bulunuyor. Bu ağacın içerisinde şu anda 100 adet civarı kilidi açılabilir öge var. Buralarda yeni eğlence araçları ve çok daha fazlası bulunuyor.
Belli bir düzende, araştırma ağacı üzerinden yeni şeylerin kilidini açabiliyorsunuz ve bu da aslında Indoorlands oyununa gayet güzel bir ilerleme hissi veriyor. Yani, oyunda tam yapacak bir şeyiniz kalmadı derken, yeni bir teknolojinin kilidini açabilirsiniz ve eğlence parkınızı bir kere daha canlandırabilirsiniz. Buna karşılık, oyunda meydan okuma veya görev temelli hiçbir içerik henüz bulunmuyor. Sadece kum havuzu tarzında sunulan bir içeriği oynayabiliyorsunuz. Bu içerikte de herhangi bir öğretici mekanik bulunmuyor. Bu yüzden her şeyi kendinizin keşfetmesi gerekiyor. Bu benim için bir problem değil ama rahatsız olacak bolca oyuncu mutlaka vardır.
Yalnız, oyunun tek olumsuz yanı, ne yazık ki bu da değil. Indoorlands, oldukça kritik denge sorunlarını içerisinde bulunduruyor gibi hissettiriyor. Mesela, daha önce bahsetmiş olduğum araştırma ağacı, en başlarda çok yavaş ilerliyor ve bir noktadan sonra ciddi anlamda hızlanıyor. Sistem yavaşken, sıkıcı olmaya başlıyor ama hızlıyken de artık başa çıkılmaz bir hal alıyor. Ayrıca, eğlence parkınızın mağaza ve restoran ihtiyacı da hiçbir zaman bitmiyor; hatta insanlar çoğu zaman eğlence aletleri yerine mağaza arar hale geliyor. Bu da oyunu eğlence parkı oluşturma simülasyonu yerine AVM simülasyonu haline getiriyor benim gözümde.
Indoorlands, erken erişim sürecinde olduğu için bu tip derin problemler mutlaka olacaktır. Hatta henüz benim keşfetmediğim veya farkına varmadığım bazı başka derin problemler bile olabilir. Oyun daha geçen hafta çıktı ve ilk erken erişim sürümündeki bir oyundan da daha fazlasını beklemek doğru olmaz. Zaten, erken erişim seviyesindeki bir video oyununu satın alıyorsanız, bu tip problemlerle karşılaşmayı da göz önünde bulundurmanız gerektiğini düşünüyorum. Yine de umuyorum ki geliştirici ekip, özellikle de denge problemlerini en kısa zamanda çözebilir. Bu problemler çözülürse, sıradaki en büyük problem içerik olarak kalacak.
Peki, bu oyun kendisini güzelce sunabiliyor mu?
Ön inceleme yazımı sonlandırmadan önce Indoorlands oyununun sunumuna da parmak basmak istiyorum. Bu noktada da öncelikle görselliğe değineceğim. Açık konuşayım, bu video oyunu ne yazık ki uzaktan bakınca biraz çirkin görünebiliyor. Uzaktan bakmaktan kastım ise gerçek anlamda; yani oyunun içindeki kamerayı uzaklaştırdığınız zaman, oyun gerçekten kötü görünebiliyor ama eğlence aletlerine filan yakınlaştıkça, her şey detay kazanıyor ve gerçekten göze hitap edebilen bir deneyim sunuluyor. Oyunun bol renkli yapısı, göz yormayan sanat tasarımı ve kolayca içerisinde hareket edebildiğiniz kullanıcı arayüzü de cabası.
Indoorlands, Planet Coaster kadar yüksek kaliteli bir görselliğe sahip değil. Ayrıca, oyun her ne kadar erken erişim sürecinde olsa da içerisinde çok fazla hata ve optimizasyon sorunu da bulundurmuyor. Yani, performans tarafında da pek bir sıkıntı yok. Sistem gereksinimlerinde de zaten 4 GB gibi bir RAM ve Shader Model 3.0 destekleyen ekran kartı aranıyor. Yani, ortalama seviyede bir oyuncu bilgisayarına sahipseniz, bu oyunu rahat rahat çalıştırabilirsiniz. Yalnız, görselliğin ve performansın yanında sesler ve müzikler beni ne yazık ki hayal kırıklığına uğratıyor. Kendileri, hiçbir şekilde öne çıkmıyor ve kaliteli de hissettirmiyor.
Indoorlands, geleceğe de parlak bir şekilde bakıyor. Eğer bu tip video oyunlarını birer yatırım olarak görüyorsanız, bu oyun için birbirinden heyecan verici özelliklerin planlandığını söyleyebilirim. Kendi eğlence aletlerinizi sıfırdan oluşturabilme, topluluk tarafından mod desteği, lunapark trenleri ve çok daha fazlası planlanıyor. Ben, ön inceleme yazımdaki fikirlerimi belirtirken, tabii ki geleceği göz önünde bulundurmadım. Sonuçta, erken erişim oyunlarının geleceği her zaman kesin olmuyor ama, bu oyun eğer gerekli başarıyı yakalarsa, Planet Coaster ve Parkitect gibi video oyunları için çok güzel bir alternatif olabilecek gibi duruyor.
Yani, eğlence parkı oluşturma ve yönetme oyunlarını seviyorsanız, bu türe ait tüm oyunları oynadığınızı düşünüp, daha fazlasını arıyorsanız, Indoorlands yapıtına kesinlikle bir şans verebilirsiniz. Henüz erken erişim döneminin ilk haftalarını yaşayan bu oyun, içerisinde bazı kritik problemler bulunduruyor ama bunlar da erken erişim sürecinde olabilecek şeyler. Ayrıca oyunun Steam üzerindeki fiyatı sadece 23 TL. Açıkçası, böyle bir video oyunu deneyimi için de bence 23 TL gayet değer. Parkitect ve Planet Coaster oyunlarından bıktıysanız, sıradaki deneyiminiz bu oyun olabilir. Yalnız, o oyunları henüz oynamadıysanız, bence onlara yönelin ve bu oyuna biraz daha zaman verin.
