Rahat oyunlar, çiftlik simülasyonları, ritim oyunları, hikaye temelli maceralar ve daha fazla benzer türdeki yapıtların arasında, aslında şiddet içermeyen oyunların altın çağındayız. Ateş etmeye ve yumruk atmaya ara vermek ve bunun yerine biraz rahatlamak istiyorsanız, sayısız seçeneğiniz var. Bugün incelemesini yaptığım Endless Ocean Luminous da hiçbir tehlike veya şiddetten bahsetmeden, okyanusu özgürce keşfetmenize izin veren bir oyun.

Endless Ocean Luminous, bazen oyun eğlencesi ve eğitici eğlence arasındaki çizgiyi ilgi çekici olabilecek şekillerde aşıyor ama acı verici derecede yavaş ilerleme ve gerçekçilik eksikliği onu güçsüz hissettiriyor. Bilim insanları, okyanusun sadece %5’inin keşfedildiğini söylüyor ve okyanusun keşfedilmemiş doğası, inanılmaz derecede fazla olasılık ve macera çağrıştırıyor. Pratikte ise bu oyunda yapılacak pek bir şey yok ve oyunun en büyük sıkıntısı da bu.

Görünüşte rastgele oluşturulmuş bir haritayı keşfettiğiniz Solo Dive, Nintendo Switch Online hizmetini her zamanki eksiklikleriyle birlikte kullanarak çevrimiçi bir şekilde aynı haritayı keşfeden arkadaşlarınızla birlikte Shared Dive ve size küçük bir diyalog eşliğinde hedeflerden oluşan kısa görevler veren Story Mode içeriklerine katılabilirsiniz bu oyunda. Bu seçenek azlığı ile birlikte, sistemine olan yaklaşım, çeşitlilik eksikliğini daha da artırıyor.

İlk bir avuç hikaye görevinden sonra geri kalan görevler, Shared veya Solo dalışlarda okyanus yaratıklarını taramanın arkasında kilitleniyor. Tarama yapmak için L düğmesini sayaç dolana kadar deniz canlılarının olduğu yöne doğru tutmanız yeterli; bu sayede taradığınız canlılara detaylı bir şekilde bakabiliyorsunuz ama ilerleme kapıları o kadar saçma bir şekilde yüksek ayarlanmış ki yenilik çabuk kayboluyor. Kısa vadede oyun sıkıcı bir hal alıyor.

Endless Ocean Luminous incelemesi

En erken kapılardan biri 500 taramaya ayarlanmış ve bu aslında çok kötü hissettirmiyor ama bir sonraki kapı 1.000 idi. Yani, 500 tarama daha yapmak gerekiyor. Bu bana ters geldi. Ondan sonraki kapı da 2.000. Yani, 1.000 taramaya daha ihtiyaç var. Bu, benim oyuna olan ilgimi öldürdü, sinir yaptı açıkçası. Balık taramak için rastgele ayarlanmış bir haritada neredeyse bir saat dolaştıktan sonra haritadan çıkıp, bir sonraki hikaye hedefim için yalnızca 200 pip daha kazandığımı görmenin ne kadar sinir bozucu olduğunu anlatmak zor.

İşin daha da ilginç olan kısmı, yaratık günlüğüne bakılırsa, oyunda toplam 600’den az deniz canlısı türü var. Oyun ortasındaki bir hikaye görevini görmek için neden 2000 kez tarama yapmam gerek? Zaten anlatacak pek bir hikaye de yok. Yapay zekalı bir arkadaşın eşlik ettiği yeni bir dalgıçsınız, parlayan balık fenomenlerini keşfediyorsunuz ve bazen Daniel adında atılgan ama aslında korkak olan bir dalgıç arkadaşınız size eşlik ediyor. Hikaye görevleri kısa ve büyük ölçüde olaysız. Bazen o kadar çabuk bitiyorlar ki gerçekten şaşırdım.

Hikaye anları ayrıca öğretici bölüm gibi hissettiriyor. En azından sadece bir görev gerçek bir dalış oyunu olmadan sadece bir ara sahneden ibaret. Arada sırada hikaye modu, devasa veya fantastik bir balık türü gibi beklenmedik ve eğlenceli bir şey sunuyor ama bu anlar çok nadir yaşanıyor. Dalışlar boyunca rastgele dağılmış eserleri keşfederek ve başarı hedeflerini yerine getirerek doldurduğunuz 99 yuvalı eski bir kalıntıyı içeren bir meta hikaye var ama bu, gerçek bir hikayeden ziyade basit bir kontrol listesi gibi hissettiriyor, sanki sadece sizi meşgul tutmak için tasarlanmış.

Tarama gereksinimleri çok fazla olduğu için küçük rahatsızlıklar daha büyük hissettiriyor. Yeni bir balık kaydetmeye çalışırken daha önce taradığınız bir balığı tekrar görmek çok kolay. Balıkları her taradığınızda, bir anlığına yakınlaştırıyor ve sizi ayrıntılı görünümden çıkmak için B tuşuna basmaya zorluyor. Aynı anda birden fazla türü tararsanız, bunlar bir listede gruplandırılıyor ama yeni türler listede önceliklendirilmiyor. Bu nedenle de “keşfedildi” olarak işaretlemek için “???” işaretli olanları bulmak için aşağı kaydırmanız gerekiyor. Bunu yapmazsanız, balıklar keşfedilmiyor.

Endless Ocean Luminous

Endless Ocean Luminous içerisinde eğer aynı balıktan oluşan büyük bir sürüyü tararsanız, hepsi ayrı ayrı listeleniyor. Solo Dive içerisinde siz keşfettikçe harita yavaş yavaş bölümler halinde çiziliyor ama küçük kareleri doldurduğumdan emin olmak için gözümü haritadan ayıramıyorum, yanımdan geçen bir balığı fark edemiyorum ve daha derine daldığım için beni ödüllendirebilecek bir derinlik değişimini kaçırıyorum. Dalışlarınız size seviye atlamanız için deneyim puanı kazandırıyor, bu da dalış kapasitenizi artırıyor ve bu puanları yanınızda yüzecek deniz canlılarını etiketlemek için kullanabiliyorsunuz. İlk başta, bunlar sadece en küçük deniz canlılarını içeriyor.

Endless Ocean Luminous içerisinde kapasitenizi artırdıkça, bilmeceleri çözmek için kullanılan daha büyük olanlarla yüzebilirsiniz. Bir taş tablet sizi belirli bir tür kaplumbağa veya yüzerken yelken açan bir balıkla geri gelmeye zorlayabilir ama o zaman bile çözümler çok katı duruyor. Tablete bir “yelken balığı” ile döndüğümde, muhtemelen bilmecenin aklındaki özel çözüm bu olmadığı için hiçbir şey olmadı. Hikaye ilerlemesi ve dalış kapasitesine ek olarak, seviye atlamak oldukça sınırlı kişiselleştirme seçenekleri de sunuyor. Bunlar arasında dalgıcınız veya ayrı SCUBA kıyafeti parçaları için palet değişiklikleri, profilinize uygulayabileceğiniz farklı çıkartmalar ve ifadeler yer alıyor.

Endless Ocean Luminous içerisinde farklı bir kask veya ağızlık bile yok; sadece farklı renklerde varsayılan modeli değiştiriyorsunuz. Sanki amaç sanal, interaktif bir su müzesi yaratmakmış gibi hissettiriyor ve deniz yaşamının çeşitliliği bunu güzel bir şekilde destekliyor. Yeni bir deniz kaplumbağası türünü veya soyu tükenmiş bir köpekbalığını ilk kez gördüğünüzde, size zarar veremeyeceğini bilseniz bile, gerçekten heyecan verici ama mekanik temeller müze olma potansiyelinin de önüne geçiyor. Örneğin, her balık türünün, yapay zekalı arkadaşınız tarafından okunmasıyla tamamlanan bazı ilginç deniz gerçeklerini içeren bir tanıtım yazısı var.

Bu havalı ve eğitici bir özellik olabilir ama binlerce tarama yapmak zorunda kaldığınızda, her bilgiyi dinlemekle uğraşmak zor. Ayrıca daha önce bir tanıtım yazısı dinlediğinize dair bir gösterge de yok ve türlerin sık sık tekrarlandığını göreceğiniz için hangilerini dinleyip, hangilerini dinlemediğinizi hatırlamak neredeyse imkansız. Kısmen şiddet içermeyen doğası nedeniyle Endless Ocean Luminous, çok gerçekçi bir şekilde sunulmuyor. Oksijeniniz sınırsız ve sıcaklık ya da derinlik konusunda endişelenmenize gerek yok. Asla donmayacak, dekompresyon hastalığına yakalanmayacak ya da boğulmayacaksınız. Bu da oyunu biraz öldürüyor.

Endless Ocean Luminous

Endless Ocean Luminous içerisindeki agresif olan balık türleri asla size saldırmıyor. Balık türleri ayrıca haritanın etrafına az çok rastgele dağılmış gibi görünüyor, bu da sığ sularda büyük ölçekli yaratıklar bulmak veya derin deniz sakinlerini okyanusun en derin, neredeyse zifiri karanlık kısımları yerine orta derinliklerde keşfetmek gibi tuhaflıklara yol açıyor ve bu muhtemelen Nintendo Switch konsolunun donanımının bir sınırlaması olsa da balıklar, mercanlar ve okyanus tabanının kendisi bir huşu ve görkem duygusu aşılayacak kadar fotogerçekçi bir şekilde işlenmiyor.

Görünüşe göre Endless Ocean Luminous, zamanınızın çoğunu arkadaşlarınızla birlikte dalış yaparak geçirmenizi istiyor. Ne de olsa menüdeki ilk seçenek Shared Dive olarak geçiyor ve diğer dalgıçlarla eşleştiğinizde basit prosedürel hedefleri yerine getirmek daha kolay hissettiriyor. Yine de çoğu Nintendo Switch oyununda olduğu gibi bu tip oyun seanslarına dijital bir kod kullanarak katılıyorsunuz ve oyuna yedirilmiş bir sesli sohbet yok.

Sohbet olmadığı için yüzden gerçekten bir su altı sanal lobisi gibi davranamıyorsunuz. İletişim eksikliği de ayrıca bir vurgun oluşturuyor. Bunu yapabilseydiniz bile, arkadaşlarınızla balık taramak, en sadık deniz yaşamı meraklıları dışında hiç kimse için grup eğlencesi olabilecek bir şey değil bence. Endless Ocean Luminous, gerçek sualtı dalgıçlarının göz önünde bulundurması gereken tüm tehlikeli unsurları barındıran gerçekçi bir SCUBA simülasyonu.

Çoğunlukla arkadaşlarınızla balık bulmaya dayalı rahatlatıcı bir oyun ya da harika ve hatta nesli tükenmiş sualtı canavarlarını keşfetmeye odaklanan hikaye odaklı bir oyun yok karşınızda. Endless Ocean Luminous, bunların hepsinden parçalar taşıyor ama hiçbirine bağlı kalmıyor. Bunun yerine, dünyanın en büyük ve en gizemli bölgesinin muazzamlığını ve ihtişamını alıyor ve onu keşfetmeyi sıkıcı, tekrarlayan bir angarya haline getiriyor.

Endless Ocean Luminous
Olumlu
Deniz canlılarına karşı çok derin bir ilginiz varsa sevdiğiniz balıkları filan keşfetmek eğlenceli olabilir.
Öğretici yanı oldukça ilgi çekici olmayı başarıyor; sualtı canlılarına karşı bir merak uyandırabilir bile.
Kafanızda bir düşünce olmadan, tek başınıza boş boş keşif yapmak için ideal bir video oyunu olabilir.
Olumsuz
Yeni içerikleri açma gereksinimleri çok ağır; ilerlemeyi bozuyor.
Sayıca bol ama ufak tefek olan yaşam kalitesi eksiklikleri var.
İçerikler genel anlamda kendisini çok tekrar ediyor ve sıkıcı.
4